Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit KARAR TARİHİ : 24.05.2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 24.05.2021 Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 7.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21.01.2021 gün ve 2019/1229 Esas 2021/66 Karar sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü. Dava, davalı tarafça davacı hakkında başlatılan icra takibine konu bononun taraflar arasında yapılan taşınmaz satış sözleşmesi kapsamında taşınmazın geri kalan bedelinin ödenmesi amacıyla verilip, senet bedelinin taşınmaz satışı ile birlikte ödendiği ileri sürülerek açılan menfi tespit istemine ilişkindir....

    Şti. vekilinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi İİK'nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, açtığı menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilen ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir. Buna göre menfi tespit davasının devamı sırasında borcun herhangi bir nedenle ödendiği iddiası üzerine mahkemece bu iddia araştırılıp ödemenin kanıtlanması halinde, talep olmasa dahi dava kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceğinden açılan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmelidir. (Emsal Y. 15. ....'...

      YATIRIM GAYRİMENKUL AŞ isimli şirketim var, senede 90-120 adet daire yapıp satmaktayız, davalı oğlumda benim yanımda çalışıyor, davacı ... benden 2 adet daire satın aldı, bu dairelerden dolayı tapu masrafı ve diğer alımdan dolayı toplam 100.000,00 TL borcu kaldı, ben o zaman şehir dışındaydı, bana senet vereyim dedi, ben de tamam dedim, davacı ... 100.000,00 TL'lik senedi buna ilişkin düzenleyerek davalı oğlum ...'na vermiş, dava konusu olan senet bu senettir, bu senet alışveriş yaptığımız şirketlere verdiğimizde tahsil edilmiştir denildi, daha sonra da senede ilişkin davacı tarafla bir görüşmemiz olmadı." şeklinde beyanda bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacının menfi tespit davası olarak açtığı davanın dava sırasında senet bedelinin ödenmesi nedeniyle geri alıma dönüşen istirdat davasına ilişkindir....

        Eldeki dava icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkin olmakla İİK'nın 72/VI maddesi uyarınca davada tedbir kararı alınmamış ve borcun bir kısmı da ödenmiş olmakla, ödenen kısım açısından davaya istirdat davası olarak devam edilmesi, ödenmeyen kısım açısından ise, menfi tespit hükmü kurulması gerekirken belirtilen bu hususlar gözden kaçırılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcnın temyiz eden davalıdan alınmasına, davacıdan alınan peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/335 KARAR NO : 2023/391 DAVA : Menfi Tespit -istirdat DAVA TARİHİ : 30/12/2021 KARAR TARİHİ : 10/05/2023 Mahkememizin ------ Esas sayılı dosyasında davacı ... yönünden tefrik kararı verilmesi üzerine Mahkememizde görülmekte bulunan menfi tespit-istirdat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar dava dilekçesinde özetle dava konusu 30/06/2009 vade tarihli, 01/07/2008 tanzım tarihli olan ve davalı ... tarafından----- İcra Müdürlüğünün -----Esas sayılı icra dosyası ile icraya verilen senede ilişkin olarak davalılara borçlu olmadığının tespitine ve ---- İcra Müdürlüğünün ----- esas sayılı icra dosyasına konu senedin ve icra takibinin iptaline, hukuka aykırı olarak altında tahsil edilen Türk Lirasının ticari faizi ile davalıdan istirdadına, davalılar haksız yere icraya vererek kendilerini zarara soktuğu için faizli toplam alacak olan Türk lirası üzerinden davalı alacaklıların %40 tazminata mahkum edilmesine, icra...

            Davalı vekili, 195.003,75 TL ödemenin cari hesaba mahsuben yapıldığını, davacıların icra takibi sonrasında yaptıkları 15.05.2015 tarihli protokol ile 122.000.- TL borcu kabul edip anlaştıklarından istirdat talep edemeyeceklerini, takip öncesi menfi tespite konu ödeme dekontlarında senede atıf yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

              Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir. Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazımgelmediğini ispata mecburdur." hükümlerini haizdir....

                Maddesine göre menfi tespit ve istirdat davalarında yetkili mahkemelerin davalının ikametgahı veya takibin yapıldığı yer mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin adresinin "... Mah. ... Sok. No: ... Ataşehir İstanbul" olduğunu, bu sebeple yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret mahkemeleri olduğunu beyanla; davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, kambiyo senedine dayalı icra takibinden sonra açılan İİK'nun 72.maddesine göre menfi tespit davasıdır. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında yetkili mahkemeler genel yetki kuralına göre belirlenecektir. 6100 sayılı HMK'nin 6.maddesinde genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi yada İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi olduğu belirtilmiştir....

                  Mahkemece, menfi tespit davası süresince icra dosyasına kesinti yapılıp yapılmadığı araştırılarak, yapılmış ise, kesinti miktarı yönünden davaya istirdat davası olarak devam edilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır. 3-Öte yandan, alacağın likit olması şartıyla, menfi tesbit davası sonunda davacının borçlu olmadığının tesbiti halinde, takibin haksız ve kötü niyetli olduğu durumlarda taleb üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilmesi gerekir. Dava konusu borç senede dayalı olup alacak likittir. Takip de işverence haksız olarak yapılmıştır. Hal böyle olunca davacı lehine 2004 sayılı Kanun'un 72. maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile bu talebin reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

                    Mahkemece, menfi tespit davası süresince icra dosyasına kesinti yapılıp yapılmadığı araştırılarak, yapılmış ise, kesinti miktarı yönünden davaya istirdat davası olarak devam edilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır. 3-Öte yandan, alacağın likit olması şartıyla, menfi tesbit davası sonunda davacının borçlu olmadığının tesbiti halinde, takibin haksız ve kötü niyetli olduğu durumlarda taleb üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilmesi gerekir. Dava konusu borç senede dayalı olup alacak likittir. Takip de işverence haksız olarak yapılmıştır. Hal böyle olunca davacı lehine 2004 sayılı Kanun'un 72. maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile bu talebin reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu