"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine karşı dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün davacı ve karşı davalı ... ve karşı davada davalı ... avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı karşı davalı vekili avukat ... ile davalı karşı davacı vekili avukat ...'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Menfi tespit davasının sonucuna göre davacı borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için alacaklının borçlu hakkında icra takibinde bulunmuş olması, icra takibinin haksız ve kötü niyetle yapılmış olması ve borçlunun tazminat talebinde bulunmuş olması gerekir. Borçlu aleyhine tazminata hükmedilebilmesi için ise icra takibinin durdurulması için tedbir kararı verilmiş ve bu kararın fiilen uygulanmış olması gerekir. Davacı .... İcra Dairesi'nin 2013/... esas sayılı takip dosyasında menfi tespit ve istirdat talebinde bulunmuştur. Davacı taraf dava dilekçesinde fazla ödediği ve istirdadını talep ettiği miktarın ayrıca belirtmemiştir. Her ne kadar menfi tespit talepleri arabuluculuk dava şartına bağlı değilse de, istirdat talepleri alacağına ilişkin bulunduğundan arabuluculuk dava şartına tabidir. Davacı taraf istirdat talebine ilişkin dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurduğuna ilişkin arabuluculuk son tutanağını mahkememize sunmamıştır....
Menfi tespit davasının sonucuna göre davacı borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için alacaklının borçlu hakkında icra takibinde bulunmuş olması, icra takibinin haksız ve kötü niyetle yapılmış olması ve borçlunun tazminat talebinde bulunmuş olması gerekir. Borçlu aleyhine tazminata hükmedilebilmesi için ise icra takibinin durdurulması için tedbir kararı verilmiş ve bu kararın fiilen uygulanmış olması gerekir. Davacı .... İcra Dairesi'nin 2013/... esas sayılı takip dosyasında menfi tespit ve istirdat talebinde bulunmuştur. Davacı taraf dava dilekçesinde fazla ödediği ve istirdadını talep ettiği miktarın ayrıca belirtmemiştir. Her ne kadar menfi tespit talepleri arabuluculuk dava şartına bağlı değilse de, istirdat talepleri alacağına ilişkin bulunduğundan arabuluculuk dava şartına tabidir. Davacı taraf istirdat talebine ilişkin dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurduğuna ilişkin arabuluculuk son tutanağını mahkememize sunmamıştır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO :2020/198 Esas KARAR NO:2022/747 DAVA:Menfi Tespit ve İstirdat DAVA TARİHİ:17/03/2020 KARAR TARİHİ:19/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı yanın kardeş olduğunu ve aralarında herhangi bir alacak-borç ilişkisi yaşanmadığını, taraflar arasındaki tek uyuşmazlığın muris babalarından intikal eden taşınmaz ve taşınır eşyaların paylaşımı esnasında yaşandığını, özellikle muris babalarından taraflara intikal eden Bayrampaşa'daki taşınmazın satışa çıkarılması olayına davalı yanın karşı koyduğunu ancak taşınmazın mahkemece satışa çıkarıldığını ancak tarafların anlaşması ile bu taşınmazın 3.kişiye satıldığını, davalı yanın müvekkili ile herhangi para alış verişi, ticari ilişki olmadığı halde dava konusu senedi ortaya çıkardığını ve .......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO :2020/198 Esas KARAR NO:2022/747 DAVA:Menfi Tespit ve İstirdat DAVA TARİHİ:17/03/2020 KARAR TARİHİ:19/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı yanın kardeş olduğunu ve aralarında herhangi bir alacak-borç ilişkisi yaşanmadığını, taraflar arasındaki tek uyuşmazlığın muris babalarından intikal eden taşınmaz ve taşınır eşyaların paylaşımı esnasında yaşandığını, özellikle muris babalarından taraflara intikal eden Bayrampaşa'daki taşınmazın satışa çıkarılması olayına davalı yanın karşı koyduğunu ancak taşınmazın mahkemece satışa çıkarıldığını ancak tarafların anlaşması ile bu taşınmazın 3.kişiye satıldığını, davalı yanın müvekkili ile herhangi para alış verişi, ticari ilişki olmadığı halde dava konusu senedi ortaya çıkardığını ve .......
Sonuç olarak; Davacının dava dışı bankaya olan kredi kartı borcu sebebiyle menfi tespit istemli olarak dava açtığı, yargılama devam ederken davacının yaptığı ödemeler sebebiyle borcun kapatıldığı, menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü, borç tutarının hesaplanmasında takiple talep edilen temerrüt faiz oranı (%50,88) üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, alınan bilirkişi raporu ile davacının istirdadını talep edebileceği miktarın 6.024,75- TL olduğu..." gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, temlik eden davalı Citibank A.Ş.'...
Bu durumda davadan önce borcun ödendiği ibranameyi düzenleyen alacaklı vekilinin de kabulünde olduğuna göre artık ödeme yapıldıktan sonra menfi tespit davası değil istirdat davası açılması gerekir. İstirdat davasında ise tazminat konusunda yasal bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Mahkemece bu yön gözetilmeden somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle davalının kötüniyet tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte belirtilen nedenlerle davalının öteki temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı senetlerin aldığı borç karşılığı verildiğini ve borcunu ödediğini, senetlerin karşılıksız kaldığını iddia etmekte, davalı ise davacıya sattığı 09 NY 122 plakalı aracın harici satışı için düzenlendiğini savunmaktadır. “kural olarak davacı senedin karşılıksız kaldığını kanıtlamakla yükümlüdür. Davacı ibraz ettiği delillerle iddiasının kanıtlayamamıştır. Ne var ki, davalı(alacaklı) senedin trafiğe tescilli aracın harici satışı nedeniyle kendisine verildiğini ikrar etmiştir. Trafiğe tescilli araçların satışı 2918 sayılı yasanın 20/d maddesi gereğince resmi şekrilde yapılması zorunludur. Bu şekil şartı ispat koşulu olmayıp, geçerli koşulu olduğundan mahkemece resen gözetilmelidir. Şekil şartına uyulmadan yapılan sözleşme taraflar leh ve aleyhine sonuç doğurmaz. Taraflar ancak verdiklerinin iadesini isteyebilir. Bu bağlamda harici araç satış bedeli için verildiği davalı tarafça ikrar edilen bu senede dayalı olarak davalı talepte bulunamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat - menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, dava dışı hamil tarafından takibe konulan senede ilişkin ödememe protestosu çekilmediğinden borcun takip edilemez hale geldiği iddiasına dayalı menfi tespit ve ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir. Davalı vekili, müvekkilinin temlik alacaklısı olduğunu, ödememe protestosu çekilmemiş olmasının bir def'i olup temlik alacaklısına karşı ileri sürülemeyeceğini, davanın süresinde açılmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....
HD. 15.1.2022 T. 11496/234)]" (İtirazın İptali Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, ... , Sayfa: 883, Ankara, 2023, ... Yayınları 9. Baskı) Somut olayda davacı kıymetli evrakı davalı ile aralarında şifahi olarak kararlaştırdıkları bank işi yapımı için teslim ettiğini beyan etmiş ancak bu hususa ilişkin yazılı delil sunamamıştır. Davalı (alacaklı) alacağı senede dayandığı için karşı iddia sahibi olan davacının da senede dayanması gerekmektedir. Davacıya belge sunmak üzere Mahkememizce kesin süre verilmiş olmasına rağmen davacı taraf 22/03/2023 tarihli yazılı beyanında davalı ile aralarındaki anlaşmanın şifahi olduğunu beyan etmiş ve belge ibraz edememiştir....