Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TL ödeyeceğini, karşılıklı borç yükleyen sözleşmeler, iki tarafın da bir edimi ifayı, yani sözleşmede kararlaştırılan yükümlülüklerin yerine getirilmesini üstlendiği sözleşme olduğunu, satım sözleşmesi, karşılıklı borç doğuran bir sözleşmesi olduğunu, satıcı, bu sözleşme ile, satılan malı, alıcının borçlanmış bulunduğu satış parası karşılığında alıcıya teslim ve mülkiyeti geçirme borcu altına girer. Kısaca, satım sözleşmesi, bir şeyin para karşılığında değiştirilmesi olarak tanımlanabileceğini, sözleşme gereği ortada bir ticari alım satım söz konusu olduğunu, satıcı davalı ...'nın borcu ... şirketindeki hissenin %50'sini davacıya noter den devir edeceğini, davacının da borcu ...TL'yi davalı ...'ya ödeyeceğini, müvekkili Antalya ......

    Mahkemece, davanın satım sözleşmesine konu malların gönderilmediği, satım bedeli olarak verilen senetlerin ödendiği iddiasıyla, ödenen bedellerin tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali olduğu, davalı yanın yetki itirazında bulunduğu, somut olayda davalının davacıya ürün sattığına ve takip dayanağı senetlerin bu ürünlerin bedeli için verildiğine dair davacının iddiasını kanıtlayan imzalı satım sözleşmesi sunulmadığı, bu durumda HMK.nun 6.maddesine göre genel yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri olan ... Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçeleriyle mahkemenin yetkisizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 02.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, 12/07/2000 tarihinde davalı tarafla yapılan harici satım sözleşmesiyle davaya konu 776 parsel no'lu taşınmazı satın aldığını, karşılığında davalıya 20.000,00 TL verdiğini, davalının aradan uzunca bir zaman geçmesine rağmen taahhüt edilen yerin devrinin gerçekleşmediğini, davalının kendisini oyaladığını, 12/07/2000 tarihinde verilmiş olan 20.000,00 TL'nin iade edilmemesi üzerine ödenen bu bedelin takip tarihindeki (11/06/2010) değerini ... 1....

        Davacının harici satış nedeniyle davalı yana bedel ödediğinin kanıtlanması halinde harici satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerekir. (Yargıtay 7. HD'nin 2022/5754 E 2023/1210 K sayılı ilamı). Somut olayda; davacı vekili, davalı ve davalının eşi Cemal'in, 1995 yılında davalının annesi Nergis Şenkök adına tapuda kayıtlı adına tapuda kayıtlı dava konusu taşınmazı harici olarak satın aldığını ancak tapuda devrin yapılmadığını belirterek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili, bu mümkün olmadığı taktirde 1995 yılında ödenen bedelin dava tarihindeki rayiç değerinin tazminat olarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        İcra Müdürlüğünün 2018/12729 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin 20.000,00.TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına, Fazlaya ilişkin istemin reddine, 2- )Alacak likit olduğundan kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.000,00.TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine" karar vermiştir....

        İlk derece mahkemesince; yapılan yargılama ve toplanan delillere göre davalı şirketlerin yüklenici konumunda bulundukları, yüklenici ile davalı arsa maliki T3 arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedildiği, bu nedenle harici satış sözleşmesi gereğince ödenen bedelin yükleniciler tarafından davacıya ödenmesi gerektiği , ancak davacı ile davalı arsa maliki T3 arasında akdi ilişki bulunmadığı, bu nedenle harici satış sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelden sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle; davanın arsa sahibi T3 yönünden reddine, diğer davalılar yönünden kabulü ile 35.000,00 TL satış bedelinin 04.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı şirketlerden müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, karar; davacı vekili tarafından davalı arsa maliki yönünden davanın kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf edilmiştir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait ticari minibüsü harici satım sözleşmesi ile 25.000.00....

          İcra müdürlüğünün 2019/3071 sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı borçluların yasal süre içinde takibe konu yapılan borcu kabul etmediklerine dair 02/07/2019 tarihinde itiraz dilekçesi sunduklarını, bu sebeple takibin durdurulmasına karar verildiğini, harici ve geçersiz satış sözleşmesi gereğince müvekkil tarafından satış bedeline mahsuben ödenen, ödeme dekontunda da kapora bedeli olarak nitelenen takibe ve davaya konu alacağının sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca iadesi gerektiğini, borçluların itirazın iptali davası açılmasına sebep olan itirazlarının haksız ve kütü niyetli olduğunu, haklarında girişilen icra takibine haksız yere itiraz ettiklerini, tahsili geciktirmeye çalıştıklarını, bu nedenle davalı borçlular takibe konu asıl alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istediğini, davalı borçluların yasaya ve hakkaniyete uygun olmayan gerekçelerle yaptıkları itirazları nedeni ile itirazın iptali davası açtıklarını, yukarıda...

          Dava dışı yükleniciden taşınmazı satın alan davacının harici satım sözleşmesi gereğince üzerine düşen edimi yerine getirmesi halinde davalı arsa sahibinden ve yükleniciden taşınmazın devrini talep etme hakkı mevcuttur. Olayımızda dava konusu taşınmazın fiilen davacıya teslim edildiği hususu, hem davacı hemde dava dışı temlik eden yüklenicinin beyanlarından da anlaşıldığı üzere ihtilaf konusu değildir. Bu durumda davacı tarafından harici satım sözleşmesi gereğince ödemesi gereken bedeli ödediğinin ispat edilmesi halinde, davacı harici satım sözleşmesine dayalı tapu iptal tescil talebinde bulunabilecektir. Ne var ki dosyaya yansıyan belgelerden davacının harici satım sözleşmesinde belirlenen bedelin tamamının ödendiğini ispat ettiğinden bahsedilemez....

          Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında yapılan 10.08.1998 tarihli harici gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince davalının satmayı vaad ettiği taşınmaza ilişkin davacı tarafından davalıya 5.000 TL ( 5 milyar eski TL) ödendiğini ancak davalının taşınmazı 3. bir kişiye devrettiği gibi peşin aldığı parayı da iade etmediğini belirterek öncelikle taşınmazın 343 m2lik kısmının davacı adına tesciline, olmadığı takdirde söz konusu taşınmazın rayiç bedeline, bu da uygun görülmediği takdirde davalıya ödenen 5.000 TL'nin ödeme tarihi olan 10.08.1998 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu tescil isteminin reddine, 5.000,00 TL'nin 10.08.1998 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu