Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, davacının nişan hediyelerine ilişkin istemi, nişanda takılan takıların mutad nişan hediyeleri olduğu gerekçe gösterilerek reddedilmiştir.Dinlenen tanık beyanları, bilirkişi incelemesi ve tüm dosya kapsamından, davalıya nişan yüzüğü, beşibiryerde, bilezik ve altın küpe gibi ziynet eşyaları takıldığı anlaşılmaktadır.TMK.nun 122.maddesine göre; nişanın bozulması halinde, alışılmışın dışındaki hediyelerin aynen, mevcut değil ise, karşılığı olan bedel sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri verilir. Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre de, nişan yüzüğü dışındaki altın ve ziynet eşyası mutad hediye kapsamında olmayıp, iadesi gerekmektedir. O halde mahkemece, açıklanan nedenlerle nişan yüzüğü dışındaki (niteliği gereği mutad olmayan) davacı istemlerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken itibar edilmeyen gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki (asıl davada) nişan hediyelerinin iadesi, (karşı davada ise) nişan bozmasından doğan maddi ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Asıl davacı (karşı davalı) ... vekili dilekçesinde; davalının davacının babasının hastalığını bahane ederek 19/09/2012 tarihinde nişanı bozduğunu, taraflar arasında karşılıklı tartışmalar yaşandığını, nişanlıların tekrar bir araya gelmelerinin mümkün olmadığını, nişan töreni yapılırken ve nişanlılık döneminde 4 adet lale modeli burma bileziği davacının davalı tarafa nişan hediyesi olarak verdiğini, davacının sözlü taleplerine rağmen davalının nişan hediyelerini geri vermediğini belirterek, nişan...

      V.S Taraflar arasındaki nişanın bozulması nedeni ile maddi tazminat ve nişan hediyelerinin iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacı ile davalılardan Döndü arasında yapılan nişanın bozulduğunu, davacı tarafından davalı nişanlıya mutad dışı nişan hediyeleri verildiğini, ayrıca nişan için bir kısım masraflar yapıldığını beyan ederek, hediyelerin aynen, mümkün olmaz ise bedellerinin ve nişan nedeni ile yapılan 5.000,00 TL masrafın, faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmiştir....

        Dava dilekçesinde nişan hediyelerinin aynen iadesi veya bedelleri ile nişan masraflarının, faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili, karşı davadan ....500 TL maddi ....000 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü, karşı davada ise maddi tazminat talebinin kabulü, manevi tazminat talebinin reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı(k.davalı) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, nişanın bozulması nedeniyle nişan hediyelerinin aynen iadesi veya bedelinin ve nişan masraflarının davalıdan tahsili istenilmiştir. Karşı davada ise; haklı neden yokken nişanın bozulması dolayısıyla ....000 TL manevi tazminat, ....500 TL maddi tazminat talep edilmiştir....

          Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır.” hükmü getirilmiştir.Kanunda “nişan için yapılan giderlerin” de yukarıdaki esaslar çerçevesinde istenebileceği belirtilmiştir.Davacı, nişan için salon tutulması, fotoğraf çekilmesi gibi giderleri bulunduğunu iddia ederek tahsilini talep etmiş olmasına göre; bu iddianın araştırılarak kanıtlandığı takdirde tahsiline karar verilmesi gerekir. Mahkemece, bu giderlerin TMK’ nun 120. maddesi gereğince tazmini gereken unsurlar kapsamında olmadığından bahisle, talebin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.Bundan ayrı; manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan bir ödencedir....

            Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkili ile davalının 3 yıl önce 2005 tarihinde nişanlandıklarını, nişanlılık döneminde ilişkileri gayet iyi olduğundan ve davacı müvekkilinin Avustrulya'da çalışması nedeniyle, her ay ortalama 1000.00 Dolar nişanlısına nişan hediyesi gönderdiğini, bu arada işlerinin bozulması nedeniyle para gönderememesi ve yine nişan hediyesi olarak alınan dairenin 1/2 hissenin davalı tarafça satılmasına müvekkilinin karşı çıkması neticesinde, nişanın bozulduğunu iddia ederek; gerek nişan töreninde takılan, gerek daha sonra verilen nişan hediyelerinin aynen iadesini, mümkün olmadığında toplam 66.000 TL'nin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini; ayrıca, müvekkilince nişan hediyesi olarak alınan dairenin 1/2 hissesinin tapu kaydının iptali ile müvekkili adıana tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf, davanın reddini istemiştir....

              Davalı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; nişan yüzüğü, kolye ve saat dava konusu edilmediği halde bunlar hakkında karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, nişan hediyesi olmadığı kanıtlanan dava konusu araç ile ilgili görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, ortak alınan araçta, davacının katkısının belirlenmesinden farklı olarak, müvekkili yönünden aracın alış tarihindeki değeri ile davanın açıldığı tarihteki değeri arasındaki farkın göz ardı edildiğini, sözlü ve yazılı beyanlarına itibar edilmediğini, mahkemece açık bir şekilde taleplere, beyanlara ve hukuka aykırı karar verildiğini, müvekkilinin babasının tek taş yüzüğü ve nişan yüzüğünü davacının arkadaşına bizzat teslim ettiğini, bunun davacı tarafından tanık beyanlarına ilişkin dilekçede de kabul edildiğini, davacı tarafın nişan hediyelerinin kendisine verildiğini kabul ederek ispat yükünü üzerine aldığını, bu ispat yükünü yerine getiremediğini, ıslah dilekçesinde nişan yüzüğü olmadığı halde nişan...

              Kanunun 122. maddesi uyarınca nişan akdi evlilik dışında bir sebeple sona ermiş ise tarafların birbirlerine ve anne babaları ile onlar gibi davrananların taraflara verdikleri alışılmışın dışındaki hediyelerin iadesini talep etme hakları bulunmakta olup, bu madde uyarınca hediyelerin iadesinde tarafların nişan akdinin bozulmasındaki kusur durumlarının önemi bulunmamaktadır. Kanunun 120. maddesi uyarınca ise nişanlılardan biri nişan akdini haklı bir sebep olmaksızın bozduğu ya da nişan akdi taraflardan birisine atfedilecek bir sebeple bozulduğu takdirde, bu taraf diğer tarafa dürüstlük kuralları çerçevesinde ve nişan nedeni ile yapılan harcama ve katlanılan maddi fedakarlıkların karşılığı olarak uygun bir tazminat ödemekle yükümlüdür. Yerleşmiş Yargıtay içtihatları ile nişan sırasında takılan alyans mutat hediye olup iadesi gerekmemektedir....

              Davacı vekili, tarafların görücü usulü ile tanışarak 2006 yılı mayıs ayında nişan töreni yaptıklarını, nişanda davalıya 13 adet bulyon altın diye tabir edilen altın ile bir adet yarımlık, 20 adet küçük altın ile nişan yüzüğü takıldığını, aralarında çıkan anlaşmazlık yüzünden nişanın bozulduğunu, davalının nişan hediyesi olarak takılan altınları iade etmediğini belirterek, nişanda takılan ziynet eşyalarının aynen iadesine, bunun mümkün olmaması halinde ise 8.975,00 TL tutarındaki bedelinin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                verildiğini, davacının gerek bu suçlama gerekse haksız atılan nişan nedeniyle büyük manevî acılar çektiğini, haksız suçlama ve nişanın bozulması nedeniyle işine gidemez olduğunu, iş yerinden ayrılmak zorunda kaldığını ve maddî zararının oluştuğunu beyanla, nişan hediyelerinin aynen iadesine, mümkün değilse bedeline, davacı lehine 2.000,00 TL maddî 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiş ve dava değerini 22.000,00 TL olarak göstermiştir....

                UYAP Entegrasyonu