İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı istinaf dilekçesinde özetle; tapu iptal ve tescile yönelik kararın hukuka uygun olduğunu, davacının kötüniyetli olarak davayı açtığını, davacının haksız olarak taşınmazı kullandığını, Mahkemece ölü kişi hakkında yargılamanın yapılarak karar verildiğini, tanık beyanının yanılgılı olduğunu, köy senedinin geçersiz olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, harici satıma dayalı tapu iptal ve tescil olmazsa bedel isteklerine ilişkindir....
Bu sebeple resmi memur önünde yapılmayan harici satış senetlerine değer verilemez ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz..." (Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2018/879 Esas 2021/2587 Karar sayılı 07/04/2021 tarihli kararı) Taşınmaz satışına ilişkin yasal mevzuat ve yukarıda alıntılanan Yargıtay içtihadında da belirtildiği üzere tapulu taşınmazın satışının geçerli olabilmesi için resmi şekilde yapılması gerekmektedir. Resmi memur önünden yapılmayan işleme dayalı olarak tapu iptal ve tescil isteğinde bulunulması kural olarak mümkün değildir. Dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın satışı konusunda davalı taraf ile adi yazılı anlaşma yapıldığı açıklanarak tapu iptal ve tescil isteğinde bulunulmuş olup, geçersiz şekilde yapıldığı iddia edilen sözleşmeye dayalı olarak talep edilen tapu iptal ve tescil isteği yerinde görülmemiştir. İlk derece mahkemesince tapu iptal ve tescil isteği yönünden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur....
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.02.2018 tarihinde verilen dilekçeyle harici satım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın pasif husumet yokluğundan reddine dair verilen 14.01.2020 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü....
ile kendi murisi ... ... arasında 13.01.1975 tarihinde harici satım sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme ile davalıların murisinin sözleşme tarihi itibarıyla zilyetliğinde bulunan ve davalı olduğu için henüz tapu kaydı tescil edilmemiş bulunan sınırları senette yazılı 500 m2 miktarındaki taşınmazı kendisinin murisine sattığını, murisi ... ...'ın taşınmazın mülkiyetini bu şekilde devir ve teslim aldıktan sonra taşınmazın zilyetliğini ve mülkiyetini kendisine verdiğini, bu tarihten itibaren taşınmazın kendisinin zilyetliğinde bulunduğunu belirterek söz konusu harici sözleşme uyarınca davalılar adına olan tapu kaydının iptaline karar verilmesini, olmazsa harici sözleşme gereğince bedeli ödenen taşınmazın rayiç değerinin davalılardan müştereken tahsili ile kendisine verilmesini istemiştir. Birleşen dosya davalıları ... ve ..., davanın reddini savunmuştur. Bir kısım davalılar, davaya cevap vermemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 20.09.2018 gün ve 2016/1493 Esas, 2018/898 Karar sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, raportör üye ... tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi. Dava, davacı-alıcı ile davalı-yüklenici arasında düzenlenen harici satış sözleşmesi gereğince ödenen bedelin iadesi isteğine ilişkin olup, tapu iptal ve tescil isteği bulunmadığından uyuşmazlık dairemizin görevi kapsamında değildir. Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi tarafından görüşülerek 25.06.2020 tarihli 564 ve 586 sayılı kararları uyarınca 01.09.2020 tarihinde yürürlüğe giren, uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın istinaf incelemesi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21....
Mevkisi 174 ada 1 parselde yer alan C Blok Kat 1 Daire 8 nolu bağımsız bölümün satılması konusunda anlaşmaya varıldığını, davacının satım bedelini kısmen 41.000,00 TL’sini ödediğini, evin teslim edilmediği gibi bedelinin de iade edilmediğini, birleşen davada ise; bağımsız bölümün şirket yetkilisi tarafından tapu kayıt maliki olan davalıya 2.500,00 TL bedel ile davalı ...’e satıldığını, taraflar arasında muvaza olduğunu, asıl ve birleşen davada bağımsız bölümün tapu iptali ve tescili, terditen bedelin davalıdan tahsilini talep etmiş, 23.12.2013 tarihli dilekçesinde ise tapu iptali ve tescil talebinden vazgeçerek ödenen bedelin ve kira bedelinin tahsilini talep etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/955 KARAR NO : 2021/629 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : LAPSEKİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2019 NUMARASI : 2016/425 ESAS 2019/60 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil KARAR : Taraflar arasında görülen önalım hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin asıl, harici satıma dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde bedelin iadesi istemine ilişkin birleşen dava sonunda asıl ve birleşen davanın kabulüne dair karar dahili davalılar vekili tarafından istinaf edilmekle dosya üzerinden yapılan incelemede; KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Çanakkale ili, Lapseki ilçesi Doğandere köyü 235- 237- 241- 398 parsel sayılı taşınmazlarda paydaş olduğunu, müvekkilinin kardeşleri olan Hasan Arslan, Remziye Arslan ve Reyhan Alkan dışındaki taşınmazların diğer paydaşların paylarını davalı T3 devrettiklerini, davalı Sami Ergin'in dava...
Asliye Hukuk Mahkemesince; "...Davacılar, dava konusu taşınmazın arzına bağlı yapının/binanın (muhdesatın) değerini istemiş olup; yapının arzdan ayrı ve bağımsız olmaması, haliyle davanın/istemin dolaylı olarak taşınmazın aynına ilişkin olması, Dava konusu taşınmazdan ayrı ve bağımsız varlığı olmayan yapının değerinden önce aidiyetinin ve ileri sürüldüğü üzere pay devrinden sonra bir bütün olarak taşınmazın fiili durumunun ve zilyetliğinin belirlenmesi, Harici taşınmaz satış sözleşmesi ile taşınmazın zilyetliğinin de devri halinde ‘zilyetlik devam ettiği sürece zamanaşımı da işlemez’ ilkesine bağlı olarak ileri sürüldüğü üzere harici satış sözleşmesi ile ödenen bedel ile davalıların süresinde ve usulüne uygun zamanaşımı savunması/defi arasında sıkı ilişki bulunması, başka bir anlatımla, harici satış sözleşmesi ile ödenen bedel yönünden zamanaşımı başlangıcının belirlenmesi, zorunluluğu karşısında; diğer tüm deliller toplandıktan sonra taraf tanıkları, gerektiğinde mahalli bilirkişiler...
Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacılar murisinin ödediği bedelin, denkleştirici adalet ilkesi uyarınca, taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davasının kesinleştiği 21.06.2010 tarihi yerine dava tarihindeki (22.03.2012) ulaştığı değer hesaplanmış, ayrıca hesaplamada ekonomik etkenlerin tamamı yerine, bir bölümü esas alınmıştır. ..." denilmek suretiyle harici satış nedeniyle ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca güncellenmesinde tapu iptal tescil davasının kesinleştiği tarihin esas alınması gerektiğine işaret edilmiş ve somut uyuşmazlıkta davadaki tapu iptal ve tescil davası Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 21/12/2021 tarih, 2021/2520 E. ve 2021/2623 K. sayılı ilâmı sonucunda 21/12/2021 tarihi itibariyle kesinleşmiş olduğundan davadaki tapu iptali ve tescil isteği yönüyle ifanın imkansız hale geldiği tarihin de 21/12/2021 tarihi olduğu kabul edilmiştir....
tarafından davalılar aleyhine 04.12.2013 tarihinde Karasu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013-123 Esas sayılı dosyası ile elatmanın önlenmesi istemi ile açılan davanın birleştirlerek yapılan yargılaması sonunda Mahkemece harici satım sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davasının reddine,elatmanın önlenmesi davasının kabulüne karar verildiği, anılan kararın Yargıtay denetiminden geçerek 04.06.2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. 1....