Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, harici sözleşmeye dayalı alacak olmaz ise tapu iptali ve tescil istemi ile açılmış olup, mahkemece alacak istemi kabul edilmiştir. Temyiz alacak isteminin kabul kararına yönelik olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 01.12.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Dava konusu taşınmaz ve komşu parseller, yörede 1959 yılında yapılan kadastro çalışmalarında taşlık ve çalılık niteliği ile tapulama harici bırakılmış, 2008 yılında Hazinece idari yoldan tapuya tescil edilmiştir. Davacı, zilyetlik iddiasıyla dava açtığına göre, taşınmazın zilyetlikle kazanılacak yerlerden olup olmadığının belirlenmesi zorunludur. Taşınmaz taşlık ve çalılık olarak tapulama harici bırakıldığına göre, öncesinin orman olup olmadığının araştırılması gerekir. Ne var ki, bu yönde bir araştırma yapılmamıştır....

      Köyü ... mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile Doğusu: ... Dere, Batısı: Tapulama harici boşluk, Kuzeyi: ... ötesi tapulama harici boşluk devamında ... Devlet Ormanı, Güneyi: ... ile çevrili taşınmaz ile yine aynı mevkideki Doğusu: ... Dere, Batısı: ... Dere, Kuzeyi: ... devamında tapulama harici boşluk ve ötesinde ... Devlet Ormanı, Güneyi: ... ile çevrili, fen bilirkişi krokisinde sırası ile (B1) harfi ile gösterilmiş bulunan 3402m2lik taşınmaz ile (B2) harfi ile gösterilmiş bulunan 2460m2lik taşınmazın davacı gerçek kişi adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir....

        Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tescil harici olduğu süre içinde ... adına tapu kaydına bağlandığı tarihe kadar zilyetlikle edinme koşularının gerçekleşmediği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ancak, çekişmeli taşınmaz bölümünü de kapsayan taşınmaz 1950 yılında yapılan tapulama sırasında ... adına tespit edilmiş ve kesinleşerek 441 parsel numarası ile tapu kaydı oluşmuştur. 1956 yılında yapılan tevzi çalışmalarında ise çekişmeli taşınmaz bölümü "ziraate elverişli olmayan alan" niteliğinde olduğu gerekçesi ile dağıtıma tabi tutulmamıştır. ... adına tapu kaydı oluştuktan sonra ziraate elverişli olmayan arazi olarak bırakılması ve dağıtılmaması taşınmazın tescil harici bırakıldığı anlamına gelmemektedir....

          İlgili kararlar adı geçenlere tebliğ edilmiş ise, tebliğ belgelerinin eklenmesi veya kayıtlara dayanılarak tebliğ gününün açıklanması; tebliğ edilmemiş ise, kararların adı geçenlere 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenmesi, 2- Dava konusu taşınmaz bölümlerinin tapulama sırasında tescil harici bırakılıp bırakılmadığının ve bırakılmış ise tescil harici bırakılma nedeninin Kadastro Müdürlüğünden sorularak alınacak cevabi yazının dosyaya konulması, 3- Davacı ve müdahiller adına senetsizden zilyetliğe dayalı olarak tescil edilen taşınmaz bulunup bulunmadığının Adliye Yazı İşleri Müdürlüğü, Kadastro ve Tapu Müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak varsa, bu şekilde tespit edilen taşınmazların kadastro tespitlerinin kesinleşme durumlarını da gösterir biçimde tespit tutanaklarının, kesinleşmiş olanların kadastro sonucu oluşan tapu kayıtlarının onaylı örneklerinin getirtilmesi, bundan sonra...

            Mahallesi 84 ve 62 parsel sayılı taşınmazları ve komşularını bir arada gösterir onaylı pafta sureti ile bu taşınmazlara komşu tescil harici bırakılan taşınmaz var ise tescil harici bırakılma sebebi ve tarihinin ... Müdürlüğünden sorulması, 2- ......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada ....Asliye Hukuk ve Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava,harici gayrimenkul satış sözleşmesine dayalı olarak açılan, taşınmazın bir bölümüne yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

                HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, bölge adliye mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar; murisleri ile davalıların murisi olan ... ... arasında 27/04/1991 tarihli taşınmaz satımına ilişkin sözleşme imzalandığını, haricen satıma olan güvenle taşınmaz üzerinde çeşitli yapılar inşa ederek kullandıklarını, taşınmazın tescilinin sağlanamadığını, imar uygulaması ile satışa konu taşınmaz karşılığında davalılara başka bir taşınmaz verildiğini, arsa bedeline yönelik başka bir dava açıldığını, bu davada ise...

                  Mahallinde icra edilen keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları, taşınmaz bölümlerinin ne zamandan beri, kim tarafından, hangi tasarruflarla kullanıldığı, bir diğer ifade ile davacı tarafın taşınmaz bölümleri üzerinde iktisaba elverişli bir zilyetliği bulunup bulunmadığı hususlarında son derece yetersiz olduğu gibi, taşınmazın niteliğinin belirlenmesi hususunda ziraat mühendisi bilirkişiden rapor alınmamış, inşaat bilirkişi raporuna ekli fotoğraflarda, davacı tarafın iddiasına konu taşınmaz bölümlerinin etrafının çevrelenmediği, bu kısımları komşu tescil harici bölümlerden ayıran bir unsur görünmediği halde, bu husus üzerinde durulmamış ve davacılar yararına iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği kesin olarak belirlenmeden karar verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez....

                    Köyü çalışma alanında bulunan ve 1959 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşlık olarak tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümünün, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece, taşınmaz bölümleri üzerinde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, dava 2013 yılında açılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu