"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.10.2012 gününde verilen dilekçe ile elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı Hazine vekili temyiz etmiştir....
ın isminin yazıldığı, taşınmazın kadastro tespitinin ve beyanlar hanesindeki zilyetliğe ilişkin şerhin iptal edilerek fiili kullanım durumuna uygun olarak ayrı parsel numarasıyla tescil edilerek zilyetliklerinde olduğu şerhinin yazılması istemiyle ayrı dava açmışlardır. Davalı ... her iki dosyada da davacıların davalarını kabul etmiştir. Mahkemece, dava dosyaları birleştirildikten sonra davaların kabulüne, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptal edilerek , fen bilirkişi tarafından düzenlenen krokili raporda (A) ile işaretlenen taşınmazın tarla niteliği ile Hazine adına tesciline, beyanlar hanesine “Taşınmazın ... oğlu ...'ın zilyetliğinde olduğu” şerhinin yazılmasına, (B) ile işaretlenen taşınmazın tarla niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, beyanlar hanesine “Taşınmazın ... oğlu ...'ın zilyetliğinde olduğu” şerhinin yazılmasına, (C) ile işaretlenen taşınmazın tarla niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, beyanlar hanesine “Taşınmazın ... oğlu ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 2/B şerhinin silinmesi istemine ilişkin davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Köyü 1839 sayılı parsel hakkında Hazine tarafından 2/B maddesi uyarınca açılan tapu iptali ve tescil davasının Ortaca Asliye Hukuk Mahkemesinin aynı taraflar arasında görülüp kesinleşen 1996/374 E. - 2002/102 K. sayılı kararıyla reddedildiğini belirterek, tapu kaydında yeralan 2/B şerhinin silinmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile 1839 sayılı parselin tapu kaydında yeralan 2/B şerhinin silinmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B şerhinin silinmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, ......
mirasçıları adına tespit edilen paya yönelik olarak dava açıldığı, katılan ...’un da aynı paya yönelik davaya katıldığı, ... mirasçıları adına tespit edilen 1/2 paya yönelik bir dava bulunmadığından bu paya ilişkin kadastro tespitinin kesinleştiği, kadastro hakiminin 3402 sayılı Yasa'nın 30. maddesinde sayılan haller dışında talep ve dava ile bağlı olduğu, dava konusu olayda sözü edilen yasa maddesinde sayılan hallerin mevcut olmadığı, bu durumda taşınmazın 03.03.2005 tarihli kadastro komisyon tutanağında yazılı olduğu gibi 1/2 payının ..., 1/2 payının da ... mirasçıları adına tesciline karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda katılanların davasının reddine, temyize konu 124 ada 176 parsel sayılı taşınmazın tamamı 80 pay itibari ile 40 payının ... , 40 payının da ... mirasçıları adına payları oranında tesciline karar verilmiş, hüküm, katılanlar ... ve Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....
ın, taşınmazın geriye kalan kesiminin ise kendilerinin zilyetliğinde olduğundan beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin iptal edilerek, zeminde fiili kullanım durumlarına göre zilyet oldukları şerhinin yazılması istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptal edilerek, fen bilirkişi tarafından düzenlenen 30.03.2011 tarihli ek 5 nolu krokili raporda taşınmazın (A) ile işaretlenen kesiminin tarla niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, beyanlar hanesine “Taşınmazın ... ve arkadaşlarının zilyetliğinde olduğu” şerhinin yazılmasına, (B) ile işaretlenen bölümünün tarla niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, beyanlar hanesine “Taşınmazın ve üzerinde bulunan tek katlı evin ...'ın zilyetliğinde olduğu” şerhinin yazılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin düzeltilmesi istemine ilişkindir....
Vakıf şerhinin bu paya hasren kaldırılması gereken diğer paydaşların da davaları varmışçasına 872 parselin tümünden şerhin kaldırılması da yanlıştır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 8.6.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ve 120 ada 14 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi rapor ve krokisinde (E) harfi ile gösterilen bölümünün tarla niteliği ile Hazine adına tesciline, bu kısım hakkında kadastro tutanağının beyanlar hanesine yazılan "kullanıcısı Kısıkköyü Tüzel Kişiliği'dir" şerhinin iptaline, beyanlar hanesine "kullanıcısı ... oğlu ...'dır" şerhinin yazılmasına, aynı krokide taşınmazın (F) harfi ile gösterilen bölümünün tarla niteliği ile hazine adına tesciline bu kısım hakkında kadastro tutanağının beyanlar hanesine yazılan "kullanıcısı Kısıkköyü Tüzel Kişiliği'dir" şerhinin iptaline, beyanlar hanesine "kullanıcısı ... oğlu ...'dır" şerhinin yazılmasına, aynı krokide taşınmazın (A), (B), (C) ve (D) harfi ile gösterilen bölümlerinin ifrazı ile son parsel numarası verilerek Hazine adına tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dayanak kayıtta "2355 m2 fazlalık olup, 05.10.1946 tarih 1345 numarası ile Defterdarlığa bildirilmiştir" şeklinde yer alan belirtme dava konusu taşınmaza "2355 m2 Hazine fazlalığı vardır" şeklinde aktarılmıştır. Belirtme 24.12.1935 tarihli ve 43 numaralı tapu kaydında ve kadastro tutanağında da Hazine fazlalığı vardır şeklinde yer almakta olup eldeki dava 11.04.2007 tarihinde açılmıştır. Burada üzerinde durulması gereken sorun, kayıt maliki olan davacının kayıttaki belirtmenin terkini için açacağı davada 3402 sayılı Kadastro Kanununun geçici 4/3. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının açıklığa kavuşturulmasıdır. Gerçekten dava konusu taşınmazın kadastro işlemi 2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri Kanununa göre yapılmıştır....
şeklindeki kayıtta beyanlar hanesine “Hazine fazlalığı vardır” şeklinde aktarılmıştır. Sözü edilen Hazine fazlalığı kaydı kadastro tutanağında ve kadastroya dayanak tapu kaydında da yer almakta olup şimdi davacı 15.12.2005 tarihinde açtığı eldeki dava ile bu kaydın terkinini istemektedir. Burada üzerinde durulması gereken sorun, kayıt maliki olan davacının kayıttaki belirtmenin terkini için açacağı davada 3402 sayılı Kadastro Kanununun geçici 4/3. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının açıklığa kavuşturulmasıdır. Gerçekten dava konusu taşınmazın kadastro işlemi 2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri Kanununa göre yapılmıştır. Kadastrosu bu kanun hükümleri gözetilerek yapılmış ve tutanakları kesinleşmiş bulunan taşınmazlar için 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş ise tutanaklarda belirtilen haklara sınırlandırma ve tespitlere ait davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde açılması gerekir....
İdaresi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava, tapu kaydında yazılı bulunan vakıf şerhinin silinmesi isteğine ilişkin olduğuna göre, bu tür davalarda, vakıf şerhinin olmaması ya da kaldırılmasında yararı olan kişilerin hasım gösterilerek davanın açılması gerekir. Bu itibarla Hazine aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte yazılı nedenlerle davalı ... İdaresi vekilinin temyiz itirazlarının reddine (2.) bentte yazılı nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı Hazine yararına BOZULMASINA, 13.11.2008 tarihinde oybirliği ile kabulüne karar verildi....