Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında gayrimenkul alım-satım sözleşmesi yapıldığını, davalının sözleşme gereği daireyi 91.500.00 YTL bedel üzerinden almayı kabul ettiğini, dairenin bedelinin 80.000.00 YTL’sinin peşin, bakiye 11.500.00 YTL’sinin de içinde 19 adet senet verileceğinin kabul edildiğini,peşin bedelin ödendiğini, ancak bakiye borç için bono verilmediğini, müvekkilinin 3.kişilerdeki borcu nedeniyle 4.000.00 YTL ödeme yapıldığını, 7.500.00 YTL’nın kaldığını, tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibinin itirazı üzerine durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına...

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2014 NUMARASI : 2009/320-2014/17 Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili dilekçesinde; müvekkilleri olan davacıların murisi ile davalıların murisi arasında 1995 yılında harici gayrimenkul satış sözleşmesi yapıldığını, satış bedelinin 150.000.000 TL (150 TL) olarak belirlendiğini, bu bedelin 55.000.000 (55 TL) TL'lik bölümünün 18.8.1994 tarihinde, 95.000.000 (95 TL) TL'lik bölümünün ise 12.05.1995 tarihinde ödendiğini, davalılar aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının ret ile sonuçlandığını beyan ederek, ödenen 55.000.000 TL'nin 18.8.1994 tarihindeki değerinin günümüze uyarlanarak davalılardan müştereken tahsiline, ödenen 95.000.000 TL'nin...

      Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için 19.03.2013 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin harici satım sözleşmesiyle davalıdan satın aldığı taşınmaz için ödenen 70.000 TL'nin geçersiz sözleşme nedeniyle sebepsiz zenginleşme kuralı gereğince davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; denkleştirici adalet kuralı gereğince 16.08.1975 tarihli satım sözleşmesi gereğince davalıya ödenen 70.000 TL'nin dava tarihi itibariyle ulaştığı değer olan 54.888 TL için 10.000 TL'nin dava tarihinden 44.888 TL'nin ise ıslah tarihinden yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Dava konusu uyuşmazlık sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir....

        Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı ... aleyhine açılan davanın araç maliki olmadığı gerekçesi ile reddine, diğer davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, ... tarafından zarar görenlere ödenen tazminatın rücuan tahsili istemine ilişkindir. ... Yönetmeliğinin 9. maddesi uyarınca trafik sigortası bulunmayan aracın neden olduğu zararı ödeyen ... araç malikine ve sürücüsüne rücu edebilir. Davalı ... aracın kayıt malikidir. KTK'nun 20/d maddesi uyarınca araç satışları resmi şekilde yapılmadıkça geçersizdir. Bu nedenle davalının aracını harici satım sözleşmesi ile sattığına ilişkin savunmasına itibar edilmesi yerinde değildir....

          Taraflar arasında düzenlenen 08/09/1995 tarihli harici satım sözleşmesi ile davalıya ait 27 Parselden 240 m²'lik kısmın 750.000.000 TL'ye davacıya satıldığı, bedelin nakten ve tamamen ödendiği, tapusunun verilmediği, bilirkişi raporuna göre denkleştirici adalet ilkesi gereğince 08/09/1995 tarihinde ödenen 750.000,000 TL(750 TL)'nın dava tarihi itibariyle 75.832,36 TL'ye ulaştığı anlaşılmaktadır.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, sebepsiz zenginleşme davasında iade borcu, para borcu ise iade talebinde bulunulmasından itibaren temerrüt faizi işler....

            Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, müvekkilinin, davalıdan harici satış sözleşmesi ile araç satın aldığını ve davalıya 24750 TL ödemede bulunduğunu, aracın pert çıkması nedeniyle aracı davalıya iade etmesine rağmen davalının ödenen 24750 TL'yi iade etmediğini, davalı hakkında alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlattığını,davalının icra takibinden sonra 23.000 TL ödemede bulunduğunu, ancak takibe itiraz ettiğini, bakiye alacağın ödenmediğini bu nedenle davacının icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili cevabında, davacının aracı davalıdan satın aldıktan sonra aracı davalıya iade etmediğini, aracı internet vasıtasıyla bir üçüncü şahsa sattığını, davanın reddini istemiştir....

              ifadesinin geçtiğini, davacının sözleşmeden dönmesi için haklı bir sebep bulunmadığını, sözleşmede yer alan bu ifadeden açıkça, ödenen bu paranın cayma parası olduğu ve sözleşmeden dönülmesi halinde ödenen bu paranın geri alınamayacağı tartışmasız olduğunu ileri sürmüştür. Dava, harici taşınmaz satış sözleşmesi gereğince ödenen kapora bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili için aşlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Tapuya kayıtlı taşınmazların satışına ilişkin sözleşme, resmi şekilde yapılmadığı takdirde TMK 706, TBK 237, Tapu Kanunun 26. ve Noterlik Kanunun 60. maddeleri uyarınca hukuken geçersiz olup geçerli bir sözleşme bulunmadığından tarafların sözleşmeye dayalı hak ve borçları da söz konusu olmayacaktır. Ancak bu durumda taraflar, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak karşı tarafa ödedikleri bedeli sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir....

              Mahkemece, taraflar arasındaki taşınmaz satımına dair sözleşmenin haricen yapılması nedeniyle geçersiz bulunduğu, geçersiz sözleşmelerde herkesin aldığını iade borcu bulunduğu, davalının sözleşme sırasında adına kayıtlı bulunmayan taşınmazı satması nedeniyle sözleşmenin yapıldığı tarihte ifasının imkansız olup ödenen satış bedelinin ödeme tarihindeki kur üzerinden bulunacak YTL cinsinden yasal faiziyle iadesi gerekeceğinden bahisle 815,36 YTL’nin 17.6.1997 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 2007/5348-8395 1-Taraflar arasında düzenlenen 17.6.1997 tarihli taşınmaz satım sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğu mahkemenin de kabulündedir. Ne var ki sözleşmede satış bedeli açıkça 9.715 DM olarak kararlaştırılmış olup davacı dava dilekçesinde öncelikle alacağının DM olarak tahsilini istemiştir....

                Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın taşınmaz harici satım sözleşmesi nedeniyle alacağa dayalı yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 18.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık harici ticari araç satımı nedeni ile araçların resmi satışının yapılmaması sonucu ödenen bedelin tahsiline ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacıların 28.01.2003 tarihli ihtarname ile harici araç satımından dolayı ödedikleri bedeli talep ettikleri, davacıların zararlarını geri almaya hak kazandıkları tarih olarak bu tarihi kabul ettikleri B.K.' nun 66. maddesi uyarınca zararı öğrenme tarihinden itibaren (1) yıl içinde dava açılmadığı için davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasında satım ilişkisi bulunduğundan B.K.' nun 125. maddesi uyarınca davanın 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu gözetilmeden mahkemece, B.K.' nun 66. maddesine dayanılarak davanın reddinde isabet görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu