vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili; davacıların murisi olan ... 10.05.2012 tarihinde (3.000,00 TL tutarında, 18 ay vadeli, 3.456,00 TL geri ödeme tutarlı) ve 19.07.2012 tarihinde (1.750,00 TL tutarında, 36 ay vadeli, 2.278,73 TL geri ödeme tutarlı) davalı bankadan kullandığı krediler nedeniyle davalı sigorta şirketi ile aralarında 7.500,00'er TL teminatlı hayat sigortası poliçeleri düzenlendiğini, davacılar murisinin 05.09.2012 tarihinde poliçe teminat süresi içinde vefat etmesine rağmen davalıların tazminat taleplerini reddettiklerini belirterek murise kullandırılan ihtiyaç kredilerinin düzenlenen hayat sigorta poliçeleri nedeniyle murisin ölüm tarihi olan 05.09.2012 tarihinden sonraki ödenecek bütün tüketici/ihtiyaç kredi ödemelerinin muris adına davalı ...Ş. tarafından ... Bankası A.Ş.'...
Davalı, Bankanın hayat sigortası yaptırma yükümlülüğünün bulunmadığını, taraflar arasındaki kredi sözleşmesine göre bu yükümlülüğün kredi kullanana ait olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir....
Bankanın elinde hayat sigortası poliçesi gibi kolayca alacağını tahsil etme imkanı bulunmaktadır. Davacı banka tarafından bakiye kredi alacağının tahsili için dava dışı sigorta şirketi nezdinde dava dahil tüm hukuki yolları tüketmeden erken açtığı davada, davanın ön şart yokluğundan usulden reddine...'' gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği görülmüştür. Davalıların murisi tarafından davacı bankadan kredi kullanıldığı sabit olup mahkemece davaya ve takibe dayanak kredi sözleşmeleri ve dayanak belgeleri ilgili bankadan celbedilmiş, belgeler arasında herhangi bir hayat sigortası poliçesi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalılar hem takip dosyasına verdikleri itiraz dilekçesinde hem de cevap dilekçesinde muris ile banka arasında tüketici sözleşmesi yapılırken hayat sigortası da yapıldığı, kredi borcunun sigorta şirketinden istenmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de dosyaya davalılarca herhangi bir hayat sigortası poliçesi ibraz edilmemiştir....
ün ile davalı banka arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, ancak kredi sözleşmesi ile yapılan hayat sigortasının davalı bankanın kusuru ile yenilenmediğini, bu arada ... 'ün vefat ettiğini, hayat sigortası yapılmış olsa idi müvekkillerinin borcunun olmayacağını belirterek müvekkillerinin söz konusu kredi sözleşmesinden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu kredi sözleşmesinde müvekkili banka tarafından hayat sigortası yaptırma yükümlülüğü olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda incelenen sözleşmede davalı banka tarafından hayat sigortası yaptırma yükümlülüğü olmadığı, bankanın ilk yıl yapılan sözleşmeyi yenileme zorunluluğu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1487 vd maddesinde hayat sigortası, aynı yasanın 4/I-a maddesinde "bu kanunda" öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı, TTK 5/1 maddesinde de Asliye Ticaret Mahkemesinin tüm ticari davalara bakmakla görevli olduğu düzenlenmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/03/2019 NUMARASI : 2017/857 ESAS, 2019/211 KARAR DAVA KONUSU : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) KARAR : Taraflar arasında görülen hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklı tazminat davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/335 Esas KARAR NO :2021/856 DAVA:Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) DAVA TARİHİ:17/06/2019 KARAR TARİHİ:12/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin 17/06/2019 tarihli dilekçesini özetle; Davacıların Murisi ... ... Bankası ... şubesinden 25.08.2016 tarihinde ihtiyaç kredisi kullandığını, bankaca kredi sözleşmesi oluşturulurken muris ... ... A.Ş ye 25.08.2016 tarihinde sigorta poliçesi düzenlenerek 1.431,05 Tl sigorta primi tahsil edildiğini, muris kredi borçlarının bir kısmını ödediğini, ancak bakiye taksitleri ödemediğini, bu aşamada 05.06.2017 tarihinde murisin vefat ettiğini, Alacaklı banka kredi taksitlerinin ödenmesi için sigortaya baş vurmasına rağmen ödeme yapılmadığını, talebin reddedildiğini, alacaklı banka kredi taksitlerinin tahsili için ......
den hayat sigortası yapıldığını, 8400838 poliçe numaralı, 81.671,60 TL bedelli "her türlü vefat" teminatı açıklaması ile hayat sigortası tanzim edildiğini, müvekkillerin murisi 27.12.2021 tarihinde vefat ettiğini, ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 16.05.2017 tarih ve 2017/198-2017/5526 E-K sayılı; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23.Hukuk Dairesinin 14.03.2017 tarih ve 2017/226-2017/208 E-K sayılı kararlarında da belirtildiği gibi, davanın dayanağı hayat sigorta sözleşmesi olup ticari kredi sözleşmesi değildir. Hayat sigorta sözleşmelerinin niteliği gereği, sigortalı tarafın mesleği ne olursa olsun (tacir, esnaf, işçi, memur vs.) gerçek kişi ve tüketici olması dışında bir seçenek yoktur....
Bankanın elinde hayat sigortası poliçesi gibi kolayca alacağını tahsil etme imkanı varken, sigortacının ödeme talebini geri çevirdiği şeklindeki bir gerekçeyle, poliçe limiti kapsamında kalan alacağını mirasçılardan talep etmesi TMK'nın 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırılık oluşturur. Bu nedenle tüketici işlemi niteliğindeki banka kredileri nedeniyle, hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın poliçe limitleri dahilinde kalan kredi alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi zorunludur. Banka sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından talepte bulunabilir. Kredi kullanan tüketici adına yapılan hayat sigortası poliçesi mevcutken, bankanın tüketicinin ölümü nedeniyle, tüketicinin mirasçılarından ödenmeyen bakiye kredi alacağını talep ve tahsil etmesi, sigorta hukukunun temel ilkelerine ve sigorta yapılmasının amacına aykırılık oluşturacağı gibi sigorta yapılmasına duyulan güven ve itimadı da zedeler....
göre 2017 yılında dahi hayat sigortası primlerinin düzenli olarak kesildiğini belirterek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla 50.000,00TL sigorta tazminat miktarının faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....