Ceza Dairesinin 05/02/2018 tarihli ve 2015/2473 esas, 2018/727 sayılı kararı ile “...Sanık ..., temyiz dışı sanık ... ve katılan arasında suça konu aracın satımına ilişkin harici sözleşme yapılmış olması, harici sözleşmede katılanın peşinat olarak 2.000 TL parayı aldığının belirtilmesi, kalan 4.000 TL için ise taraflar arasında senet düzenlenmesi ve sanığın 2.000 TL peşinatı katılana verdikleri yönündeki sanık savunmasının aksinin ispatlanamaması karşısında, eylemin hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu ve suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeksizin sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi.. BOZULMASINA... ” şeklinde karar verildiğinin anlaşılması karşısında, sanık ...'in beraatine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle ... hakkında verilen ....1....
edilmiş ve davalının 1224 parsel sayılı taşınmaz için de harici satış sözleşmesi yaptığı kanaatine varılmıştır....
Bu husus 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237. maddesinde "Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için resmi şekilde düzenlenmesi şarttır” şeklinde açıklanmıştır. Bu nedenle resmi memur önünde yapılmayan harici satış senetlerine değer verilemez ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz. Bilindiği üzere, harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. 10.07.1940 tarihli ve 1939/2 Esas, 1940/77 Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre “Haricen yapılan (tapu memuru huzurunda yapılmayan) taşınmaz mal satışından dönüldüğünde, satış bedelini geri vermeyen taraf, parası geri verilinceye kadar yararlandığı ürünleri ödemek ve ecrimisil vermekle yükümlü değildir.” Şu halde Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre geçersiz sözleşmelerde, akdin geçersizliği sebebiyle her iki taraf verdiğini geri alabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taşınmaz hukukuna ilişkin davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi ve ...Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tapu tescil istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; çekişmeli taşınmazların bulunduğu kasabada dava devam ederken kadastro çalışmalarının başladığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Kadastro Mahkemesi ise, çekişmeli taşınmazlardan dav dilkeçesinde 16. Sırada yazılı taşınmazın kadastro harici bırakıldığı gerekçesiyle bu taşınmaz yönünden görevsizlik kararı vermiştir....
Bozma sonrasında yapılan yargılama sırasında, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 2859 sayılı Yasa uyarınca yenileme kadastrosu yapılmış ve (A1) harfi ile gösterilen 46,55 metrekarelik dava konusu taşınmaz bölümü, 341 parsel sayılı taşınmaz içerisinde tespit edilmiş, tespit itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda dava konusu taşınmaz bölümünün yenileme kadastrosu ile 341 parsel sayılı taşınmaz içerisinde tespit edildiği, böylece iş yeri binasının tescil harici alana taşkınlığının kalmadığı kabul edilmek suretiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, önceki günlü hükümle, tescil harici bölüm yönünden Hazinenin taleplerinin tamamı kabul edilmiş olup, reddedilen bölüm yönünden Hazinenin temyizi üzerine karar Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin maddi hataya dayalı önceki tarihli ilamı ile bozulmuş ise de; Mahkemece maddi hataya dayalı bozma ilamına uyulması, taraflar açısından usuli kazanılmış hak oluşturmaz....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında yapılan harici alım-satım sözleşmesi ile müvekkiline ait kamyonun davalıya teslim edildiğini, davalının bakiye borcunu ödemediğini aracı iade etmediği gibi müvekkili aleyhine alacak davası açtığını, davalı şirketin kamyonu 24.4.2002 tarihinden beri kullandığını ve kazanç elde ettiğini, kamyonun niteliğine ve kullandığı işlere göre bir aylık kira bedelinin 3.000.000.000.TL’ye tekabül ettiğini, yine bu kullanımdan dolayı kamyonda yıpranma payına bağlı olarak değer kaybı oluştuğunu iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 16.000.000.000.TL’nın faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi İzmir 10.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 19.03.2007 gün, 15387-3866 sayılı, 14.Hukuk Dairesinin 17.04.2007 gün, 4361-4217 sayılı, kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava; taşınmaz satımına ilişkin aracılık sözleşmesine dayalı alacağın tahsili istemiyle yapılan icra takibinde borca itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyizen incelenmesi görevi 13.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 13.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 07.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Beldesi 1463 Ada 5 Parselde kain taşınmaz üzerinde bulunan B blok 4 nolu bağımsız bölümün satışına dair harici sözleşmenin dosya içerisine celbi istenmesine rağmen ; geri çevirme gerekleri yerine getirilmeksizin dosyanın Başkanlığımıza gönderildiği; dava konusu taşınmazın 3. şahsa satışına dair resmi satış senedinin gönderildiği anlaşılmakla; hüküm gerekçesinde bahsolunan taraflar arasında imzalanan dava konusu ... İli ...İlçesi ... Beldesi 1463 Ada 5 Parselde kain taşınmaz üzerinde bulunan B blok 4 nolu bağımsız bölümün satışına dair harici sözleşmenin dosya içerisine celbiyle, dosyanın kül halinde temyize esas inceleme için Başkanlığımıza gönderilmek üzere mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, İngiliz vatandaşı olduğunu, 20.10.2007 tarihinde emlakçılık işi yapan davalı ... ile anlaşarak dubleks ev satımına dair sözleşme imzaladıklarını, edimlerini yerine getirdiğini,evin zilyetliğini devralarak evin içini döşediğini,beyaz eşya ve elektronik eşya aldığını,davalının evi eşyalarla birlikte başkalarına sattığını, evin mülkiyetinin son olarak 11.5.2009 tarihinde davalı ...’e geçtiğini, mahkeme aracılığıyla tespit ettirdiği eşyaları davalıların kendisine vermediğini ileri sürerek, tespiti yapılan eşyaların kendisine teslimini istemiştir. Davalılar, kendilerine husumet düşmediğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir....
Davalı vaad borçluları da az önce sözü edildiği üzere 195 ada 7 ve 8, 196 ada 2 parseldeki muayyen bir yüzölçümünde taşınmazın satışını değil, taşınmaz maldaki mevcut hak ve hisselerin satışını vaad ettiklerinden kararlaştırılan satış bedelinin tümüyle ödenmesi gerekir. Yine az yukarıda sözü edildiği üzere taşınmaz satış vaadi sözleşmesi gayrimenkul satımına ilişkin yapılmış asıl akit olmayıp bir ön sözleşme olduğundan olaya kıyas suretiyle Borçlar Kanununun menkul ve gayrimenkul satımına ilişkin satımında uygulanması zorunlu hükümlerin ve bu arada mahkemenin karar gerekçesinde yazdığı 194. madde hükmünün uygulanma olanağı da bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; davacının İcra İflas Kanununun 72. maddesine dayanılarak açılmış davasının reddi gerekir. Mahkemece bütün bu yönler bir yana bırakılarak uygulama olanağı bulunmayan yasa hükmünden de söz edilmek suretiyle istemin yazılı olduğu şekilde hükme bağlanması doğru değildir. Karar açıklanan nedenle bozulmalıdır....