Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO :2020/198 Esas KARAR NO:2022/747 DAVA:Menfi Tespit ve İstirdat DAVA TARİHİ:17/03/2020 KARAR TARİHİ:19/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı yanın kardeş olduğunu ve aralarında herhangi bir alacak-borç ilişkisi yaşanmadığını, taraflar arasındaki tek uyuşmazlığın muris babalarından intikal eden taşınmaz ve taşınır eşyaların paylaşımı esnasında yaşandığını, özellikle muris babalarından taraflara intikal eden Bayrampaşa'daki taşınmazın satışa çıkarılması olayına davalı yanın karşı koyduğunu ancak taşınmazın mahkemece satışa çıkarıldığını ancak tarafların anlaşması ile bu taşınmazın 3.kişiye satıldığını, davalı yanın müvekkili ile herhangi para alış verişi, ticari ilişki olmadığı halde dava konusu senedi ortaya çıkardığını ve .......

    Bu durumda davadan önce borcun ödendiği ibranameyi düzenleyen alacaklı vekilinin de kabulünde olduğuna göre artık ödeme yapıldıktan sonra menfi tespit davası değil istirdat davası açılması gerekir. İstirdat davasında ise tazminat konusunda yasal bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Mahkemece bu yön gözetilmeden somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle davalının kötüniyet tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte belirtilen nedenlerle davalının öteki temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat - menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, dava dışı hamil tarafından takibe konulan senede ilişkin ödememe protestosu çekilmediğinden borcun takip edilemez hale geldiği iddiasına dayalı menfi tespit ve ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir. Davalı vekili, müvekkilinin temlik alacaklısı olduğunu, ödememe protestosu çekilmemiş olmasının bir def'i olup temlik alacaklısına karşı ileri sürülemeyeceğini, davanın süresinde açılmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....

        HD. 15.1.2022 T. 11496/234)]" (İtirazın İptali Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, ... , Sayfa: 883, Ankara, 2023, ... Yayınları 9. Baskı) Somut olayda davacı kıymetli evrakı davalı ile aralarında şifahi olarak kararlaştırdıkları bank işi yapımı için teslim ettiğini beyan etmiş ancak bu hususa ilişkin yazılı delil sunamamıştır. Davalı (alacaklı) alacağı senede dayandığı için karşı iddia sahibi olan davacının da senede dayanması gerekmektedir. Davacıya belge sunmak üzere Mahkememizce kesin süre verilmiş olmasına rağmen davacı taraf 22/03/2023 tarihli yazılı beyanında davalı ile aralarındaki anlaşmanın şifahi olduğunu beyan etmiş ve belge ibraz edememiştir....

          Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, B: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146). Bu durumda İİK’nın 72/6 maddesi gereğince bedele dönüşen isteminin temeli menfi tespit davasıdır....

            Davacı senetlerin aldığı borç karşılığı verildiğini ve borcunu ödediğini, senetlerin karşılıksız kaldığını iddia etmekte, davalı ise davacıya sattığı 09 NY 122 plakalı aracın harici satışı için düzenlendiğini savunmaktadır. “kural olarak davacı senedin karşılıksız kaldığını kanıtlamakla yükümlüdür. Davacı ibraz ettiği delillerle iddiasının kanıtlayamamıştır. Ne var ki, davalı(alacaklı) senedin trafiğe tescilli aracın harici satışı nedeniyle kendisine verildiğini ikrar etmiştir. Trafiğe tescilli araçların satışı 2918 sayılı yasanın 20/d maddesi gereğince resmi şekrilde yapılması zorunludur. Bu şekil şartı ispat koşulu olmayıp, geçerli koşulu olduğundan mahkemece resen gözetilmelidir. Şekil şartına uyulmadan yapılan sözleşme taraflar leh ve aleyhine sonuç doğurmaz. Taraflar ancak verdiklerinin iadesini isteyebilir. Bu bağlamda harici araç satış bedeli için verildiği davalı tarafça ikrar edilen bu senede dayalı olarak davalı talepte bulunamaz....

              Mahkemece toplanan delillere göre; paraların paylaştırılması aşamasında birden fazla alacaklı olması halinde davalıya fazla ödeme yapıldığı iddiasının ancak diğer alacaklılar tarafından sıra cetveline itiraz davası açılması veya sıra cetveline karşı şikayet yoluna gidilmesi suretiyle çözümlenmesi gerektiği, malları haczedilen ve satılarak paraya çevrilen borçlunun dosya alacaklısına fazla ödeme yapıldığı iddiasını menfi tespit ve istirdat davası açmak suretiyle ileri sürmesi imkanının olmadığı, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı,ayrıca aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Asliye Ticaret Mahkemesi'nce ise, Kadirli Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından davanın kambiyo senedinin iptali davası olarak nitelendirilerek kesin yetki nedeniyle yetkisizlik kararı verilerek dosya gönderilmiş ise de davacının menfi tespit talebi ile birlikte kambiyo senedinin iptalini talep ettiği, davacının senet iptali talebinin menfi tespit davası ile sıkı sıkıya bağlı olduğu ve menfi tespit davasının bir sonucu olduğu bu nedenle davacının senet iptaline yönelik talebinin menfi tespit talebinden tefrik edilerek kesin yetki kuralı nedeniyle yetkisizlik kararı verilmesinin mümkün olmadığı, kaldı ki usulüne uygun bir yetki itirazı da bulunmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının ikametgâhı mahkemesinde de açılabilir. Bu madde hükmüne göre menfi tespit ve istirdat davaları ile ilgili yetki düzenlemesi kamu düzenine ilişkin değildir....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali-menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, davalıdan iki ayrı senede dayalı olarak alacaklı olduğunu, bu alacağın tahsili için girişilen takibe davalının kısmen itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    Bu itibarla bedelsizliğe dayalı menfi tespit davası ile maddi hukuk bakımından borcun mevcut olup olmadığının tespiti amaçlanmakta; borçlu olmadığını iddia eden borçluya, genel hükümlere göre bu durumu tespit imkânı verilmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu