"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, teminat senedi olduğu iddia edilen bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, dava konusu bononun teminat için verilmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle senede dayalı takiple tahsilde tekerrür olmama ... ileri sürülmesine göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 17.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesine göre hâkimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği, duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebileceği, 50.000,00 TL harca esas değer üzerinden açılan bu davada 130.000 TL'lik senet nedeni ile borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesi, kabule göre de istirdat miktarının zaten borçlu bulunmadığı talebinin içinde rakamsal olarak yer alıyor olması karşısında verilen kararın isabetli olmadığı, istirdat talebiyle ilgili icra dosyasında yer alan sıra cetvelinde 19.816,37 TL ödeme kararı bulunmasına rağmen 24.290,96 TL'lik sonuca nasıl ulaşıldığının denetlenebilir bir hesap yöntemi ve belgelerle açıklanmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesince neticei talep kısmı üzerinde durulup, taleple bağlılık ilkesine göre ve istirdat isteminin menfi tespit talebinin içinde yer alan bir talep olduğu da gözetilerek istirdat edilmesi gereken bir miktar var ise bu miktarı hesaplayıp toplam menfi tespit miktarı içinde...
Maddesi gereğince kullanım süresinin 90 gün olarak kabulüyle kaçak tahakkuku bakımımdan 521.365,11 TL. - 355.175,21 TL. =166.189,90 TL. menfi tespit talebinin olabileceğini,.. kaçak ek tahakkuk dönemi; 13.12.2019 — 22.07.2019 tarihler arasındaki 222 gün üzerinden 576.777,59 TL. tutardan sorumlu tutulabileceğini, 634.715,16 TL. - 576.777,59 TL= 57.937,57 TL, toplamda ise 224.127,47 TL menfi tespit talebinin olabileceğini" mütalaa etmişlerdir. 07.06.2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda ise bilirkişiler "Tespit esnasında sayaç devresinde ve sayaç harici hat üzerinde fazlardan çekilen akımlar ölçülmüş olup ölçülen bu akım değerleri tutanakta yazılarak kayıt altına alınmıştır. ...Yönetmelik 42....
Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” şeklindedir. Menfi tespit davasında da anılan Yasa hükümlerindeki ispat yüküne ilişkin kuralın uygulanması gerekir. Buna göre, menfi tespit davasında ispat yükü kural olarak alacaklı olduğunu iddia eden tarafa yani davalıya düşer. Ancak davalının alacağı senede dayanıyorsa ispat yükü yer değiştirerek senetten dolayı borçlu olmadığını iddia eden davacı tarafa düşer. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2017/3521 Esas 2019/1844 Karar sayılı ilamı.) Bu sebeple davada ispat yükü davacılarda olup, ödeme iddialarını ispat etmek zorundadırlar....
Yargılama aşamasında davacı tarafından sunulan ---- tarihli beyan dilekçesi ile davanın istirdat davasına dönüştüğü görülmüştür. ------gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur ---------- İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran--------- taraf o vakıayı ispat etmelidir. Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer....
Yukarıda açıklandığı üzere ilamlı icra takibine dayanak ilam menfi tespit- istirdata ilişkin olduğundan uyuşmazlığın çözümünde İİK'nın 72. maddesinde düzenlenmiş olan menfi tespit ve istirdat davalarının açıklanması gerekmektedir. 17. Kendisine karşı ilâmsız icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). 18....
Bilindiği üzere gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'(İİK)nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi:“Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir. Anılan maddeden anlaşıldığı üzere borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir ve takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespiti isteyebilir. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar ve bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit - istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; Osmaniye 2. İcra Müdürlüğünün 2007/2456 E. sayılı dosyasında takip konusu yapılan 20.000 Euro'luk senet ödenmekle konusuz kaldığından, bu senedin teminatı olarak verilen ve Osmaniye 1. İcra Müdürlüğünün 2008/1424 E. sayılı dosyasında takip konusu yapılan 12.000 Euro'luk bononun bedelsiz kaldığını belirterek bu senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline, davalı vekiline Osmaniye 2....
Davalı vekili, istirdat davasına konu paranın ödendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gibi, menfi tespit davası sırasında ödeme nedeniyle dava kendiliğinden istirdat davasına dönüştüğü halde bu yönde karar verilmemesi sonucu bahsedilen menfi tespit davasına konu hükmün davacı yönünden kesin hüküm oluşturduğu, satıma konu aracın 49.100,00 TL'ye satılarak neticeten müvekkiline 43.436,79 TL ödeme yapılmış olup, araç kıymet takdiri bedeline itiraz etmeyen davacının aracın düşük bedelle satıldığı iddialarının da dinlenemeyeceğini bildirerek, davanın reddini savunmuştur....