Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Uyuşmazlık; davacı (alıcı) tarafından 13.03.2015 tarihli simsarlık sözleşmesi uyarınca davalılara (simsar ve satıcı) ödenen kapora bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davalı simsar hakkındaki davanın kabulüne, davalı satıcı hakkındaki davanın reddine dair verilen hüküm; davalı simsar tarafından temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan bu niteliği ve temyiz edenin sıfatına göre, temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Ne var ki dosya, Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulunun 29.09.2016 günlü ve 2016/40736 E. 2016/40572 K. sayılı ilamı ile tetkiksiz olarak Dairemize gönderilmiş olduğundan, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 Sayılı Yasanın 21. maddesi ile değiştirilen 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 27.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalı emlakçı, taşınmazın satışına aracılık ettiğini, kredi hususunda yapılan yardım tekliflerinin davacı tarafından geri çevrildiğini, bu hususun satış işleminin davacı tarafından keyfi nedenlerle gerçekleşmediğini açıkça ortaya koyduğunu, davacının kendisine verdiği 5.000,00 TL kapora bedelini taşınmaz maliki ...'a verdiğini belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasında imzalanan tellallık sözleşmesi gereği talep edilen komisyon bedeli ve cezai şartın tahsili istemiyle açılan takip nedeniyle borçlu olunmadığın tespiti ve ödenen kapora bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.Tellallık sözleşmesini düzenleyen TBK 520. maddesinde, taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmayacağı açıkca hükme bağlanmıştır. Yasa maddesi hükmü buyurucu niteliktedir....

      MAHKEMEMİZİN GÖREVİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Davacı davalının gayrimenkul sektöründe emlakçı olarak çalıştığını, taşınmaz satın alınmak istendiğini, davalı tarafından söz konusu taşınmazın kiralama ve pazarlama faaliyetlerinin durdurulması için 5000,00 TL kapora talep edildiğini, davalı tarafından kapora ve emlak komisyon bedeli ihtiva eden gayrimenkul satış sözleşmesi yapıldığını, satış işleminden vazgeçilmesine rağmen kapora bedelinin iade edilmediğini, bedelin iadesi için başlatılan takibe yapılan itirazın haksız olduğunu iddia etmektedir. Davalı ise davalın emlak komisyoncusu olup geçerli bir simsarlık sözleşmesi yapıldığını ve alması gereken ödemeyi aldığını ,5000,00 TL'nin simsarlık sözleşmesi kapsamında müvekkilinin hak ettiği ücret olduğunu iddia etmektedir. Dosya kapsamında tarafların tacir olup olmadığı araştırılmış olup ilgili yerlere müzekkere yazılmıştır. ......

        nın işletmenin devrinde davacı ile davalılara aracılık ettiği, sözleşmenin kurulduğu ve ödenen 10.000,00TL'nin danışmanlık ücreti olduğu, aksinin ise davacı tarafça tüm dosya kapsamına göre ispatlanamadığı, sözleşmenin kurulmasından sonra sözleşmedeki vaat edilen kadar öğrenci bulunmaması sebebiyle sözleşmeden dönüldüğü kabul edilmiştir. Bu itibarla uyuşmazlığın çözümü için davalı ...'nın bu danışmanlık ücretine hak kazanıp kazanmadığının belirlenmesi gerekmektedir. TBK'nın 520 ve devamı maddelerinde simsarlık düzenlenmiş olup, 520. Maddesine göre simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. Simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekâlete ilişkin hükümler uygulanır. Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz. Simsarın ücrete hak kazanması ise 521....

          İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan ücret alacağının tahsili için başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın İİK'nın 67. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile davalı T3 yönünden davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı T3 vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı vekili, müvekkilinin T3'in taşınmazını Asme Polat'a satılmasına aracılık ettiğini ve satışın gerçekleştiğini, simsarlık sözleşmesine, taşınmaz maliki yerine, kendisini malik olarak tanıtan davalı T6'nun imza attığını, anne kız olan davalıların, kimlikleri hakkında yanlış bilgi vererek, sözleşme borcundan kurtulmaya çalıştıklarını ileri sürerek, sözleşme bedelinin tahsilini talep etmiştir....

          İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan ücret alacağının tahsili için başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın İİK'nın 67. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile davalı T3 yönünden davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı T3 vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı vekili, müvekkilinin T3'in taşınmazını Asme Polat'a satılmasına aracılık ettiğini ve satışın gerçekleştiğini, simsarlık sözleşmesine, taşınmaz maliki yerine, kendisini malik olarak tanıtan davalı T6'nun imza attığını, anne kız olan davalıların, kimlikleri hakkında yanlış bilgi vererek, sözleşme borcundan kurtulmaya çalıştıklarını ileri sürerek, sözleşme bedelinin tahsilini talep etmiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Somut olayda, davacı komisyoncu ile davalı mülk sahibi arasında yapılan sözleşme bir simsarlık sözleşmesi olup, Türk Borçlar Kanunu'nu 520. Maddesinde;' Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. Simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekâlete ilişkin hükümler uygulanır. Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz.' şelinde düzenlenmiş, 521. Maddesinde; 'Simsar, ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır.' denilmek suretiyle düzenlemeler getirilmiştir....

          Mahkemece; tarafların aralarında serbest iradeleri ile imzaladıkları sözleşme ile bağlı oldukları, sözleşme uyarınca davalıya ödenen kapora bedelinin iki katı tutarında cayma akçesini, davalının satıştan vazgeçmesi halinde davacıya ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, davacı tarafından davalıya 25.000,00 TL kapora bedeli ödendiği, kapora bedelinin iki katının 50.000,00 TL olduğu, icra takibinin de işbu cayma akçesinin tahsili amacıyla başlatıldığı , davacının cayma akçesi olarak davalıdan 50.000,00 TL talep edebileceği gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalının İstanbul 31. İcra Müdürlüğü'nün 2013/23094 E. sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; harici taşınmaz satış sözleşmesi uyarınca kararlaştırılan cezai şart bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

            Dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan TBK. m. 520/1'e göre simsarlık (tellallık) ; "Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkanının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması halinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir" tanımlanmıştır. Bu hüküm, mehaza uygun olarak, "Simsarlık, simsarın bir ücret karşılığında, ya diğer tarafa bir sözleşmenin kurulması fırsatını göstermeyi ya da ona bir sözleşme görüşmesi için aracılık etmeyi borçlandığı bir sözleşmedir" şeklinde anlaşılmalıdır. Simsar ile iş sahibi arasında sürekli bir hukuki bağlantı yoktur. Simsarlık sözleşmesinin geçerliliği bir şekle bağlı değildir; ne var ki TBK. 520/3. madde taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi için geçerlilik şekli düzenlemiştir....

            bedellerin iade edildiği, ancak emlak komisyoncusu davalı Yasemin Tosun'a ödenen satış komisyonu ve 10.000,00 TL taşınmaz bedelinin iade edilmediği, davalı Yasemin Tosun'a ödenen bedelin 10.000,00 TL'sinin taşınmaz bedeline ilişkin olduğu, bu bedelin satışın gerçekleşmesi halinde satış bedeli olarak mal sahibine aktarması gerektiği, kalan kısmın ise komisyon ücreti olduğu, 6098 Sayılı Yasanın 520 ve devamı maddeleri gereğince simsarlık ücreti ancak sözleşmenin kurulması ile hüküm ifade edeceği ve simsarın komisyona hak kazanacağı düzenlenmiş olup, dava konusu taşınmaz vaad edilen nitelikte olmadığından, davacı taraf haklı nedenle sözleşmeden caydığı, davalının talep edebileceği bir komisyon ücretinin söz konusu olmadığı, cayma bedeli olarak ödenen miktar bakımında ise, bu bedelin mal sahibine iletilmesi gereken bedel olup, davalı tarafından kendi uhdesinde bırakılarak davacı aleyhine sebepsiz zenginleşmiş olduğu anlaşıldığından davalı Yasemin Tosun'un iade etmek zorunda olduğu bedeli iade...

            UYAP Entegrasyonu