WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 02/03/2016 tarih ve 2016/29-2016/82 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; müvekkilinin davalı ...’a ait davalı şirketteki 130 adet hisseyi hisse devir sözleşmesi ile satın aldığını, bu durumun karar ve pay defterine işlendiğini, ancak ticaret sicil kaydında hisse devir işleminin tescilinin yaptırılamadığını ileri sürerek anılan hisse devir işleminin tespit ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili; davacının müvekkiline devir bedelini ödemediğini savunarak davanın reddini istemiştir....

    a müvekkili aleyhine anlaşarak bedeli alınmaksızın satış ve devir işlemleri yaparak pay defterine kayıt edilerek ticaret siciline de tescil işlemlerinin gerçekleştirildiğini, bu nedenlerle davacının Kar Döviz Alım Satım ve Ticaret A....de bulunan adına tescilli anonim şirket ortaklık payından 62.500 adet şirket ortaklık payının ortaklık dışı davalılardan ...'a irade ve bilgisi dışı yapılan satış ve hisse devir sözleşmesinin iptaline, bu kapsamda iptale konu yetkisiz irade dışı hisse satış ve devri sonuçlarından olan ve gerekli araştırmanın davalı şirket tarafından yapılmadan ortaklığa kabul ve devamında ortaklık pay defterine kayıt kararının iptaline, pay defterinden yolsuz kaydın silinerek davacı adına pay defterine kaydına, ... Ticaret Sicil Müdürlüğü'ndeki yolsuz tescil işleminin iptali ile davacı adına düzeltme yapılarak adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş; birleşen davada, davalılar ... ve Yavuz Türk’ün yöneticililikten azline karar verilmesini istemiştir....

      Her ne kadar hisse devir işleminin şirket tarafından tanınması için kural, genel kurul tarafından onaylanması ise de; takip eden hisse devir işlemleri sonrasında davalı şirketin tek ortaklı limited şirket haline geldiği, şirketin tek ortağının ise davaya konu hisse devir sözleşmesinin devreden tarafında yer alan davalı ...'in olduğu, mevcut hukuki durum karşısında bu olgunun, hisse devir işleminin şirketin yegane ortağı tarafından onaylandığını gösterdiğinden ayrıca genel kurul onayına gerek olmadığının kabulünün gerektiği, zira aksi düşüncenin, şirket sözleşmesinde de devre engel herhangi bir hüküm bulunmaması karşısında davalılar bakımından TMK'nın 2. maddesi kapsamında dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edip hakkın kötüye kullanılması anlamına geleceği sonuç ve kanaatine varılmakla (Benzer yönde: Yargıtay 11. HD.'...

        ya ait olmadığının net bir şekilde tespit edildiği, hisse devri işleminin yönetim kurulu kararıyla yapılacak işlemlerden olmayıp devralanla devreden arasındaki yazılı devir sözleşmesinin düzenlenmesi gerektiği, somut olayda bu içerikte bir sözleşme mevcut olmadığı, mevcut belgelerden ...'nun müteveffa ...'ya vekaleten devir işlemi yaptığı ihtimali düşünülse bile hisse devrine dair açık yetki veren vekaletname mevcut olmadığından vekaleten işlem yapıldığının da kabul edilemeyeceği gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kabulü ile, davalı şirkette 16/05/1997 tarihli yönetim kurulu kararı ile davacıların murisi ...'nun 2500 payının ...'e devrine ilişkin hisse devrinin iptali ile miras hisseleri oranında davacılar adına tesciline karar verilmiştir....

          Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür. 15.06.2021 tarihli bilirkişi raporunda; Şirket iki ortaklı anonim şirket olduğu 18.12.2014 tarihinde kurulan şirketin sermayesi 300.000-TLdir .Hisse devri 18.01.2016 tarihinde gerçekleştiği Dosya içeriğinde bir adet taraflar arasında hazırlanıp imzalanmış hisse devri sözleşmesi1 adet noterde hazırlanıp imzalanmış hisse devri sözleşmesi ve aynı tarihte alınmış genel kurul kararı noter tasdikli örneği bulunmaktadır.Taraflar arasında imza altına alınmış olan 118.01.2016 tarihli devir sözleşmesinde sözleşme tarihinden önceki ve sonrası olsun şirketteki ortaklar ve şirket tüzel kişiliği nezdinde tüm hak ve alacakları ile devredildiği ve devir alındığı, Devreden tarafından, Devir bedelini bugün haricen nakit ve peşin olarak tahsil ettiğini hisse devri ile ilgili herhangi bir alacağının kalmadığını beyan ederken ,Devir alan 105.000...

            Dava konusunu teşkil eden hisse satışı 09.05.2022 tarihinde gerçekleştirilmiş olup, hisse satış işlemi öncesi ve hisse satış sonrası şirket hisse sahipleri ve hisse miktarları ile hisse tutarları genel kurul toplantı tutanakları ekinde yer alan hazirun cetvelleri göz önüne alındığında, davalı ------- önceki dönemde hisse miktarının 8.040 adet olmasına rağmen dava konusu hisse devir işlemi sonrasında 4.020 adet artarak 12.060 adete yükseldiği anlaşılmıştır....

              nın ise %5 hisseli ortağı olduğunu, bu tarihli hisse devir sözleşmesi uyarınca müvekkillerinden R.. N..'nın davalı şirkette bulunan hisselerini 200.000,00 TL bedel mukabili davacı Ö.. Ç..'na devrettiğini, hisse devri işleminin şirket pay defterine işlenilmesi için davalı şirkete 31.10.2012 tarihinde iadeli taahhütlü yazı ile talepte bulunulduğunu, ancak davalı şirketin 12.11.2012 tarihli yazı ile hisse devrinin pay defterine işlenilmesi talebini reddettiğini, devir işleminin pay defterine işlenilmesi talebinin reddinin hukuki dayanağının bulunmadığını, yapılan işlemin TMK'nın 2. maddesinde belirtilen hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu ileri sürerek 18.10.2012 tarihli hisse devir sözleşmesi uyarınca yapılan hisse devri işleminin şirket pay defterine işlenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                a yapmış olduğu devir işleminin ticaret siciline tescil ve ilanına, diğer davalı yönünden ise davanın husumetten reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı ... temyiz etmiştir. Dava, limited şirket hisse devrine dair ortaklar kurulu kararının tescili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, mahkemece öncelikle davada aktif husumet varsa pasif husumetin incelenmesi zorunludur. Bu nitelikte bir davanın limited şirket tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerekmektedir. Davalı ...'un davacıdan noter hisse devir sözleşmesiyle hisse devralan olması nedeniyle davalı tarafta yer almasında hukuki yararı bulunmaktadır. Davalı ... da diğer ortak....'dan noter hisse devir sözleşmesiyle hisse devralmışsa da Ticaret Sicilinde ortak olarak görünmemektedir....

                  tarafı olmadığını, taraf olsa bile bahse konu mevzuta ilişkin hükümlerden dolayı bu devirlerin şirket için de hükümsüz olduğunu, gayrimenkul nakline ilişkin satış işleminin şekil yönünden de geçersiz olduğunu , muvazaalı işlemin söz konusu olduğunu, zira davacı şirket adına kayıtlı taşınmazın bedelinin davacı şirkete ödenmediğini, davacı şirketin de gerçekte taşınmazı davalıya satmadığını, bu konuda ortaklar kurulu kararı alınmışsa da onun da geçersiz olduğunu, müvekkili ile davalının asıl amacının aralarındaki hisse devir protokolündeki hisse devir bedeline mahsuben taşınmazın devrini gerçekleştirmekken işlemin davacı şirketin taşınmazı satışı şeklinde gösterildiğini, taşınmazların değerinin düşük gösterildiğini iddia ederek dava konusu iki adet taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı şirket adına tesciline, bu mümkün olmazsa, belirlenecek değerlerinin davalıdan tahsili ile bedelinin davacı şirkete ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                    a devrettiğini, yapılan işlemin, zahiren satış olarak görünmesine rağmen gerçekte bağış olması sebebiyle muvazaalı olduğunu ileri sürerek, dava konusu hisse devir işleminin muvazaa nedeniyle iptali ile, mirasçılık payları oranında müvekkilleri adına tescilini, bu talepleri kabul görmediği taktirde ise tenkise karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekili, birleşen davada, asıl davada devam eden yargılama sırasında mahkemece, kendilerine, şirketi temsilen iflas idaresine dava açıp bu dosya ile birleştirilmesi yönünde önel verildiğini, mahkemece verilen ara kararın yerine getirilmesini teminen bu davayı açtıklarını ileri sürerek, asıl davadaki taleplerini davalı şirkete de yöneltmek suretiyle, dava konusu hisse devir işleminin muvazaa nedeniyle iptali ile, mirasçılık payları oranında müvekkilleri adına tescilini, bu talepleri kabul görmediği taktirde ise tenkise karar verilmesini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu