Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinin 05/08/2015 tarihli ve 46765 yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalı taraflara gönderildiğini, 07/08/2015 tarihinde ilgililere tebliğ edildiğini, davalıların ihtarname öncesinde sözlü olarak müvekkillerinin zararını karşılayacağını dile getirmiş ise de ihtarnameye herhangi bir yanıt vermediklerini, müvekkillerinin bu hırsızlık olayı neticesinde sadece maddi anlamda değil manevi anlamda da son derece olumsuz etkilendiklerini, müvekkillerinin kendileri için özel anlamı olan düğün, doğum günü, mezuniyet hediyesi vs.takıların ve hediyelerin çalınması nedeniyle de büyük bir üzüntü yaşadıklarını, tüm bu sebeplerden dolayı davalılardan müştereken ve müteselsilen 40.000,00 TL manevi tazminat taleplerinin bulunduğunu, ayrıca güvenlikli bir sitede güpegündüz hırsız olayının yaşanmasında site yönetiminin ve site güvenliğinin müşterek ve müteselsil sorumlu olduğunu bu nedenle şimdilik 105.625,00 TL maddi zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tazmininin gerektiğini ileri sürerek; müvekkilleri...

Davalı vekili cevap dilekçesinde; ekte sunulan mehir senedine göre bağışta bulunanın davacı değil dava dışı Mustafa Can olduğu, davacının dava açma yetkisinin bulunmadığını, davanın usulden reddi gerektiğini, davalıda yalnızca 100 gr. altın bilezik olduğunu, evlenme için yapılan mutad olan masraf ve hediyelerin istenemeyeceğini, kusurlu olanın davacı olduğunu, bağıştan rücu koşullarının gerçekleşmediğini, davanın tazminat yönünden tefriki gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde dava konusu etikleri 5 adet 22 ayar 150 gr. bilezikle ilgiili davalarından feragat ettiklerini beyan etmişlerdir....

Davalı taraf ödül kapsamında davacıya Zara mağazasından hediye alındığı ileri sürülmüş ise de, hediyenin niteliği, hediyenin değerine dair fatura v.s evrak sunulmadığı, davalı tarafından hediyelere ilişkin bir takım belgeler sunulmuş ise de bu belgelerde geçen miktarlarda davacıya hediye alınıp alınamadığının ispatlanamadığı, davacının hak ettiği ödül parası yerine hediye alındığında davacının rızasının alınması gerektiği çünkü davacının hak ettiği paranın işveren tarafından kullanıldığı, işveren tarafından bu yönde yazılı rıza sunulmadığı bu nedene alınan hediyelerin ödül parasının yerine geçemeyeceği anlaşılmakla davacının ödül parasına hak kazandığı anlaşılmıştır....

Ayrıca, T3 tarafından Milas 2.Asliye Hukuk Mahkemesine 2017/173 Esas sayılı dosyasında nişanın bozulmasından kaynaklı hediyelerin iadesi davası açıldığı,bilahare davacı vekilinin 29/12/2017 tarihli dilekçe ile tarafların anlaşması nedeniyle davadan feragat ettiği ve 2018/3 sayılı 22/01/2018 tarihli karar ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği dosyanın incelemesinden anlaşılmıştır. Haksız eylemlerden doğan davalarda uygulanacak zamanaşımı süresi, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 72. maddesinde düzenlenmiş olup; bu madde içeriğinde üç türlü zamanaşımı süresi öngörülmüş olup bunlar, zararın ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıllık subjektif ve nispi nitelikteki kısa zamanaşımı süresi, her halde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık objektif ve mutlak nitelikte uzun zamanaşımı süresi ile olağanüstü nitelikteki ceza zamanaşımı süresidir....

iadesini talep ettikleri nişan hediyelerinin alındığını; 1 adet 500,00 TL değerinde altın söz yüzüğü, 1 adet 500,00 TL değerinde altın alyans yüzük, 1 adet 150 TL değerinde tektaş yüzük, 1 adet 150 TL değerinde gümüş zincir, 1 adet 500 TL değerinde HTC 320 marka cep telefonu, 2 adet toplamda 500,00 TL değerinde çeyrek altın, 1 çift 650 TL değerinde 14 ayar ve 4.35 gr altın küpe, 1 adet 976 TL bedelli ve buna ek olarak 74 TL işçilik bedeli olan 14 ayar 9.76 gram altın kolye, 2 adet toplamda 5.550,00 TL bedelli ve buna ek olarak 250 TL işçilik bedeli olan 22 ayar 40.52 gr altın bilezik, 1 adet 2.760,00 TL bedelli ve buna ek olarak 40 TL işçilik bedeli olan 22 ayar ve 20 gr altın bilezik, 1 adet 3.000,00 TL bedelli ve buna ek olarak 60 TL işçilik bedeli olan 22 ayar 20 gr altın bilezik, 1 adet altın kaplama 350,00 TL bedelli saat olmak üzere toplamda 16.010,00 TL değerinde altın ve hediye alındığını, yukarıda açıkladıkları sebepler dahilinde davalarının kabulü ile yukarıda açıkladıkları hediyelerin...

    dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yaklaşık 20 yılı aşkın bir süredir çiçek sektörü içerisinde çalıştığını, saygı duyulan birisi olduğunu, davacılar tarafından davada husumet şirket tüzel kişiliği yerine müvekkiline yöneltildiğini, bu nedenle öncelikle davanın husumet nedeniyle reddini talep ettiklerini, müvekkili tarafından bütün yükümlülüklerinin yerine getirildiğinden müvekkilinin yetkilerinin kısıtlanması için gerekli olan haklı sebeplerin oluşmadığını, davacıların sermaye koyma taahhütlerini yerine getirmediklerini, davacıların her ne kadar dava dilekçesinde sermaye koyma taahhütlerini yerine getirdiklerini ve müvekkilinin el yazılı imzasını taşıyan belge olduğunu iddia edildiyse de bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davacıların müvekkilinin çok uzun yıllar önce kurduğu markayı ve çevresini kendi hakimiyetlerine almak istemekte olduklarını ve müvekkilini karalamaya çalıştıklarını, davacıların müvekkilinin iki farklı adreste faaliyet gösterdiğini iddia etmişse de çiçek ve hazırlanan hediyelerin...

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/09/2020 NUMARASI : 2017/582 ESAS 2020/433 KARAR DAVA KONUSU : Maddi- Manevi Tazminat KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında nişanın bozulması nedeniyle müvekkilince dvalıya nişanlılık aşamasında alınmış hediyelerin ve alınmış ev eşyalarının iadesine, mümkün bulunmaması halinde bedelleri 35.520,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalı-k.davacıdan alınarak, davacı-k.davalıya verilmesine, ayrıca müvekkili lehine 20.000,00 TL manevi tazminat takdirine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Nişanın bozulmasında hediyelerin iadesi ile ilgili hükümlerin burada kıyasen uygulanması mümkün değildir. Yine bir kadın ile bir erkek nikahsız da olsa bir araya gelirlerken erkek tarafından satın alınarak kadına verilen eşyanın mülkiyeti teslim edilmekle ona geçer. Çünkü eşyanın bu şekilde verilmesi nitelikçe bağış olup elden verilmekle kadının şahsi malı olur.(Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 29.09.2011 tarih 2010/8156 Esas, 20211/9793 Karar sayılı ilamı). Davacı vekilince davalının müvekkilinin zor durumundan yararlandığı ileri sürülmüş ise de, evlilik dışı birlikteliğin devamı için davalı tarafça bu eşyaların istendiği iddiası karşısında bu iddianın da dinlenmesi mümkün olmayıp ileri sürülen iddialar soyut nitelikte kaldığından davacı tarafça söz konusu eşyaların geri istenmesi mümkün değildir....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/1415 KARAR NO : 2022/82 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SELENDİ ASLİYE HUKUK (AİLE)MAHKEMESİ TARİHİ : 16/04/2019 NUMARASI : 2018/59 ESAS - 2019/42 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Hediyelerin Geri Verilmesi İstemli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; Selendi Asliye Hukuk (Aile) mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen davanın kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. maddesi gereğince; duruşma yapılmadan incelenmesine karar verilerek, HMK'nun 355. maddesi gereğince de; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak dosya incelendi, gereği düşünüldü; İDDİA : Davacı vekili 18.05.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; tarafların 11/03/2016 tarihinde evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde ev alınırken davacının 46.000,00- TL civarında olan...

      Şti.' de çalıştığını, 1994 tarihinden önceki dönemlerde davalı vekil edeninin el ve örgü işleri yapıp satarak ve evlere temizliğe giderek hem evin geçimine ve hem de üzerinde kayıtlı evin alınmasını sağlayacak parayı biriktirdiğini, tarafların 1981 yılından beri evli olduklarını, davacının babasının gönderdiği, 20.000.000.000 Liranın aslında davacıya değil davalı vekil edenine gönderdiğini, düğün, nikah sırasında takılan takı ve hediyelerin davacının ailesi tarafından davalının elinden alındığını aradan yıllar geçtikten sonra 2000 yılında 20.000.000.000 Liranın davacının babası tarafından gelininden aldığı altın ve takıların karşılığı olarak davalıya verdiğini, vekil edeninin kendi birikimleriyle babası ve kardeşinden aldığı yardımlarla taşınmazları aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

        UYAP Entegrasyonu