Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacılar murisinin 16.08.1967 tarihli noter satış vaadi sözleşmesiyle satım ve teslim aldığı 26 Mart 1339 tarih 56-57-58 nolu tapu kayıtlarının dosyaya getirtilen kadastro tutanağına göre 15.08.1974 tarihinde 61 ada 16 sayılı parsel olarak tespit ve revizyon görüp kadastro tutanağını 05.11.1975 tarihinde kesinleşmiş olduğu görülmektedir....

    KARAR Davacılar, dava dışı bir şahıstan harici satış sözleşmesi ile bir taşınmaz satın aldıklarını, sözleşme gereği tapu devri yapılmadığından satıcıya karşı açılacak olan tapu iptal tescil davasında kendilerini temsil etmek üzere davalı avukata vekalet verdiklerini, davalının kendilerini sürekli oyaladığını, tapu iptal tescil davasını açmadığını, bu şekilde kendilerini zarara uğrattığını beyanla davalıya vekalet ücreti olarak ödenen 3.600,00 TL ile taşınmazın rayiç bedelinin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 26.000,00 TL' sinin ve 25.000,00 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, vekaleti aldığı halde tapu iptal ve tescil davasını açmadığını, emsal dosyalarda çıkacak olan kararları beklemek ve davacıları zarara uğratmamak amacıyla bu şekilde davrandığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

      Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.02.2018 tarihinde verilen dilekçeyle harici satım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın pasif husumet yokluğundan reddine dair verilen 14.01.2020 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı, 24 ada 76 parsel sayılı taşınmazın malikinin ... oğlu ... olduğunu, onun ölümü ile taşınmazın taksimen eşi ...'ya kaldığını, bu kişinin 1945 yılında dava dışı ...'e haricen sattığını, ...'in de taşınmazı 1994 yılına kadar kullanıp o tarihte kendisine haricen sattığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, harici satımın ıspatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, davacı ... vekilince temyiz edilmiştir. Dava, eklemeli zilyetliğe dayalı TMK'nin 713. maddesi gereğince açılan iptal ve tescil isteğine ilişkindir....

          Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 20.09.2018 gün ve 2016/1493 Esas, 2018/898 Karar sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, raportör üye ... tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi. Dava, davacı-alıcı ile davalı-yüklenici arasında düzenlenen harici satış sözleşmesi gereğince ödenen bedelin iadesi isteğine ilişkin olup, tapu iptal ve tescil isteği bulunmadığından uyuşmazlık dairemizin görevi kapsamında değildir. Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi tarafından görüşülerek 25.06.2020 tarihli 564 ve 586 sayılı kararları uyarınca 01.09.2020 tarihinde yürürlüğe giren, uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın istinaf incelemesi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, harici satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı istinaf dilekçesinde özetle; tapu iptal ve tescile yönelik kararın hukuka uygun olduğunu, davacının kötüniyetli olarak davayı açtığını, davacının haksız olarak taşınmazı kullandığını, Mahkemece ölü kişi hakkında yargılamanın yapılarak karar verildiğini, tanık beyanının yanılgılı olduğunu, köy senedinin geçersiz olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, harici satıma dayalı tapu iptal ve tescil olmazsa bedel isteklerine ilişkindir....

            Mevkisi 174 ada 1 parselde yer alan C Blok Kat 1 Daire 8 nolu bağımsız bölümün satılması konusunda anlaşmaya varıldığını, davacının satım bedelini kısmen 41.000,00 TL’sini ödediğini, evin teslim edilmediği gibi bedelinin de iade edilmediğini, birleşen davada ise; bağımsız bölümün şirket yetkilisi tarafından tapu kayıt maliki olan davalıya 2.500,00 TL bedel ile davalı ...’e satıldığını, taraflar arasında muvaza olduğunu, asıl ve birleşen davada bağımsız bölümün tapu iptali ve tescili, terditen bedelin davalıdan tahsilini talep etmiş, 23.12.2013 tarihli dilekçesinde ise tapu iptali ve tescil talebinden vazgeçerek ödenen bedelin ve kira bedelinin tahsilini talep etmiştir....

              UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasında tanzim edilen harici satım sözleşmesine istinaden tapuda yapılan tescil işlemi sonrası, sözleşmeden dönme ve yapılan ödemenin iadesi ile tapunun iptali istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Tapuda kayıtlı taşınmazların devrinin TMK'nın 706, TBK'nın 237, Tapu Kanunu'nın 26. ve Noterlik Kanunu'nun 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunlu olup, haricen düzenlenen satış sözleşmeleri geçersizdir....

              Asliye Hukuk Mahkemesince; "...Davacılar, dava konusu taşınmazın arzına bağlı yapının/binanın (muhdesatın) değerini istemiş olup; yapının arzdan ayrı ve bağımsız olmaması, haliyle davanın/istemin dolaylı olarak taşınmazın aynına ilişkin olması, Dava konusu taşınmazdan ayrı ve bağımsız varlığı olmayan yapının değerinden önce aidiyetinin ve ileri sürüldüğü üzere pay devrinden sonra bir bütün olarak taşınmazın fiili durumunun ve zilyetliğinin belirlenmesi, Harici taşınmaz satış sözleşmesi ile taşınmazın zilyetliğinin de devri halinde ‘zilyetlik devam ettiği sürece zamanaşımı da işlemez’ ilkesine bağlı olarak ileri sürüldüğü üzere harici satış sözleşmesi ile ödenen bedel ile davalıların süresinde ve usulüne uygun zamanaşımı savunması/defi arasında sıkı ilişki bulunması, başka bir anlatımla, harici satış sözleşmesi ile ödenen bedel yönünden zamanaşımı başlangıcının belirlenmesi, zorunluluğu karşısında; diğer tüm deliller toplandıktan sonra taraf tanıkları, gerektiğinde mahalli bilirkişiler...

              UYAP Entegrasyonu