Gerçekten Türk Medeni Kanunun 715.maddesi uyarınca sahipsiz yerler ile yararı kamuya ait mallar devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 18.maddesincede tescile tabi bulunan taşınmaz mallar ile tarım alanına dönüştürülmesi veya ekonomik yarar sağlaması mümkün olan yerler hazine adına tescil edilir. Dava konusu taşınmazın bu nitelikteki yerlerden olduğu saptanarak hazine adına tescilinde, yasaya aykırı bir yön yoktur. Ancak; Dava, ... hasım gösterilerek açılmıştır. Davalı gösterilen bu kişi dava konusu yer üzerinde muaraza yaratmamış, hal ve davranışı ile de davanın açılmasına sebebiyet vermemiştir. Daha açığı Hazinenin açtığı bu davada davalı gösterilmesine neden yoktur. O yüzden hakkındaki davanın "Husumet" noktasından reddi gerekir. Mahkemece bu olgu gözden kaçırılarak davalı ... davanın hasmı imişçesine harç ve yargılama giderleri ile sorumlu tutulması doğru olmamış, kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir....
Hukuk Mahkemesinin 12.07.2005 gün ve 2001/335-448 sayılı kararının kesinleştiğini, ancak tapu maliklerinden ... ...’in baba adı ... olduğu halde mahkeme kararında Abdulmuttalip olarak gösterilmesi nedeniyle bu kişi hakkındaki kesinleşen mahkeme kararının infaz edilemediğini, bu nedenle Varsak Köyü 3173 ada 8 sayılı parselin davalı adına olan tapu kaydının iptalini ve Hazine adına tapuya tescilini istemiştir. Mahkemece davanın KABULÜYLE, çekişmeli 3173 ada 8 sayılı parselin davalı adına olan ¼ paya ilişkin tapu kaydının iptaline ve bu payın 6831 Sayılı Yasanın 2/B Maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yer niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içindeyken yine kesinleşen 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir....
gerektiğini, bu tür taşınmazlarda eski tapu miktarı kadar yer verilmesi gerektiğini, zilyetlikle iktisabı mümkün olmayan yerlerden olduğu göz önüne bulundurulmadan tespit ve tescil yapıldığını, yapılan bu tespitin iptali ile miktar fazlalığının hazine adına tespit ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacılar ... ve ... ; çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve tüm mirasçıların hak sahibi olduğu evveliyatının 247 nolu parsel olduğu iddiasına dayanarak çekişmeli parsellerde kendileri ile birlikte davalılardan ...’nin eşit olarak zilyet olduklarının şerh verilmesi istemiyle dava açmış; yargılama sırasında verdikleri 03.12.2013 tarihli dilekçeleri ile ise çekişmeli 4467, 4489 ve 4491 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptal edilerek kök parsel olan 247 parsele dönüştürülmesi ve kendileri ile birlikte davalılardan ...’nin eşit olarak zilyet olduklarının şerh verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, dava konusu parsellerin kadastro parseli olan 247 parsele dönüştürülmesi ve zilyetlik tespitine ilişkin taleplerinin kanıtlanamadığından reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
un zilyet olduğunun tesbiti ile birleşen davadaki davalıların bu bölüme elatmalarının önlenmesine ve zilyetlik esasına dayalı muarazanın giderilmesine karar verilmiş, bu karar, davalı ... mirasçıları vekili Avukat ... tarafından temyiz edilmekle, Dairenin 11/11/2010 gün ve 2010/9263 - 14104 sayılı kararı ile “...Orman rejimi dışına çıkarma işlemi Hazine adına yapılacağından, 2896 ve 3302 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı yoluyla edinilmesine olanak bulunmadığı, bu nedenle bu tür yerlerde zilyetliğin hukuken korunamayacağı, davacı gerçek kişilerin kısmen devlet ormanın sınırları içinde kısmen de 6831 sayılı Yasa hükümlerine göre Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılıp 2924 sayılı Yasa hükümlerine göre tasarruf edilmek üzere, Çevre ve Orman Bakanlığının (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) tasarrufuna geçen taşınmaza elatmanın ve sataşmanın önlenmesi istemiyle dava açmakta hukukî...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sulh Ceza Mahkemesi Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 6352 sayılı Kanunun 82. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nin 142. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi yürürlükten kaldırılmış olup sanığın önceki mahkumiyetine konu "elektirik hırsızlığı" eyleminin "karşılıksız yararlanma" suçuna dönüştürülmesi; 6352 sayılı Kanunun 84. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK'nin 168/5. maddesi gözetilerek tekerrür uygulaması ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve erteleme yönünden yeniden değerlendirme yapılması lüzumu, 2) 6352 sayılı Kanun'un 100. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 324/4. maddesi gereğince terkin tutarı altında kalan yargılama giderlerinin hazine üzerinde bırakılması gerektiği gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında Paşalı Beldesi Orta Mahallesi çalışma alanında bulunan 211 ada 20 parsel sayılı 8.206,25 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunup tarım alanına dönüştürülmesi mümkün olan yerlerden olduğundan söz edilerek, ham toprak vasfıyla, davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satın almaya dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 211 ada 20 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Köyü çalışma alanında bulunan 164 ada 2 parsel sayılı 1.147,05 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan tarım alanına dönüştürülmesi mümkün olan yerlerden olduğundan söz edilerek ham toprak vasfıyla davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 164 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafımdan temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve çekişmeli taşınmaz üzerinde imar ve ihyanın tamamlanmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 04.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 173 ada 11 parsel sayılı 4415,09 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tarım alanına dönüştürülmesi mümkün olan yerlerden olması nedeniyle davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., yasal süresi içinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine; çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Köyü çalışma alanında bulunan 156 ada ... parsel sayılı ....285,63 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup tarım alanına dönüştürülmesi mümkün bulunan yerlerden olduğu belirtilerek kargir bina ve arsası vasfıyla davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., satın alma, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, 05.06.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....