ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 14/06/2022 NUMARASI : 2021/287 ESAS 2022/398 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) KARAR : Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/287 sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 14/06/2022 tarihinde tesis edilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı-alacaklı, Konya 7....
Mahkemece toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davalı yanca davacılara 45.000-TL ödeme yapılmasına rağmen karşılığında taşınmaz tapusunun devredilmediği, her ne kadar davacılar vekilince müvekkillerine taşınmaz satışı nedeniyle ödenen paranın davalıya iade edildiği ve bu sebeple bononun bedelsiz kaldığı yönünde beyanda bulunulmuş ise de, paranın davalıya ödendiği hususunun kanıtlanamadığı, ayrıca söz konusu senedin davalıya teminat amacıyla verildiği kabul edilse bile, davacıların taraflar arasında yapılan sözleşme şartlarına aykırı davranarak sebepsiz zenginleştiği, davalının senede dayalı takibe girişmekte haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı tarafından satın alınmasına karar verilen taşınmazın satışı için davalının aracılık ettiği, 20.000,00- TL'nin ise satıcının hesabına gönderildiği , davalının hukuki işlemi başkası adına yaptığının sözleşme içeriğinde de karşı tarafa açıkça bildirildiği , ilgili için işlem yapıldığının alıcı tarafça bilindiği , parayı tahsil edenin de taşınmaz maliki olduğu açık olduğundan , başkası adına işlem yapan davalıya geçersiz sözleşme uyarınca ödenen bedelin iadesi ve menfi tespit istemi yönünden husumet düşmediğinden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı yön görülmemiştir....
zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına; ... ada ... parsel sayılı 1.591,06 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı ... ve davalı ... adına; ... ada ... parsel sayılı 62,74 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına; ... ada ... parsel sayılı 44,56 metrekare ve ... ada ... parsel sayılı 136,34 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına; ... ada ... parsel sayılı 939,07 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı, ifraz, taksim, harici pay satışı, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar ... ve ... adına tespit edilmiştir....
Hukuk Dairesinin 17/04/2019 tarih 2018/3234 E. 2019/1828 K. sayılı kararı) Somut olayda dava menfi tespit davası olarak açılmışsa da takip dosyasında 27/05/2014 tarihli taşınmaz satışı neticesinde davalı alacaklı alacağına mahsuben taşınmazı temlik almış ve dava istirdat davasına dönüşmüş ancak davacı bu aşamadan sonra ayrıca faiz talebinde bulunmamıştır. Bu kapsamda davacı tarafın faize ilişkin istinaf başvurusu yerinde değildir. 3- Tarafların takip konusu alacağın % 20’si oranında tazminat talebine ilişkin olarak yapılan istinaf incelemesi neticesinde; a-Davalı tarafın tazminat talebine ilişkin yapılan inceleme neticesinde; Bilindiği üzere İcra ve İflas Kanunu'nun 72/4. maddesi hükmü uyarınca, menfi tespit davasında alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi konusunda bir ihtiyati tedbir kararı verilmiş, bu karar infaz edilmiş ve o nedenle alacaklının alacağına kavuşması gecikmiş olmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalıya taşınmaz satış protokolü nedeniyle 4 adet çek verildiğini, ancak kararlaştırılan taşınmaz satışı gerçekleşmediğinden çeklerin bedelsiz kaldığını, davalının bu çeklerden iki tanesini iade ettiği halde diğer ikisini iade etmediğini ileri sürerek bedelsiz kalan bu iki çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile yapılan ve yapılacak ödemelerin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı.... vekili ve davalı .... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı .. 'ın müvekkili aleyhine senede dayalı icra takibi yaptığını ve daha sonra alacağı diğer davalıya temlik ettiğini, takibe konu senedin ödenerek ibraname alındığını belirterek bono nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., taşınmaz satışı için davacıya para verdiğini, satışın gerçekleşmemesi nedeniyle senedin alındığını, davacının bahsettiği ödeme belgesinin dava konusu senetle ilgili olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Menfi tespit davasının açıldığı tarihte yürürlükte olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72/5. fıkrasında aynen “.... Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde kırkından aşağı olamaz.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Somut olayda; davacılar tarafından, takip konusu senedin 2.000,00 TL'si takip tarihinden önce ödendiği halde kötüniyetli olarak senedin tamamı icraya konulduğu için davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi talep edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit - istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalının vekil olarak kendisine sattığı aracın pert olduğunu öğrendiğini belirterek, sözleşmenin iptali ile satış sözleşmesinin imzalanması aşamasında davalıya ödediği 5.400,00YTL bedelin iadesi ve davalının, aracın satışı için verilen çekin ödenmemesi nedeniyle hakkında başlattığı icra takibine konu edilen bedel oranında borçlu olmadığının tespitine, anılan satış sözleşmesinin akdedilmesi nedeniyle munzam zararların, araç üzerindeki vergisel yükümlülüklerin, otopark ve diğer bakım giderlerinin davalı yana tahmiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece takip dayanağı bono üzerindeki keşideci imzasının davacıya ait olmadığı, takip sırasında davacı tarafından 2.581,41 USD ödeme yapıldığı, talebe göre TL olarak yapılan ödemelerin ödeme tarihindeki...döviz satışı kuru üzerinden... para birimine çevrildiği, ödemelerin davalı ... ... A.Ş. ile yapılan temlik sözleşmesinden önce yapıldığı, alacağın temlikinin davacıya ihbar edilmediği, temlik konusu borç geçersiz olduğundan davacı tarafından yapılan ödemelerin, ödemeyi temellük eden ... tarafından iade edilmesi gerektiği, dava dilekçesinde işlemiş faiz talebinin bulunmaması nedeniyle ıslah ile yapılan talebin dinlenemeyeceği, davalıların kötüniyetli takip yapmadıkları gerekçesiyle davalı ... AŞ yönünden menfi tespit isteminin kabulüne istirdat isteminin reddine, davalı ... yönünden menfi tespit isteminin kabulüne ve istirdat isteminin kısmen kabulüne, davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....