Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, açılan itirazın iptali davasının haksız olduğunu, verilen bedelin kaparo olduğunu, taşınmazın satışının yapılması için gereken tarihin 20/08/2019 olduğunu, bu tarihte satış işleminin gerçekleşmediğini, bu durumun müvekkilinden kaynaklı bir nedenden kaynaklanmadığını, sözleşmenin yerine gelmemesinde davacının asli kusurlu olduğunu, davacının sözleşme gereğince belirlenen tarihte satış bedelini ödememesi nedeniyle müvekkilinin satış işleminden vazgeçtiğini, bu kapsamda kaporanın geri istenmesinin mümkün olmadığını, ayrıca müvekkilinin tek başına malik olmadığını, bedelin sadece müvekkilinden istenmesinin usul hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
K A R A R Davacı, 11.8.2008 tarihli harici yazılı protokol ile davalı ...’den 11 parsel sayılı 345 m2 yüzölçümündeki taşınmazı satın aldığını, sözleşmeye göre 1500 Euro kapora verdiğini, tapunun devrinin mümkün olmadığını, resmi şekilde yapılmadığından sözleşmenin geçersiz olduğunu, ödenen bedelin tahsili için yapılan takibe de itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, sözleşmeye konu arsanın mülkiyetinin dava dışı ... Köle’ye ait olduğunu, davacıya satışı vekaleten yaptığını, dava dışı ... Köle tarafından noterden tanzim edilmiş vekaletname uyarınca satışa yetkili vekil olduğunu savunarak davanın husumet nedeniyle reddini dilemiş, karşı davası ile de; sözleşmeden cayan tarafın davacı olduğunu, sözleşmeye göre cayan tarafın üç katı cayma bedeli vermesi gerektiğini bildirerek 1.500 euro karşılığı 9.000 YTL’nin davacı-karşı davalıdan tahsilini istemiştir....
Somut olayda; davacı ilk olarak davaya konu kaparo bedelinin iadesi amacıyla davalı aleyhine 04.07.2008 tarihinde icra takibi başlatmış, ödeme emri davalıya 16.07.2008 tarihinde tebliğ edilmiş, davalının takibe vaki itirazına karşı açılan itirazın iptali davasında ise mahkemece davanın usulden reddine karar verilmiş, ardından davacı tarafından aynı taleple 09.05.2011 tarihinde takip başlatılmış ne var ki iş bu takibe vaki itirazın iptali davasının da usulden reddi üzerine davacı tarafça bu kez temyize konu olan, Konya 9. İcra Müdürlüğünün 2013/6574 esas sayılı icra dosyası ile takip başlatılmış olduğu ve davada bu takibe vaki itirazın talep edildiği anlaşılmaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/1030 Esas KARAR NO : 2024/181 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 27/10/2023 KARAR TARİHİ : 13/02/2024 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/02/2024 Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize açmış olduğu 27.10.2023 tarihli dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı şirketten ... paletli ekskavatör almak istediğini, davalı şirket tarafından müvekkiline ... yolu ile ön satış sözleşmesi imzalatıldığını, müvekkilinin 20.01.2022 tarihinde davalı şirket hesabına bu makinenin kaparo bedeli açıklaması ile 50.000,00 TL ödeme yaptığını, makinenin müvekkiline teslim edilmediğini, davalı şirkete ödenen 50.000,00 TL kaparo bedelinin müvekkiline iade edilmediğini, bu sebeple davalı şirkete ihtarname gönderildiğini, davalı tarafından müvekkiline cevaben ihtarname gönderildiğini, bu ihtarda özetle ‘sözleşmede ön ödemenin davalı şirket tarafından cayma cezası olarak...
GEREKÇE: Davada, taraflar arasında düzenlenen harici araç satış sözleşmesi gereğince ödenen kaparo bedelinin tahsili amacıyla davalı satıcı aleyhine başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali ile icra inkâr tazminatı talep edilmektedir. Uyuşmazlık, davacı tarafından davalı aleyhine yapılan takibin yetkili icra dairesinde yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır. İtirazın iptali davasında, usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartı olup, 6100 sayılı HMK'nın 115.maddesi uyarınca dava şartının varlığı yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmelidir. İlamsız icra takibinde borçlu, borca ve faizi ile birlikte icra dairesinin yetkisine de itiraz etmiş ise açılan itirazın iptali davasında mahkeme ilk iş olarak icra dairesinin yetkili olup olmadığı yönünde bir inceleme yaparak bu hususta bir karar vermelidir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2020 NUMARASI : 2017/477 ESAS, 2020/337 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali KARAR : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, Dairemiz Üye Hakimi Seher Yılmaz tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılardan T3 arasında yapılan yetki / komisyon sözleşmesi gereği, İstanbul İli, Başakşehir İlçesi, Başak mah, Metrokent Sitesi, C-6 Blok D:10 No.lu taşınmazın satışının yetkisi müvekkiline verildiğini, yapılan bu sözleşme ile daire bedeli 780.000- TL ve komisyon bedeli olarak %3 olarak belirlendiğini, müvekkili firmanın T3' ü temsilen sözkonusu dairenin satışı için alıcı Sezgin Ulu ile 13/08/2014 tarihinde Gayrimenkul Satış Sözleşmesi imzalandığını...
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, satın aldığı arazinin yüz ölçümünün eksik çıktığını, verdiği bedelden bu kısma isabet eden 194.506,00 TL'nin istirdadı için yaptığı takibe, davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali talebinde bulunmuştur. Genel olarak; dava TBK'nın 244 maddesine dayanmaktadır. TBK 244 hükmü "Aksine sözleşme olmadıkça, satılan taşınmaz, satış sözleşmesinde yazılı yüzölçümü tutarını kapsamıyorsa satıcı, eksiği için alıcıya tazminat ödemekle yükümlüdür. Bir yapının ayıplı olmasından doğan davalar, mülkiyetin geçmesinden başlayarak beş yılın ve satıcının ağır kusuru varsa yirmi yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar."...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 05.05.2009 No : 910-277 Taraflar arasındaki birleşen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin yetkilisi olduğu ... San.Ltd.ile davalılar arasında bir taşınmazın satımı hususunda 7.2.2005 tarihli protokol imzalandığını ve taşınmazın devri için gerekli işlemlere başlandığını, davalıların ödemesi gereken tapu harç ve bedelinin müvekkili tarafından ödendiğini, ancak protokol hükümlerinin çeşitli nedenlerle yerine getirilemediğini, müvekkilinin ödediği paranın iade edilmemesi üzerine girişilen takibe davalıların haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıya 1.5.2004 tarihinde ... Megane araç satıp teslim ettiğini, satış bedelinin 38.659 YTL. olduğu halde davalının 37.563 YTL. ödeme yaptığını bakiye bedel için yapılan takibe de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile % 40 icra-inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, araç bedelinin tamamını ödediğini, araç ve ruhsatın bu nedenle kendisine teslim edildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, itirazın iptali ile % 40inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise,eldeki uyuşmazlığa konu harici satış sözleşme metni incelendiğinde,''...satış bedeline mahsuben alıcıdan 24.09.2013 tarihinde 1.000,00 TL,27.09.2013 tarihinde 6.000,00 TL kaparo alınacaktır...'' denilmektedir. Mahkemece her ne kadar hatalı değerlendirme ile, taraflar arasında düzenlenen 24.01.2013 tarihli harici satış sözleşmesi yazılı delil başlangıcı kabul edilerek tanık dinlenilmesi suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de taraflar arasındaki sözleşmede davaya konu edilen bedelin ''alındığı'' değil "alınacağı'' yazılı olup, davacı sözleşme tarihinden sonra bu parayı ödediğini yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Anılan belge yazılı delil başlangıcı niteliğinde değil, yazılı delildir. Hal böyle olunca mahkemece, davacının yemin deliline de başvurmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....