Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, borçlu olunmadığının tespitine yönelik olarak açılan menfi tespit davasının yargılama devam ederken istirdat talebine dönüşmesine ilişkindir.. Mahkemece yapılan yargılama sırasında taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....

    MAHKEME KARARI: Mahkemece, davanın kabulü ile senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, 12.443,18 TL'nın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davacının davalı taraf ile anlaştığını, 2.000,00 TL ödeme yapıldığını, taraflar arasında protokol imzalandığını ve davacının davasından vazgeçtiğini, ödenen 2.000,00 TL'nın mahsubunun yapılmadığını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE : Davada, geçersiz araç satış sözleşmesi nedeniyle düzenlenen senedin bedelsizliği iddiasıyla açılan menfi tespit ve istirdat talep edilmektedir. Ankara 6. İcra Müdürlüğünün ....../......... E.sayılı Kambiyo Senetlerine Mahsus icra takip dosyasında, alacaklı ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit - istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının hamili olduğu 01.10.2010 vade tarihli 105.000 TL bedelli senede dayalı olarak müvekkili lehdar aleyhine icra takibi yaptığını, ödememe protestosu çekmeyen davalının lehtar olan müvekkiline müraacat hakkını kaybettiğini ileri sürerek senetten dolayı davalıya borçlu olunmadığına, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiş, 05.10.2012 tarihli dilekçesiyle de senedin bedelinin müvekkilinden tahsil edildiğini belirterek istirdat talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, icra takip dosyası ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar menfi tespit davası olarak davacı taraf nitelendirme yaparak menfi tespit istemi ile birlikte istirdat isteminde bulunmuş ise de takip dosyasının yazı cevabına göre davaya konu alacağın dava öncesinde tamamı ödenmiş olup haricen tahsil beyanında bulunduğu, dava tarihinde davacının borcununda kalmadığı, buna göre istemin istirdat istemi olarak değerlendirilmesi gerektiği ve arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği sonuç ve kanaatine varılarak davanın 6100 sayılı HMK 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine karşı dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün davacı ve karşı davalı ... ve karşı davada davalı ... avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı karşı davalı vekili avukat ... ile davalı karşı davacı vekili avukat ...'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

            Menfi tespit davasının sonucuna göre davacı borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için alacaklının borçlu hakkında icra takibinde bulunmuş olması, icra takibinin haksız ve kötü niyetle yapılmış olması ve borçlunun tazminat talebinde bulunmuş olması gerekir. Borçlu aleyhine tazminata hükmedilebilmesi için ise icra takibinin durdurulması için tedbir kararı verilmiş ve bu kararın fiilen uygulanmış olması gerekir. Davacı .... İcra Dairesi'nin 2013/... esas sayılı takip dosyasında menfi tespit ve istirdat talebinde bulunmuştur. Davacı taraf dava dilekçesinde fazla ödediği ve istirdadını talep ettiği miktarın ayrıca belirtmemiştir. Her ne kadar menfi tespit talepleri arabuluculuk dava şartına bağlı değilse de, istirdat talepleri alacağına ilişkin bulunduğundan arabuluculuk dava şartına tabidir. Davacı taraf istirdat talebine ilişkin dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurduğuna ilişkin arabuluculuk son tutanağını mahkememize sunmamıştır....

              Menfi tespit davasının sonucuna göre davacı borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için alacaklının borçlu hakkında icra takibinde bulunmuş olması, icra takibinin haksız ve kötü niyetle yapılmış olması ve borçlunun tazminat talebinde bulunmuş olması gerekir. Borçlu aleyhine tazminata hükmedilebilmesi için ise icra takibinin durdurulması için tedbir kararı verilmiş ve bu kararın fiilen uygulanmış olması gerekir. Davacı .... İcra Dairesi'nin 2013/... esas sayılı takip dosyasında menfi tespit ve istirdat talebinde bulunmuştur. Davacı taraf dava dilekçesinde fazla ödediği ve istirdadını talep ettiği miktarın ayrıca belirtmemiştir. Her ne kadar menfi tespit talepleri arabuluculuk dava şartına bağlı değilse de, istirdat talepleri alacağına ilişkin bulunduğundan arabuluculuk dava şartına tabidir. Davacı taraf istirdat talebine ilişkin dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurduğuna ilişkin arabuluculuk son tutanağını mahkememize sunmamıştır....

                Yapılan inceleme sonunda, senede dayalı olarak başlatılan icra takibi sebebiyle borçlu olunmadığı ile yapılan kesintilerin istirdatının talep edildiği, takip çıkış miktarının 53.885,96TL olduğu ancak kesildiği belirtilen 38.515,00TL üzerinden harç yatırıldığı anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde de; menfi tespit, istirdat, kötü niyet tazminatı ve takibin durdurulması yönünde taleplerin olduğu anlaşılmaktadır. Bonoya dayalı icra takip miktarı 53.885,96TL olmakla ve menfi tespit davalarının özelliği itibariyle kısmi dava olarak açılması mümkün olmadığından, mahkemece 492 sayılı Harçlar Yasası'nın 30. maddesi gereğince eksik peşin harç ikmal edilmeden yargılamaya devam edilmesi yerinde olmamıştır....

                Sonuç olarak; Davacının dava dışı bankaya olan kredi kartı borcu sebebiyle menfi tespit istemli olarak dava açtığı, yargılama devam ederken davacının yaptığı ödemeler sebebiyle borcun kapatıldığı, menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü, borç tutarının hesaplanmasında takiple talep edilen temerrüt faiz oranı (%50,88) üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, alınan bilirkişi raporu ile davacının istirdadını talep edebileceği miktarın 6.024,75- TL olduğu..." gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, temlik eden davalı Citibank A.Ş.'...

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO :2020/198 Esas KARAR NO:2022/747 DAVA:Menfi Tespit ve İstirdat DAVA TARİHİ:17/03/2020 KARAR TARİHİ:19/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı yanın kardeş olduğunu ve aralarında herhangi bir alacak-borç ilişkisi yaşanmadığını, taraflar arasındaki tek uyuşmazlığın muris babalarından intikal eden taşınmaz ve taşınır eşyaların paylaşımı esnasında yaşandığını, özellikle muris babalarından taraflara intikal eden Bayrampaşa'daki taşınmazın satışa çıkarılması olayına davalı yanın karşı koyduğunu ancak taşınmazın mahkemece satışa çıkarıldığını ancak tarafların anlaşması ile bu taşınmazın 3.kişiye satıldığını, davalı yanın müvekkili ile herhangi para alış verişi, ticari ilişki olmadığı halde dava konusu senedi ortaya çıkardığını ve .......

                  UYAP Entegrasyonu