WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı, 3. kişinin davalı bankadan kullandığı konut kredisine kefil olduğunu, usulsüz şekilde asıl borçlu ile birlikte hakkında icra takibi başlatılması üzerine, asıl borçlu yönünden takip semeresiz kalmadıkça kefile başvurulamayacağı itirazı ile açtığı menfi tespit davasının lehine sonuçlanarak kesinleştiğini, ancak bu süreçte söz konusu takipte maaşından 27.201,50 TL nin haksız şekilde kesilmeye devam edildiğini ileri sürerek bu meblağın ödeme tarihlerinden itibaren faizi ile istirdadını istemiştir. Davalı, menfi tespit davası kesinleştikten sonra asıl borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlattıklarını, taşınmazın satışının gerçekleşmesine rağmen bakiye alacaklarının kalması üzerine kefil hakkında yeniden takibe giriştiklerini, ilk takipte kesilen paranın usulüne uygun başlatılan ikinci takip yönünden takas ve mahsubunu sağladıklarını, istirdat talebinin bu nedenle yersiz olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine senede dayalı takip başlattığını, müvekkilinin davalının işvereni olan dava dışı ... ile müvekkiline ait taşınmazın satışı konusunda anlaştıklarını, adı geçenin satış bedeline mahsuben müvekkiline 28.000 TL ödeme yaptığını, ...’nın isteği üzerine bu ödeme karşılığında makbuz verilmek gayesiyle dava konusu senedin adı geçene verildiğini, daha sonraki zamanlarda bu kişinin bir miktar daha ödeme yaptığını, tapuda devrin gerçekleştirildiğini, ancak senedin müvekkiline iade edilmediğini, ...’nın şahsi def’ilerden kurtulmak amacıyla dava konusu senedi yanında SSK’lı olarak çalıştırdığı davalıya ciro ettiğini,...

      Dava konusu taşınmaz haricen satışa konu edildiği 6.1.1975 tarihinde tapuda kayıtlı bulunmaktadır. Tapuda kayıtlı taşınmazların harici satışı TMK'nın 706, 6098 sayılı TBK'nun 237, 818 sayılı BK'nun 213, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir hak bahşetmez. TMK'nın 706. maddesinde öngörülen resmi şekil bir ispat şartı olmayıp bir geçerlilik şekil şartıdır. Bu husus 6098 sayılı TBK'nun 237.maddesinde “Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için resmi şekilde düzenlenmesi şarttır.” şeklinde açıklanmıştır. Bu sebeple resmi memur önünde yapılmayan harici satış senetlerine değer verilemez ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhine 4.000 YTL bedelli senede dayalı olarak takibe geçtiğini oysaki senet altındaki imzanın müvekkilinin eli mahsulü olmadığını bu nedenle dava açma zarureti doğduğunu belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davaya daha sonra istirdat davası olarak devam edilmiştir. Davalı vekili, dava konusu senetteki imzanın davacının eli mahsulü olmadığını öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

          Şti. vekilinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi İİK'nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, açtığı menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilen ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir. Buna göre menfi tespit davasının devamı sırasında borcun herhangi bir nedenle ödendiği iddiası üzerine mahkemece bu iddia araştırılıp ödemenin kanıtlanması halinde, talep olmasa dahi dava kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceğinden açılan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmelidir. (Emsal Y. 15. ....'...

            İcra Dairesi'nin dosyası ile kredi borcunun ödenmesi için borçlular tarafından keşide edilen 10/11/2009 tarih, 07/01/2016 vade tarihli 29.500 TL bedelli senede dayanılarak 28.600 TL kredi alacağı için icra takibine başlandığını, davacıların senede dair itirazlarının dayanaksız ve haksız olduğunu açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. MAHKEMECE : "...Dava, menfi tespit/istirdat davasıdır. Dava dilekçesi, toplanan deliler, denetim ve hüküm kurmaya elverişli 10/07/2018 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça, davacılar ile davalı banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinden kaynaklı takip nedeniyle davalı bankaya borçlu olmadıklarının tespitine yönelik olarak eldeki davanın açıldığı, yargılama aşamasında icra dosyasına davacı T3 tarafından ödeme yapıldığından bu davacı yönünden davanın istirdat davasına dönüştüğüanlaşılmaktadır....

            İcra Dairesi'nin dosyası ile kredi borcunun ödenmesi için borçlular tarafından keşide edilen 10/11/2009 tarih, 07/01/2016 vade tarihli 29.500 TL bedelli senede dayanılarak 28.600 TL kredi alacağı için icra takibine başlandığını, davacıların senede dair itirazlarının dayanaksız ve haksız olduğunu açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. MAHKEMECE : "...Dava, menfi tespit/istirdat davasıdır. Dava dilekçesi, toplanan deliler, denetim ve hüküm kurmaya elverişli 10/07/2018 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça, davacılar ile davalı banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinden kaynaklı takip nedeniyle davalı bankaya borçlu olmadıklarının tespitine yönelik olarak eldeki davanın açıldığı, yargılama aşamasında icra dosyasına davacı ... tarafından ödeme yapıldığından bu davacı yönünden davanın istirdat davasına dönüştüğüanlaşılmaktadır. Davalı banka ile dava dışı ......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı tarafından 01.02.2006 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağına istinaden tahakkuk ettirilen 6.742,49 TL kaçak elektrik bedelinin haksız olduğunu ileri sürerek, borçlu olmadığının tespitine, alacağın % 20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında davaya istirdat davası devam edilmesini talep etmiştir. Davalı; davacının abonesiz kaçak elektrik kullandığının tutanak ile tespit edildiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir....

                "İçtihat Metni" Mahkemesi : Adıyaman Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava menfi tesbit ve istirdat istemine ilişkindir. Davacı vekili müvekkili aleyhine 2.000,-YTL tutarlı senede aylık %8 reeskont faizi uygulanmak ve 3.000,-YTL geçmiş gün faizi hesaplanmak suretiyle icra takibine girişildiğini, keşide ve vade tarihleri itibariyle avans faizinin % 48 olduğunu ve faiz talebinin fahiş oranda bulunduğunu ileri sürerek oranın yıllık % 48 yasal faiz oranı üzerinden hesaplanarak, varsa fazla ödemenin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Ö.. D.. takip ve dava konusu alacağını diğer davalı A.. G..’e temlik ettiğini ve dosyada davalı sıfatının kalmadığını bildirmiş; davalı A.....

                  Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir. (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233) Menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Baki Kuru, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....

                    UYAP Entegrasyonu