Asıl dava yönünden mahkemece, davacının haricen satın aldığı taşınmazı ve üzerindeki evi halen kullanmaya devam etmesi nedeniyle, dava tarihi itibariyle oluşan bir zarar bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin söz konusu kararı temyiz etmesi üzerine Dairemizin 06.02.2014 gün ve 2013/17036 Esas-2014/1663 Karar sayılı ilamı ile "Harici satıma konu edilen taşınmazın davacı tarafından kullanılıyor olması, davacının harici satım sözleşmesi gereğince ödediği bedeli davalılardan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsil etmesine engel değildir....
Dava, resmi şekilde yapılmayan satış nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. 2918 Sayılı Yasanın 20/D maddesi gereğince, trafikte kayıtlı araçların alım satımlarının resmi şekilde yapılması zorunlu olup, aksi halde satış akdi geçersizdir. Geçersiz satış akdi nedeniyle de herkes aldığını iade ile zorunludur. Satış bedeli olarak ödenen para için faiz, ancak aracın iadesi ve satıcının bedeli geri vermede temerrüde düşmesi halinde talep olunabilir. Öte yandan satım konusu aracın teslim alındığı şekilde iadesi gerekir. Davalı taraf satım konusu aracın hasarlı olduğunu ileri sürerek bu yönde dava açmış ve davanın devam ettiğini bildirmiştir....
Mahkemece davanın kabulü ile taraflar arasında imzalanan 08.04.2014 tarihli gayrimenkül harici satış sözleşmesinin iptaline, bu sözleşme nedeniyle davacı tarafından davalıya 20/07/2014 tarihinde ödenen 250,00 TL, 22/06/2014 tarihinde ödenen 600,00 TL, 18/05/2014 tarihinde ödenen 600,00 TL, 24/08/2014 tarihinde ödenen 250,00 TL, 20/04/2014 tarihinde ödenen 700,00 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-6098 sayılı B.K.’nun 117. maddesi hükmü uyarınca muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur....
Davacılar tarafından harici taşınmaz satışına ilişkin ödenen bedelin davalı ...’in hesabına yatırıldığı iddia edilmiş olup, bu iddianın dayanağı olarak yurt dışından ... Bankası’na para havalesi yapıldığına ilişkin belge fotokopileri ibraz edilmiştir.Davacıların iddiaları doğrultusunda satış bedelinin davalı ...’in hesabına yatırıldığının tespiti halinde, davalı ...’in kendisine ödenen bedelden sorumlu olacağı gözönüne alınarak, mahkemece bu hususa ilişkin gerekli araştırma yapılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, (2), nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 3.5.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
- K A R A R - Davacı, harici satım sözleşmesi ile 5.750.00.-YTL. bedelle davacıya satılan kamyonet nedeniyle fazlaya ait hak saklı tutularak aracın davacı adına tescili olmadığı taktirde araç bedeli 12.000.00.YTL.nın ve 5.000.00 YTL maddi 5.000.00.-YTL. manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında, aracı harici satım sözleşmesi ile davacıya satıp teslim ettiğini, trafik kaydının kendi üzerinde olmadığını, davacının bir ay içinde kayıt malikinden aracın devrini yaptırması gerekirken, masraf vermemek için devrini almadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, aracın davalı üzerine kayıtlı olmaması nedeniyle harici oto alım-satım sözleşmesi sonucu aracın davacı adına tescilinin sağlanmasının mümkün olmaması, her iki tarafında aldığı şeyi diğerine iade etmesi gerektiği kanaati ile davanın kısmen kabulüne, davacının aracın adına tescili talebinin reddine, davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.750.00....
satış senedindeki bedelin uyarlanma suretiyle dava tarihinde vardığı değerin belirlenmesinin istenmesi, bu konuda gerekçeli, karşılaştırmalı, tarafların ve Yargıtay’ın denetimine elverişli rapor alınması, ödenen bedelin dava tarihindeki uyarlanmış güncel değerinin davacının talebi de göz önüne alınarak davalıdan tahsiline karar vermekten ibarettir....
Davalı; rızasıyla kaparoyu vermesine karşın hiçbir gerekçe göstermeksizin davacının caydığını, davacının cayma bedeli ödemesi gerektiğini, taşınmaza talip olan kişileri geri çevirdiğini, bakiye bedelin ödenmediğini, davetine rağmen başvuruda bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece; sözleşmenin niteliği davalının bu satım işini ticari ve mesleki faaliyetle yapan bir şahıs olması, davacının ise taşınmazı konut ihtiyacı için alması nedeniyle 6502 sayılı yasanın 3. maddesi dikkate alınarak olayın bir tüketici işlemi olduğu belirtilerek Tüketici Mahkemesi sıfatıyla davanın kabulü ile 5.000,00 TL'nin 17/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- ) Dava; harici taşınmaz satışı nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir....
Köyü 1292 parsel sayılı taşınmazda bulunan 9 nolu bağımsız bölümün satın alınması için 10 000,00 TL peşinat verildiği, ancak devir yapılmadığı gibi peşinat olarak ödenen paranın iade edilmediği, tahsili için yapılan ilamsız icra takibine haksız itiraz edildiği ileri sürülerek takibe vaki haksız itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi istenilmiştir.Davalı, taraflar arasında daire alım satımına ilişkin şifai sözleşme bulunduğunu ve ödenen 10 000,00 TL’nin kapora olduğunu, davacının oyalamak suretiyle başka şahıslar ile yapacağı anlaşmayı engellediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm, süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraf beyanlarından taşınmaz satışına ilişkin harici (sözlü) sözleşme yaptıkları anlaşılmaktadır. Davalının da kabulünde olduğu gibi 10 000,00 TL’nin ödendiği de sabittir....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 16.09.2008 gün ve 2006/187-2008/398 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık harici gayrimenkul satış sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi için yapılan icra takibine itirazın iptâli isteminden kaynaklandığından kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 02.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan deliller doğrultusunda taraflar arasında geçersiz bir araç alım sözleşmesi olduğu, bu nedenle tarafların aldıklarını iade ile yükümlü olduğu, ancak takibin B.K.nun 66.maddesinde belirtilen 1 yıllık zamanaşımı süresinden sonra başlatıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu çekin, taraflar arasında gerçekleştiği ileri sürülen harici oto alım satım sözleşmesi nedeniyle verildiği iddia edilmektedir.2918 sayılı Kanun'un 20/d maddesi gereğince tescilli araçların noter dışında satışları geçersiz ise de taraflar arasında geçersiz de olsa bir harici oto alım satım sözleşmesi düzenlendiği iddia edildiğine göre somut olay bakımından uyuşmazlığın BK'nun 125.maddesinde öngörülen 10 yıllık dava zamanaşımına tabi olduğunun kabulü gerekir....