Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle: hediyelerin mutad hediye olduğunu, mutad dışı sayılarak iadesine karar verilmesinin hatalı olduğunu, nişanın bozulmasında davacı erkeğin kusurlu olduğunu, bu nedenle iade etmekte hukuki yararı bulunmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Açılan dava nişanın bozulması nedeni ile hediyelerin geri verilmesi davasıdır. Resen kamu düzenini ilgilendiren haller ve davalı-karşı davacının istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği saptanmıştır. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye olarak kabul edilmiştir....

Ayrıca, iş bu dosya ile emsal dosyalarda dinlenen davacı tanıklarının, şirketlerce belirli dönemlerde hediyeler verildiğini, hatta bu hediyelerin işverence dağıtıldığını, telefon ve televizyon gibi hediyelerin de verilebildiğini, hediye aldığı için başka çalışanın işten çıkarılmadığını beyan ettikleri anlaşılmıştır. Davalı tarafça dosyaya ibraz edilen bilgi ve belgeler, tanık beyanları, fesih nedeni ve tüm dosya kapsamı ile emsal kararlar birlikte değerlendirildiğinde, mahkemece, işverence yapılan feshin haklı ve geçerli nedene dayanmadığı yönündeki kabulün dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine ulaşılmıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nişan bozulmasından kaynaklanan maddi-manevi tazminat ve hediyelerin iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili dilekçesinde; müvekkili ... ile davalının 11/12/2010 tarihinde ......

    Davalı vekili dilekçesinde; ,nişanın davacı ... tarafından bozulduğunu, mutat sayılan hediyelerin iadesinin istenemeyeceğini, müvekkilinde sadece nişan yüzüğü, değeri 350 TL olan yeşil altın kolye ve bileklik ile söz sırasında takılan bileklikten ibaret takıların kaldığını, davacının takıldığını iddia ettiği takıların takılmadığını, takıldığını kabul ettikleri takıların ise davacı tarafın altınların kendi evlerinde kasada saklanması yönündeki yoğun istek ve baskısı sonucu, 2012 yılı Ağustos ayı içerisinde davacı tarafa teslim edildiğini, mutat hediye kapsamındakiler dışındaki hediyeleri teslime hazır olduklarını belirterek, davanın reddini savunmuştur. ./.. -2- Mahkemece;''...... ve ...'ın dava dilekçelerinde verdikleri gömlek vs. gibi hediyelerin iadesini istemişlerdir. Nişan bozulmasına dayalı hediye iade davaları nişanlılar arasında görülebileceğinden, bu davacıların açtığı davanın husumet nedeniyle reddi gerekmiştir....

      Somut olayda, iadesine karar verilen ve hükümde atıfta bulunulan 23.5.2001 tarihli bilirkişi raporunda 7 sıra halinde gösterilen ziynet eşyalarının tamamının davalıya verildiği ve davalının iade etmediği hususlarında davacı tanık anlatımları alınmış, buna karşın hediyelerin miktarı ve iadesi yönünde davalı tanıkları da beyanda bulunmuş olup, taraf tanıkları yüzleştirilmesine rağmen beyanlar arasındaki çelişki giderilememiştir. Hangi tanığın beyanlarının hangi nedenle üstün tutulduğu ise karar yerinde tartışılmadığı gibi bu yönde bir gerekçeye de yer verilmemiştir. Oysa, davacının yakın akrabaları olan ve yeminsiz beyanları alınan tanıklar çelişkili anlatımlarda bulunmuşlardır. Davacı tanığı olarak (davacı ile akrabalığı da bulunmayan) Vesile'nin ise yeminli anlatımı bulunmaktadır....

        nişanın bozulmasında ağır kusurlu olduğundan manevi tazminat talebinin reddine; birleşen dava yönünden, köyün sosyal,kültürel ve ekonomik yapısı, örf ve adet gereğince nişanın erkek tarafından bozulması nedeniyle ... ’nın içine kapandığı, hüzünlendiği, toplum içine bir müddet çıkamadığı, ağladığı, moralinin bozulduğu bunda davalı ...’in kusurlu olduğu gerekçesi ile 3000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş, hüküm, süresinde davacı (birleşen davalı) vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. 1-Asıl dava yönünden; Kural olarak, TMK'nun 122 nci maddesine göre nişanın bozulması sebebiyle hediyelerin geri alınması istemine dair davalarda kusur aranmaz. Mutad dışı hediyeler ise aynen iade edilir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nişanın bozulması nedeniyle ziynet eşyasının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili özetle; davacı ... ile davalının aile arasında yapılan tören ile nişanlandıklarını, taraflar arasındaki anlaşmazlık nedeni ile 09.08.2014 tarihinde nişanın bozulduğunu, nişanlanma sırasında müvekkilleri tarafından davalıya takılan ve verilen hediyelerin davalıdan talep edildiğini ancak davalı ve ailesi tarafından iade edilmediğini belirterek takıların ve hediyelerin aynen iadesini mümkün olmaz ise 31,300 TL'nin dava tarihi itibari ile işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve beyan etmiştir....

            Dava, nişanın bozulması nedeniyle hediyelerin geri verilmesi isteminden ibarettir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

            Davada öncelikle, nişanlılığın hükümleri, nişanın bozulmasının sonuçları, hediyelerin geri verilmesi konuları incelenip, değerlendirileceğinden ve bu hükümleri incelemek de Aile Mahkemesinin görevine girdiğinden, uyuşmazlığın Aile Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Gaziosmanpaşa 2. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              .- YTL. harcama bedeli istemiş isede, davacı ... ile davalılardan Özlem ile aralarında bir nişan yapılmadığı, birlikte yaşayıp ayrıldıkları anlaşıldığından, aile hukukunu ilgilendiren, nişanlılığın hükümleri, nişanın bozulmasının sonuçları, hediyelerin geri verilmesi konuları incelenip, değerlendirilemeyeceğinden, uyuşmazlığın genel hükümlere göre sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Ankara 26.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 31.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu