Şti'ye satış suretiyle devrettiği, daha sonraki dönemde ise taşınmazda tevhit, ipka ve davalılar arasında satış işlemleri tesis edildiği, davacının bir kısım davalılara hisse devrinin arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca yapıldığını, davalılar arasındaki sonraki döneme ilişkin devir işlemlerinin kötü niyetli ve muvazaalı olduğunu, okuma yazma bilmediğinden devir işleminin satış suretiyle yapıldığını bilemediğini ileri sürerek, devrettiği taşınmaz hissesinin iptali ile adına tescilini talep ve dava etmiş ise de, davacı dayanağı olarak dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan arsa payı karşılığı inşaat yapı sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığından geçerli olmadığı, tapuda hisse devrinin bedeli karşılığı olarak satış suretiyle gerçekleştirildiği, resmi senedin aksinin yazılı ve geçerli bir delille ispat edilemediği, davacının taşınmazdaki hissesini de bizzat davaya konu edilen satış işlemindeki usul ve yöntem ile edindiği, davacı tarafından yemin deliline dayanılmayacağının...
ün davacıya hisse devrinin muvazaalı olduğunu, alıcı ve satıcının kooperatife müracaat etmediğini, davacının üyelik aidatı ödemediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, noter senedi ile ...'den kooperatif hissesini satın alan davacının kooperatife bu durumu tescil ettirmediği, davalı ...'ün 24.06.2007 tarihli genel kurulda kooperatife verdiği zarara karşılık o güne kadar yatırdığı paraların kooperatife gelir kaydedilmesini talep ettiği, davacıya yaptığı hisse devrinden hiç sözetmediği, davacının da dava tarihine kadar hisse tescili için kooperatife müracaat etmediği, aidat da ödemediği, devir işleminin kötü niyetli ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
ya yöneltilemeyeceği, davacı tarafından bozma ilamı kapsamında hisse devir sözleşmesinin tarafı olan diğer ortak aleyhine dava açılmadığı gerekçesi ile hisse devir sözleşmesinin iptaline yönelik talebin pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Kararı birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir. Asıl dava, davacının davalı şirkette ortak olmadığının tespiti, şirket ortaklığının iptali, şirkette davacının adına alınan kararların iptali; birleşen dava ise asıl davadaki taleplere ek olarak hisse devrine ilişkin sözleşmenin iptali istemine ilişkindir. Birleşen davada verilen karar, Dairemizin 2013/3204 Esas, 2013/19938 Karar sayılı kararı ile ''Dava, sahte vekaletnameye dayalı olarak düzenlenen hisse devri sözleşmesinin iptali, davacının şirket ortağı olmadığının tespiti ve davacı adı ile alınan şirket kararlarının iptali istemine ilişkin olup, sahte vekaletnamede vekil tayin edilen davalı ile işlemin gerçekleştirildiği noter aleyhine görülerek sonuçlandırılmıştır....
un imzaları, devir konusu davalı şirket hisseleri ve bedelleri ile ödeme şekilleri yer almıştır. Bu devre yönelik olarak da pay defterine kayıt işlenmiştir. Bu nedenle davaya konu hisse devrinin usulüne uygun olduğu ve pay defterine işlendiği görülmüştür. Davacı ile dava dışı Behlül Düzyurt arasında akdedilen hisse devir sözleşmesinin geçerliliği, senede bağlanmamış çıplak paylar yönünden alacağın temliki hükümlerine göre ve yazılı olarak yapılması yeterlidir. Ancak aynı sözleşme ile hisse devir bedeli olarak davalı şirket adına kayıtlı davaya konu taşınmazların devri de öngörülmüştür. 2644 sayılı Tapu Kanunun 26.maddesi, TMKnun 706.maddesi, TBKnn 237.maddesi, Noterlik Kanunu 60.maddesi uyarınca taşınmaz devrine daya taşınmaz devir vaadine ilişkin yapılan sözleşmelerin resmi şekilde ve kanunda ön görülen mahkemeler huzurunda onlar aracılığıyla yapılmalıdır....
e, müvekkiline ait olmayan, ancak müvekkilinden sadır olduğu iddia edilen imzalı vekaletnameye istinaden hisse devir sözleşmesi ile devredildiğinin tespit edildiğini, vekalet ilişkisinin kötüye kullanılarak ve sahte belge ile hisse devri yapıldığını ileri sürerek hisse devrinin iptali ile müvekkili adına ticaret siciline tesciline; vekaletnamenin sahte olmadığının tespiti halinde ise, devir işleminin müvekkilinin iradesine aykırı olması sebebiyle, hisselerinin gerçek bedelinin tespiti ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu ile .... Noterliği'nin 26.07.2010 tarihli 15494 yevmiye sayılı vekaletname aslındaki ve davalı şirkete ait .... Noterliği'nce 19.07.2010 tarihinde 15116 yevmiye sayı ile onaylanmış karar defterindeki, 20.07.2012 tarihli 2012/5 sayılı karar aslındaki imzaların davacı ...'...
nin tüzel kişiliğinin devam ettiği, hisse devir işleminin tasfiye amacına uygun olmayan işlem niteliğinde olmadığı, hisse devrinin tescil ve ilanı talebinin hukuka aykırı olmadığı gözetilerek davalı ... müdürlüğünün 16.03.2022 tarihli kararının iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, sicilin ret kararının iptali talebiyle açılan davada davanın kabulü kararı üzerine davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesinde de bir isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı şirket vekili (katılmayla) ile davalı temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur. B....
e devrettiğini, esas sözleşmeye göre hisse devrinin yönetim kurulunun oybirliği ile alacağı karara bağlı olduğunu, yönetim kurulu toplantısının murisin katılımı olmadan yapıldığını, ileri sürerek hisse devri işleminin yokluğunun, müvekkillerinin davalı şirket ortağı olduklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacıların murisi ...'nın Adana Mensucat San. Tic. A.Ş'deki hissesinin tamamını davalı ...'ya devir ettiği, yapılan devir işleminin şirket ana sözleşmesi ve yasalara uygun olduğu, davacılar vekili tarafından ...'nın hisseleri devre esas belgelerdeki imzalarının incelenmesine ilişkin haklarını saklı tutuklarını beyan ettiği, böylelikle davanın ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen kararın temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hisse devir sözleşmesi 28/06/2013 tarihinde yapılmış olup zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davanın tespit davası değil sözleşmenin iptali davası olduğunu, davacının şirkette 26/05/2008-28/05/2013 tarihleri arasında fiilen çalışmış olup şirketin öz sermayesini bilmemesinin mümkün olmadığını, kendisinin de bu hisseleri 23/05/2011 tarihinde ...Noterliğinin .. nolu hisse devir sözleşmesi ile 25.000,00 TL'ye satın aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 10.04.2015 gün ve 2014/9661 Esas, 2015/2447 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Davacı vekili, müvekkilinin 23.03.2007 tarihli davalı kooperatif yönetim kurulunun aldığı karara istinaden dava konusu 17 no'lu bağımsız bölümü satın aldığını, ancak müvekkilinden habersiz olarak bağımsız bölümün müvekkilin kardeşi davalı ... tarafından diğer davalı ...'e satılarak tapuda davalı ... adına kaydedildiğini, satış işleminin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin dava konusu taşınmazı 17.12.2008 tarihinde kooperatif hisse devir sözleşmesi ile devraldığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin 23.03.2007 tarihli davalı kooperatif yönetim kurulunun aldığı karara istinaden dava konusu 17 no'lu bağımsız bölümü satın aldığını, ancak müvekkilinden habersiz olarak bağımsız bölümün müvekkilin kardeşi davalı ... tarafından diğer davalı ...'e satılarak tapuda davalı ... adına kaydedildiğini, satış işleminin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin dava konusu taşınmazı 17.12.2008 tarihinde kooperatif hisse devir sözleşmesi ile devraldığını savunarak, davanın reddini istemiştir....