Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu sebeple resmi memur önünde yapılmayan harici satış senetlerine değer verilemez ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz..." (Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2018/879 Esas 2021/2587 Karar sayılı 07/04/2021 tarihli kararı) Taşınmaz satışına ilişkin yasal mevzuat ve yukarıda alıntılanan Yargıtay içtihadında da belirtildiği üzere tapulu taşınmazın satışının geçerli olabilmesi için resmi şekilde yapılması gerekmektedir. Resmi memur önünden yapılmayan işleme dayalı olarak tapu iptal ve tescil isteğinde bulunulması kural olarak mümkün değildir. Dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın satışı konusunda davalı taraf ile adi yazılı anlaşma yapıldığı açıklanarak tapu iptal ve tescil isteğinde bulunulmuş olup, geçersiz şekilde yapıldığı iddia edilen sözleşmeye dayalı olarak talep edilen tapu iptal ve tescil isteği yerinde görülmemiştir. İlk derece mahkemesince tapu iptal ve tescil isteği yönünden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur....

ile kendi murisi ... ... arasında 13.01.1975 tarihinde harici satım sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme ile davalıların murisinin sözleşme tarihi itibarıyla zilyetliğinde bulunan ve davalı olduğu için henüz tapu kaydı tescil edilmemiş bulunan sınırları senette yazılı 500 m2 miktarındaki taşınmazı kendisinin murisine sattığını, murisi ... ...'ın taşınmazın mülkiyetini bu şekilde devir ve teslim aldıktan sonra taşınmazın zilyetliğini ve mülkiyetini kendisine verdiğini, bu tarihten itibaren taşınmazın kendisinin zilyetliğinde bulunduğunu belirterek söz konusu harici sözleşme uyarınca davalılar adına olan tapu kaydının iptaline karar verilmesini, olmazsa harici sözleşme gereğince bedeli ödenen taşınmazın rayiç değerinin davalılardan müştereken tahsili ile kendisine verilmesini istemiştir. Birleşen dosya davalıları ... ve ..., davanın reddini savunmuştur. Bir kısım davalılar, davaya cevap vermemiştir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/955 KARAR NO : 2021/629 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : LAPSEKİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2019 NUMARASI : 2016/425 ESAS 2019/60 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil KARAR : Taraflar arasında görülen önalım hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin asıl, harici satıma dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde bedelin iadesi istemine ilişkin birleşen dava sonunda asıl ve birleşen davanın kabulüne dair karar dahili davalılar vekili tarafından istinaf edilmekle dosya üzerinden yapılan incelemede; KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Çanakkale ili, Lapseki ilçesi Doğandere köyü 235- 237- 241- 398 parsel sayılı taşınmazlarda paydaş olduğunu, müvekkilinin kardeşleri olan Hasan Arslan, Remziye Arslan ve Reyhan Alkan dışındaki taşınmazların diğer paydaşların paylarını davalı T3 devrettiklerini, davalı Sami Ergin'in dava...

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/386 E. 2020/306 K. sayılı kararının yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına b)Davanın Yeniden Esasıyla İlgili Olarak; 1-Tapu iptal ve tescil davacı yönünden açılan davanın reddine, 2-Terditli talep olan ödenen bedelin iadesi talebine ilişkin olarak; davalılar ..., ..., ... yönünden açılan davanın reddine, davalı ... hakkında açılan davanın kısmen kabulüne, 0,30.-TL'nin davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....

      tarafından davalılar aleyhine 04.12.2013 tarihinde Karasu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013-123 Esas sayılı dosyası ile elatmanın önlenmesi istemi ile açılan davanın birleştirlerek yapılan yargılaması sonunda Mahkemece harici satım sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davasının reddine,elatmanın önlenmesi davasının kabulüne karar verildiği, anılan kararın Yargıtay denetiminden geçerek 04.06.2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. 1....

        Taraflar arasında daha önceden bir eser sözleşmesi ilişkisi kurulmuş ise de sonradan düzenlenen 29.05.1998 tarihli harici sözleşme ile davalı 13 nolu bağımsız bölümün satışını vaadetmiş, davacı satış bedelinin bir bölümünü eser sözleşmesinden doğan alacağına saymak, bir bölümünü ise çek ve nakit olarak ödemek suretiyle edimini yerine getirdiği halde davalı tapuyu devretmeye yanaşmamış, taşınmazı 03.06.1998 tarihinde dava dışı üçüncü kişiye satmıştır. Davacı tapu kendisine devredilmediğinden satış için ödediği bedeli dava etmektedir. Bu hali ile açılan dava harici gayrimenkul satım sözleşmesine dayalı olup uygulanması gereken zamanaşımı BK’nın 125. maddesi uyarınca 10 yıldır....

          Somut olayda davacı, davalı ile aralarında yaptıkları devre mülk sözleşmesi ile devre mülk hissesini satın aldığını, sözleşme gereğince edemini yerine getirip tüm ödemeleri yaptığını, iddiasıyla devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi talep etmiş, ancak davacı, 12/07/2018 tarihli ilk celsede "...firmadan devre mülk satın alma sözleşmesi imzaladım satış bedeli olarak 14.500 TL ödedim firmadan herhangi bir hizmet almadım, tapu verilmesi için firmaya vekaletname vermiştim üzerime tapu kaydı yapılmıştır, ben sonuç olarak sözleşmenin iptal edilerek paramın iadesini ayrıca üzerimdeki tapu kaydının iptal edilerek önceki tapu sahibine iadesi yönünde tescil yapılmasına karar verilmesini talep ediyorum..." şeklinde beyanda bulunarak, tapu kaydının da iptalini de talep etmiştir. Dosya kapsamında dava konusu taşınmazın bulunduğu yerin ... " olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın... sıfatıyla) Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

            Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacılar murisinin ödediği bedelin, denkleştirici adalet ilkesi uyarınca, taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davasının kesinleştiği 21.06.2010 tarihi yerine dava tarihindeki (22.03.2012) ulaştığı değer hesaplanmış, ayrıca hesaplamada ekonomik etkenlerin tamamı yerine, bir bölümü esas alınmıştır. ..." denilmek suretiyle harici satış nedeniyle ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca güncellenmesinde tapu iptal tescil davasının kesinleştiği tarihin esas alınması gerektiğine işaret edilmiş ve somut uyuşmazlıkta davadaki tapu iptal ve tescil davası Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 21/12/2021 tarih, 2021/2520 E. ve 2021/2623 K. sayılı ilâmı sonucunda 21/12/2021 tarihi itibariyle kesinleşmiş olduğundan davadaki tapu iptali ve tescil isteği yönüyle ifanın imkansız hale geldiği tarihin de 21/12/2021 tarihi olduğu kabul edilmiştir....

            Birleştirilen dava davacısı, iyiniyetli olduğunu belirterek harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, ikinci kademede sözleşme hükümleri uyarınca ödenen 200.000,00 TL ile rızai ve iyi niyetli zilyet olarak yapmış oldukları tadilat ve iyileştirme bedelleri olan 200.000,00 TL toplamı 400.000,00 TL alacağın tahsilini talep etmiştir. Birleştirilen davada davalılar vekili, 06.11.2011 tarihinde tevdi mahalli tayini talebinde bulunmuş ve sözleşme uyarınca ödenen 200.000,00TL bedelin yatırılabilmesi için Ziraat Bankası Büyükçekmece Şubesinin tevdi mahalli tayin edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

              GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Asıl dava yükleniciye karşı harici satım sözleşmesine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil, terditli olarak alacak; birleşen dava arsa sahibi ile diğer yüklenicilere karşı açılan tapu iptali ve tescil terditli olarak alacak istemine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu