Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

G E R E K Ç E Uyuşmazlık, harici Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi gereğince ödenen bedelin istirdatına ilişkin yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptali isteminden kaynaklanmaktadır. İDM'ce yukarıda özetlenen gerekçelerle itirazın iptali isteminin kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir. (I) Bodrum 1....

Dava, harici taşınmaz satış sözleşmesi sebebiyle ödenen bedelin geri tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava; sözleşme tarihi itibari ile tapu kaydı bulunmayan ve bu kapsamda menkul niteliğinde olan taşınmazların, harici satış sözleşmesi sureti ile satışı arasında ödenen bedelin iadesi için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre, inceleme görevi Yüksek Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Ne var ki dosya, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu kararı ile tetkiksiz olarak yeniden incelenmek üzere Dairemize gönderilmiş olduğundan, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 22.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Uyuşmazlık, geçersiz satış sözleşmesi gereğince davacı tarafından ödenen bedelin ne olduğu noktasında toplanmaktadır. Dosya kapsamından; davacı ile davalı arasında 01.01.1995 tarihinde harici taşınmaz satış sözleşmesi imzalandığı, kararlaştırılan satış bedelinin davalıya ödenmesini müteakip taşınmazın zilyetliğinin davacı tarafa devredildiği, zilyetliği kendisine devredilen taşınmaz üzerine davacı tarafından ağaç vs. muhtesat yapıldığı ve taşınmazın dava tarihi itibariyle halen davacının kullanımında olduğu ancak harici satış sözleşmesine konu taşınmazın tapuda ferağının verilmemesi üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşıldığından, davacının, harici satış sözleşmesi gereğince davalı tarafa ödemiş olduğu satış bedelini davalıdan talep etme hususunda hukuki yararının bulunduğu sabittir. Taraflar arasında düzenlenmiş bulunan 01.01.1995 tarihli satış sözleşmesinin incelenmesinde; bedelin davalı satıcıya ödendiği yazılıdır. Ancak, bu sözleşmede alınan bedelin miktarı gösterilmemiştir....

      Mahkemece, 2004/493 E. sayılı dava yönünden, davalı şirkete karşı açılan davanın kabulüne, takibe vaki itirazın iptali ile takibin adı geçen şirket yönünden devamına, diğer davalı ... hakkındaki davanın ve birleştirilen davanın ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılar tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-karşı davacı ...’in tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, geçersiz satış sözleşmesi nedeniyle ödenen satış bedelinin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece ödenen satış bedelinin iadesi konusundaki talebin davalı şirket yönünden kabulüne, diğer davalı yönünden ise reddine karar verilmiştir....

        Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. .... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında yat satışına ilişkin 30/06/2012 tarihli sözleşmenin karşılıklı feshi sonucu davalıya satım bedeli olarak ödenen paranın iadesi için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          İNCELEME VE GEREKÇE Dava, satım sözlemesi nedeniyle ödenen bedelin tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın usulden reddine, karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Taralar arasında satım sözleşmesi bulunduğu ve davacının 63.480,00 TL bedelle davalıdan seramik emtiası satın aldığı, sözleme bedelinin mail order sistemi ile Murat Işık'a ait kredi kartı ile her biri 7.980,00 TL olan 8 taksite ödendiği, sözleşme konusu emtianın davacı tarafından teslim edilmediği ve ödenen bedelin iadesi gerektiği açıktır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, harici satım sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil olmadığı takdirde bedel istemine ilişkin olduğu, hükmün bedelin tahsiline yönelik kurulduğu ve hükmü bedele yönelik olarak davalının temyiz ettiği anlaşıldığından, temyiz edenin sıfatı da dikkate alınarak inceleme görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 16.01.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Ancak, davacı (k.davalı)nın talebinin davalıya ödenen araç bedeli 12.000 TL'nin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkin olduğu, ödenen bedelin miktarında ihtilaf olmadığı, likit (belirlenebilir) nitelikte bulunduğu anlaşıldığına göre İİK.nun 67/2.maddesi gereğince davacı lehine icra inkar tazminatına ilişkin hüküm kurulması gerekirken talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca, karşı dava ile ilgili olarak trafik sicil kaydına göre araç maliki olan davalı (k.davacı)nın dava konusu aracın motorlu taşıt vergisinden sorumlu olduğu düşünülmeden 2012-2013 yıllarına ilişkin motorlu taşıt vergisinin davacı (k.davalı)dan tahsiline karar verilmesi de bozmayı gerektirmiştir....

              Davacının talebi satış ilişkisinden kaynaklanan peşin ödenen bedelin tahsiline ilişkin olup, davaya konu alım satım sözleşmesinin davacı ile dava dışı ... de Vries arasında yapıldığı, davalının satış sözleşmesinin tarafı olmadığı, sözleşmede komisyoncu sıfatıyla imzasının yer aldığı, ayrıca tapulu taşınmaz satışının resmi merciler önünde yapılmamış olması nedeniyle geçersiz olduğu hususu da yine sözleşmenin tarafları arasında ileri sürülebilecek bir konu olduğu, bu itibarla sözleşmeye dayalı taleplerin ancak sözleşmenin tarafları arasında ileri sürülebileceği, taraflar arasında satışa yönelik akdi ilişkinin bulunmadığı dikkate alınarak davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

                UYAP Entegrasyonu