İspat külfeti altında bulunan davacının dava konusu senedin satış vaadi sözleşmesine istinaden verildiğini ispatlayamadığı, bu sebeple senedin kambiyo senedi olma vasfını taşıdığı ve menfi tespit ve istirdat talep eden davacının davalılara karşı borçtan sorumlu olduğu kanaatine varılmakla;-Davacı tarafından davalı ... TİCARET A.Ş. Aleyhine açılan menfi tespit davası ile davalı ... LTD. ŞTİ. Aleyhine açılan istirdat davalarının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden; 1-Davacı tarafından davalı ...TİCARET A.Ş. Aleyhine açılan menfi tespit davası ile davalı ... LTD. ŞTİ....
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davacı-birleşen davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (1) nolu bendinin karardan çıkartılarak yerine “1- a) 2010/236 Esas sayılı menfi tespit ve istirdat davasının reddine, b) Birleştirilen ... 4.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/135 Esas sayılı istirdat davasının reddine “ bendinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemenin bu şekildeki uygulaması esaslı bir usul hatası olup kararın bu nedenle kaldırılması gerekmiştir. 2- Kabule göre de; eldeki dava, 2004 sayılı İİK'nın 72. maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davası niteliğindedir. Menfi tespit istemine konu edilen takip dosyasındaki borç dava sırasında davacı tarafından tamamen ödenmiştir. Bu durum celp edilen takip dosyası içeriği ve davacı vekilinin 21/05/2018 tarihli duruşmadaki beyanı ile sabittir. 2004 sayılı İİK'nın 72- (6) maddesine göre; Borçlu menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir." düzenlemesine yer verilmiştir." Bu halde mahkemece, görülen menfi tespit davasının yargılama sırasında geri alım davasına (istirdat) dönüştüğü gözetilerek yargılamanın bu minvalde yürütülmesi ve hükmünde buna göre oluşturulması gerekirken hüküm yerinde tespite dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK'nın 72.maddesine dayalı olarak açılan istirdat istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıya ait taşınmazı 35.000,00 YTL bedelle satın almak için davalının eşi ile anlaştığını ve 2000,00 YTL peşin ödediğini, davalının eşinin parayı aldığına dair belge imzalaması gerekirken aceleyle kendisine bono imzalattırıldığını sözleşmenin geçersiz bulunduğunu ileri sürerek 33.000.000.000 TL bedelli bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti ile ödediği 2.000,00 YTL'nin davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davacının satın almak istediği eve karşılık bono düzenlediğini, akdin gerçekleştiğini ve geçerli olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Asıl ve birleşen dava, davalı banka nezdinde hizmet sözleşmesi ile çalışan birleşen dosya davacısının zimmetine para geçirmesi sebebiyle hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde icra kefili olan asıl dava davacıları ile birleşen dava davacısının harici ödeme iddiasına dayanan menfi tespit ve istirdat talebine ilişkin olup; temyiz incelemesine konu karar iş mahkemesi sıfatıyla verilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 9. Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin görevsizlik ilamı ile Dairemize gönderilmiş olduğundan, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21. maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 10/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili davacının, eniştesi ... ile birlikte...Ticaret isimli işyerinin sahibi davalıdan 1975 model 20.300,00 TL si değerinde bir biçerdöver satın aldığını, satın alırken davalıya üç adet senet verdiğini, satış sözleşmesinde, alıcının ... kefilin ise müvekkili davacı ... olduğunu, müvekkilinin satış sözleşmesinde kefil olarak gözükse de esasında biçerdöverin gerçek sahibi bulunduğunu, biçerdöverin borcunun müvekkili tarafından ödendiğini ileri sürerek, müvekkilinin davalıya...2....
Bundan sonra ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki, bu da istirdat davasıdır. (Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 02/05/2019 tarih 2017/7853 Esas- 2019/4067 Karar sayılı ilamı). Menfi tespit davasında öncelikli olarak bir alacağın varlığının tartışıldığı bu nedenle alacaklıya dava açarken arabulucuya başvurma dava şartının tabi tutulması ancak aynı konu ve alacakla ilgili borçlu tarafından açılacak menfi tespit davasının arabuluculuğa başvurma dava şartına tabi tutulmaması hak arama yönünden eşitsizliğe yol açacağından menfi tespit davasında zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğunun kabulü gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davanın tarafların ticari işletmesiyle ilgili taşınmaz satışı ve buna ilişkin ipotek sebebiyle borçlu bulunmadığından ipoteğin kaldırılmasına ilişkin menfi tespit davası olduğu, bu tür davaların TTK'nın 3 ve 4(1) maddeleri uyarınca nispi ticari dava niteliğinde olduğundan, taraflar dava konusu hak üzerinde serbestçe tasarruf edebilmektedirler....
Ne var ki, 10.07.1940 tarih, 2/77 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararı’nda da belirtildiği üzere “haricen yapılan (tapu memuru huzurunda yapılmayan) taşınmaz mal satışından dönüldüğünde, satış bedelini geri vermeyen taraf taşınmaz malın kendisine verilmesi için karşı tarafı zorlayamaz.” (6098 s.TBK m 97, mülga 818 s. BK m. 81). 10.04.1940 tarih, 2/77 sayılı YİBK uyarınca taşınmazı haricen satan, satıştan kaynaklanan aldığı parayı iade etmedikçe verdiğini geri isteyemeyeceği, harici satış senedinde gösterilen satış bedeli ile varsa zorunlu ve yararlı giderler üzerinden hapis hakkı tanınarak el atmanın önlenmesine karar verileceği kural olarak kabul edilmektedir. Bunun yanı sıra geçersiz harici satış sözleşmesi nedeniyle yanlar verdiklerini sebepsiz zenginleşme (haksız iktisap) veya mülkiyet (TMK 683.md)) davasıyla geri isteyebilirler....
Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir. Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazımgelmediğini ispata mecburdur." hükümlerini haizdir....