Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Asıl ve birleşen dava, davalı banka nezdinde hizmet sözleşmesi ile çalışan birleşen dosya davacısının zimmetine para geçirmesi sebebiyle hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde icra kefili olan asıl dava davacıları ile birleşen dava davacısının harici ödeme iddiasına dayanan menfi tespit ve istirdat talebine ilişkin olup; temyiz incelemesine konu karar iş mahkemesi sıfatıyla verilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 9. Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin görevsizlik ilamı ile Dairemize gönderilmiş olduğundan, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21. maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 10/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıya ait taşınmazı 35.000,00 YTL bedelle satın almak için davalının eşi ile anlaştığını ve 2000,00 YTL peşin ödediğini, davalının eşinin parayı aldığına dair belge imzalaması gerekirken aceleyle kendisine bono imzalattırıldığını sözleşmenin geçersiz bulunduğunu ileri sürerek 33.000.000.000 TL bedelli bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti ile ödediği 2.000,00 YTL'nin davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davacının satın almak istediği eve karşılık bono düzenlediğini, akdin gerçekleştiğini ve geçerli olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/490 Esas KARAR NO: 2022/372 DAVA : Menfi Tespit-İstirdat DAVA TARİHİ : 06/04/2018 KARAR TARİHİ: 18/05/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili ----- Sayılı dosyasına vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalının malik olduğu, ---- adresindeki müstakil evi ---tarihleri arasında kiraladığını, anlaşma gereği depozito olarak --- teminat olarak verdiğini, müvekkilinin taşınmazı borçsuz tahliye ettiğini,---- depozitoyu malik üzerinde bıraktığını,boya badanası yapılarak teslim edildiğini,ancak davalının ------- sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsuz haciz yoluyla takip başlatıldığını, bu nedenle dosyaya konulan kanuni hacizlerin kaldırılması, maaş haczi kesintilerinin durdurulması, dosyadan hiçbir suretle dava kesinleşinceye kadar ödeme yapılmamasına, takibin iptaline, %20'den az...

        e yapıldığının kabul edilmesinin hatalı olduğunu, dosyada bulunan 02/10/2014 tarihli 350,00 TL'lik ödemenin komisyon ödemesi olduğunu, müvekkilinin traktör satışı sebebiyle ... adına komisyon faturası kestiğini ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı tarafından açılan dava menfi tespit istemine ilişkin, birleşen dosya ise istirdat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, birleşen dosyanın davacılarından ... duruşmaları takip etmediği için bu davacı yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar vermiş, ... yönünden ise menfi tespit istemi ile açılan davanın birleşen dosya ile istirdat davasına dönüştüğünü, Turhal ... Noterliğinin 02/10/2014 tarihli sözleşmesi ile ...'...

          İspat külfeti altında bulunan davacının dava konusu senedin satış vaadi sözleşmesine istinaden verildiğini ispatlayamadığı, bu sebeple senedin kambiyo senedi olma vasfını taşıdığı ve menfi tespit ve istirdat talep eden davacının davalılara karşı borçtan sorumlu olduğu kanaatine varılmakla;-Davacı tarafından davalı ... TİCARET A.Ş. Aleyhine açılan menfi tespit davası ile davalı ... LTD. ŞTİ. Aleyhine açılan istirdat davalarının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden; 1-Davacı tarafından davalı ...TİCARET A.Ş. Aleyhine açılan menfi tespit davası ile davalı ... LTD. ŞTİ....

            Davalı, ödemenin yazılı delille kanıtlanması gerektiğini, resmi biçimde düzenlenen senede karşı iddianın aynı şekilde kanıtlanması gerektiğini, açılan davanın reddini ve tazminat ödetilmesini talep etmiştir. Mahkemece, ipoteğin fekkine ilişkin davanın yetki yönünden reddine, menfi tespit isteminin kabulüne, tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen iradesiyle terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Davadaki ipoteğin terkini isteminin nedeni budur....

              İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK'nın 72.maddesine dayalı olarak açılan istirdat istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili davacının, eniştesi ... ile birlikte...Ticaret isimli işyerinin sahibi davalıdan 1975 model 20.300,00 TL si değerinde bir biçerdöver satın aldığını, satın alırken davalıya üç adet senet verdiğini, satış sözleşmesinde, alıcının ... kefilin ise müvekkili davacı ... olduğunu, müvekkilinin satış sözleşmesinde kefil olarak gözükse de esasında biçerdöverin gerçek sahibi bulunduğunu, biçerdöverin borcunun müvekkili tarafından ödendiğini ileri sürerek, müvekkilinin davalıya...2....

                  Bundan sonra ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki, bu da istirdat davasıdır. (Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 02/05/2019 tarih 2017/7853 Esas- 2019/4067 Karar sayılı ilamı). Menfi tespit davasında öncelikli olarak bir alacağın varlığının tartışıldığı bu nedenle alacaklıya dava açarken arabulucuya başvurma dava şartının tabi tutulması ancak aynı konu ve alacakla ilgili borçlu tarafından açılacak menfi tespit davasının arabuluculuğa başvurma dava şartına tabi tutulmaması hak arama yönünden eşitsizliğe yol açacağından menfi tespit davasında zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğunun kabulü gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davanın tarafların ticari işletmesiyle ilgili taşınmaz satışı ve buna ilişkin ipotek sebebiyle borçlu bulunmadığından ipoteğin kaldırılmasına ilişkin menfi tespit davası olduğu, bu tür davaların TTK'nın 3 ve 4(1) maddeleri uyarınca nispi ticari dava niteliğinde olduğundan, taraflar dava konusu hak üzerinde serbestçe tasarruf edebilmektedirler....

                    Mahkemenin bu şekildeki uygulaması esaslı bir usul hatası olup kararın bu nedenle kaldırılması gerekmiştir. 2- Kabule göre de; eldeki dava, 2004 sayılı İİK'nın 72. maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davası niteliğindedir. Menfi tespit istemine konu edilen takip dosyasındaki borç dava sırasında davacı tarafından tamamen ödenmiştir. Bu durum celp edilen takip dosyası içeriği ve davacı vekilinin 21/05/2018 tarihli duruşmadaki beyanı ile sabittir. 2004 sayılı İİK'nın 72- (6) maddesine göre; Borçlu menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir." düzenlemesine yer verilmiştir." Bu halde mahkemece, görülen menfi tespit davasının yargılama sırasında geri alım davasına (istirdat) dönüştüğü gözetilerek yargılamanın bu minvalde yürütülmesi ve hükmünde buna göre oluşturulması gerekirken hüküm yerinde tespite dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu