Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında taşınmaz satımına dair geçerli sözleşme bulunmakta olup, uyuşmazlık; bu satışa konu edilen taşınmazların zaptedilmesi nedeniyle satıcının zabta karşı tekeffül borcu hukuksal nedenine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece de, Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin bu olguya işaret eden 29.05.2012 gün ve 2011/18679 E. - 2012/13835 K. Sayılı bozma ilamına uyularak hüküm tesis edilmiştir....

    Buna göre ihtiyati haciz isteyebilmek için, alacak muaccel olmalı ve rehinle temin edilmemiş olmalıdır. Aynı Yasa'nın 258. maddesi uyarınca alacaklının, alacağın varlığı ile haciz sebepleri hakkında mahkemede olumlu şekilde kanaat uyandırması gerekli ve yeterli olup, buradaki ispat asıl davadaki gibi tam bir ispat olmayıp yaklaşık ispattır. Geçici hukuki koruma müessesinin dayanağı olarak tarafların hak ve yarar dengeleri ile yargılama sonunda oluşabilecek giderilmesi güç zararların önüne geçilebilmesi için kesin kanaati beklemeye gerek olmaksızın tedbir alınmasında fayda vardır. Davacının asıl istemi harici satışa dayalı tapu iptali ve tescil olup davacının birincil talebi taşınmazların aynına yöneliktir....

    Şöyle ki, dava konusu taşınmaz ... paftasındaki konumuna göre dere yatağında bulunmasına ve ... sırasında da dere yatağında kaldığından bahisle tescil harici bırakılmasına rağmen, yerel mahkemece taşınmaz başında yapılan keşfe jeolog bilirkişi götürülmemiştir. Yine, taşınmazın evveliyatı, kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olduğu halde Mahkemece hava fotoğrafları getirtilerek bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmamış, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının doğruluğu hava fotoğrafları ile denetlenmemiştir. Ayrıca, ... sırasında tescil harici bırakılan dava konusu taşınmaz hakkında 4721 sayılı TMK'nın 713/4-5 maddeleri gereğince yerel ve gazete ilanlarının yaptırılması gerektiği halde, somut olayda bu ilanlar da yaptırılmamıştır. Bu şekilde eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca öncelikle, 6360 sayılı Yasa'nın Geçici 1/13. maddesi uyarınca ......

      e vekalet verildiğini dava konusu taşınmazın önce ... tarafından davacıya daha sonra eşine satıldığını beyan ettiği anlaşılmaktadır.Yine davalı ... tarafından davacıya gönderilen 27.3.2009 tarihli ihtarname içeriğinden de dava konusu taşınmazın davalı ... ... tarafından davacıya haricen satıldığının kabul edildiği anlaşılmaktadır. ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/354 Esas 2010/281 sayılı ilam içeriğinden de dava konusu taşınmazın harici satışının davalılar ... ve ... (karı-koca) tarafından kabul edildiği, mahkemece tapuda yapılmayan harici satış sözleşmesinin geçersiz olduğu davalı ...'ın taşınmaz bedeli olarak aldığı meblağ karşılığı davacı ...'e senet verdiği, senedin davacı ...'te olması nedeniyle tapu iptali tescil davasının reddine verildiği görülmektedir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve maddi olgular birlikte değerlendirildiğinde dava konusu taşınmazın eksik işlerin yapımı karşılığı arsa sahipleri tarafından davalı borçlu ... ...'...

        Sayılı dosyası ile tapu iptali ve tescil davası ile birlikte tazminat davası açtığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davacının dava konusu taşınmazı dava dışı kardeşi Ahmet Toka'dan 2015 yılında satın aldığı taşınmaz üzerinde bulunan evin ikinci katında davalının oturduğu, evde yaptıracağı tadilatlar için davalıdan evi boşaltmasını istediği, davalının taşınmaz üzerinde oturduğu ikinci katı dava dışı kardeşi Ahmet Toka'dan 08/12/1993 tarihli harici satış sözleşmesi ile 70.000 TL'ye satın aldığını, taşınmaz üzerinde bulunan binanın ruhsatı olmadığından harici satın aldığını, Ahmet Toka'nın 2....

        Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün tescil harici alanda kaldığı, orman niteliğinde olmadığı ve davacı lehine zilyetlik yoluyla iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davacı adına tesciline karar verilmiş ise de, parsel sorgudan yapılan incelemede (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün 106 ada 1 parsel sayılı taşınmaz sınırları içerisinde kaldığı gözükmekte olup, bu hususta mahkemece yeterli araştırma yapılmamış, fen bilirkişisinden rapor alınmak suretiyle taşınmaz bölümünün tescil harici alan da mı yoksa tapulu başka bir parsel sınırları içerisin de mi kaldığı tespit edilerek, davanın tescil davası mı yoksa tapu iptali ve tescil davası mı olduğu kesin olarak belirlenmemiş ve tapulu taşınmaz içerisinde kalması halinde tapunun kim adına, ne şekilde, ne vasıfla ve ne zaman oluştuğu, davada pasif husumet ehliyetinin mevcut olup olmadığı ve hak düşürücü sürenin geçip geçmediği hususları dikkate alınmaksızın hüküm kurulması cihetine...

          Tüm dosya kapsamından,çekişmeli taşınmazların bulunduğu Bakışık Köyünde Temmuz 1984 tarihinde kadastro çalışması yapıldığı,kadastro tespit işlemlerinin 18.03.1985-17.04.1985 tarihleri arasında askıya çıktığı, davanın 09.10. 1984 tarihinde kadastro tespit çalışmalarından önce açıldığı ancak nizalı taşınmazların tapulama harici bırakılmış taşlık alanda bulunduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapulama harici taşınmazların adına tesciline karar verilmesini talep etmektedir. Dava konusu taşınmazların tapulama harici bırakıldığının anlaşılmasıan göre, uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Taşınmaz başında yapılan keşifte davacı ... ve vekili bizzat hazır bulunmuş ve dava konusu ettikleri yeri keşif heyetine göstermişlerdir. Keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda davacıya ait 141 ada 4 parsel sayılı taşınmaz krokide gösterilmiş ancak davacı ... tarafından dava konusu edilen yer krokide gösterilmemiştir. Ayrıca dava konusu taşınmaz kadastro paftasındaki konumuna göre dere yatağında bulunmasına rağmen, yerel mahkemece taşınmaz başında yapılan keşfe jeolog bilirkişi götürülmemiş, dava konusu taşınmaz hakkında 4721 sayılı TMK'nın 713/4-5. maddeleri gereğince yerel ve gazete ilanlarının yaptırılması gerektiği halde, somut olayda bu ilanlar da yaptırılmamıştır. Bu şekilde eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez....

              Hukuk Dairesince “taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar-ihya yapılmışsa hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, fen bilirkişiye memleket koordinat noktalarını içeren infaza elverişli kroki düzenlettirilmeli ve sadece (A) bölümün fotoğrafları çekilerek dosyaya konulmalıdır.” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde taşınmaz hakkında tutanak düzenlendiğinden bahisle görevsizlik kararı verilerek Kadastro Mahkemesine gönderilmiş, Kadastro Mahkemesi tarafından da tescil harici olan bölümler yönünden tefrik kararı verildikten sonra merci tayini sonucunda Asliye Hukuk...

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, Harici satım sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı; Dava konusu Denizli ili Çivril ilçesi Özdemirci Mahallesi 1858 ve 9396 parsel sayılı taşınmazları davalılardan haricen satın aldığını ancak tapuda tescil işlemini yaptırmadıklarını ileri sürerek, dava konusu olan 1858 ve 9396 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış, duruşmaya katılan davalılar vekili davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince; Taşınmazların devrinin resmi yollarla yapılmasının gerektiği, söz konusu taşınmazın resmiyette alım satımına yönelik herhangi bir iddianın bulunmadığı, taşınmazın haricen satın alınmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle açılan tapu iptal tescil davasının reddine karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu