Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı, davalıların dava dışı ....nin hissedarı ve yetkilisi olarak 1 nolu parseldeki H blokun maliki olduklarını bildirip satışını 6.12.2012 tarihli harici sözleşme ile vaad ettiklerini, toplam 5.000.000 TL kaporayı elden ödediğini, ancak gerçek malikin dava dışı ... olduğunu öğrendiğini, sözleşme geçersiz olduğundan ödediği bedelin tahsili için icra takibi yaptığını ileri sürerek haksız itirazın iptali ile % 20 inkar tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalılar , davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalılarla yapılan harici satış sözleşmesi ile kapora olarak ödediği bedelin iadesi için eldeki davayı açmış ve aşamalardaki beyanında anılan taşınmazı gerçek maliki olan Vakıfbanktan hissedarı olduğu .... adına tapuda devir aldığını açıklamıştır....

    Somut olayda davacı, harici satım sözleşmesi ile zilyetliği alıp elinde bulundurduğuna göre zilyetliği ortadan kalkmadıkça zamanaşımı işlemeye başlamaz. Kaldı ki; davalı ...’ın zamanaşımı defi de yoktur. Bu nedenle yazılı şekilde zamanaşımı nedeniyle davacının dava konusu taşınmaz hissesi için ödediği bedelin ödenmesine ilişkin talebin reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, peşin alınan 18.40 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 22.3.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      , ne zaman teslim edileceğinin de bilinmediğini, bu nedenle, davalıya yapılan ödemenin iadesi için icra takibi başlattığını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek; icra takibine itirazın iptali ile lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın taraflar arasındaki harici satım sözleşmesine göre ödenen bedelin tahsili istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 09/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Somut olayda, davacı taraf geçersiz taşınmaz satış sözleşmesi gereğince ödenen bedelin sözleşme tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ettiğine göre; davacı tarafın bu talebinin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince ve denkleştirici adalet ilkesinin esas alınması suretiyle ödenen bedelin tahsili talebine ilişkin olduğu kabul edilmelidir (Y. 3. HD. 2015/5924 E - 2016/3874 K ve 2016/11998 E - 2017/7810 K sayılı emsal ilamları). Bununla birlikte ilk derece mahkemesince davaya dayanak harici satış sözleşmelerinde tarih ve bedel belirtilmediğinden hükme esas alınamayacak nitelikte olduğu sonucuna ulaşılması, yine dava dilekçesinde faiz talebi bulunmasına rağmen davacının faiz talebi olmadığı saptaması isabetli olmamıştır. Nitekim, taraflar arasında geçersiz de olsa sözleşme bulunmaktadır ve bu sözleşmede açık şekilde satış bedelinin davalılar tarafından nakden alındığı vurgulanmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalının hileli davranış ve eylemleri sonucunda davalı ile aralarında 30.09.2010 tarihli harici gayrimenkul alım satım sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirdiği halde davalının kiraya ilişkin taahhüdünü yerine getirmediğini bu sebeple davalıya ihtarname keşide ettiğini, davalının taşınmazın 125 m² olduğunu ve taşınmazı satın aldığı takdirde 3. kişiye 2.000.000,00 Euroya satabileceğine inandırdığını oysa Belediye tarafından kaçak imalatlara ilişkin denetim sırasında taşınmazın gerçekte 89 m² olduğunu öğrendiğini,iradesinin fesada uğratıldığını, ayrıca davalı tarafından satış bedelinin tahsili amacı ile hakkında ......

            İtirazın iptali davasında borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse istek halinde alacaklı yararına, eğer davalı borçlu haklı çıkar ve dava reddedilirse takibinde haksız ve kötü niyetli olması koşulu ile yine istek halinde borçlu yararına tazminata hükmedilir. Yasa ile güdülen amaç borçlu olduğu miktarı bilebilecek durumda olan borçlunun ödeme emri üzerine icra borcunu inkâr etmesini önlemek, gerçekte alacaklı olmayan alacaklının da borçluya zarar vermesini engellemektir. O halde; mahkemece, taraflar arasındaki geçersiz taşınmaz satışı sözleşmesi nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödenen 15.000,00 TL bedelin davalıdan tahsili talepli başlatılan takibe vaki itirazın iptaliyle alacak likit olduğundan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

            da göz önünde bulundurularak harici satış senedindeki bedelin uyarlanma suretiyle dava tarihinde vardığı değerin belirlenmesinin istenmesi, bu konuda gerekçeli, karşılaştırmalı, tarafların ve Yargıtay’ın denetimine elverişli rapor alınması, ödenen bedelin dava tarihindeki uyarlanmış güncel değerinin davalılardan tahsiline karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş, Mahkemece,uyulmasına karar verilen bozma ilamı uyarınca yapılan yargılama sonunda hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca 226.225,00 TL'nin davalı ...’den tahsiline karar verilmiş, karar davalı ... vekilince temyiz edilmiştir....

              Ne var ki somut olayda, davacı dava konusu aracı davalıdan haricen satın alıp, bedelini ödediğini, ancak trafikte devir işlemi yapılamaması nedeniyle 29.5.2006 tarihli protokolun yapılıp aracın davalıya tekrar satılmış gibi gösterildiğini, belirterek eldeki bu davayı açmıştır. Davacının dava dilekçesinde yaptığı açıklamalar, 29.5.2006 tarihli protokol birlikte değerlendirildiğinde davacının ilk harici satım sözleşmesi ile davalıya ödediği satış bedelinin istirdadını istediği anlaşılmaktadır. Davacının harici sözleşme ile araç satın alıp, bir bedel ödediği sabit olduğu takdirde bu bedeli davalıdan talep edebilir....

                DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkule ilişkin harici satım sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin iadesine yönelik yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Davacı davalı ile yapmış oldukları taşınmaz satışını, tapuda tescili yapılmadığından davalıya ödenen 780.000,00 TL'nin faizi ile birlikte iadesi talepli icra takibine vaki itirazın iptali istemli dava açmış, davalı yargılama aşamasında savunmada bulunmamıştır. Mahkemece, davanın kabulüne, itirazının iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmiştir. Karara yönelik davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. 6502 Sayılı Tüketici Korunması Hakkındaki Kanunun 40. maddesinde “Ön Ödemeli Konut Satış Sözleşmesi tanımlanmıştır....

                UYAP Entegrasyonu