WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu çekin, taraflar arasında gerçekleştiği ileri sürülen harici oto alım satım sözleşmesi nedeniyle verildiği iddia edilmektedir.2918 sayılı Kanun'un 20/d maddesi gereğince tescilli araçların noter dışında satışları geçersiz ise de taraflar arasında geçersiz de olsa bir harici oto alım satım sözleşmesi düzenlendiği iddia edildiğine göre somut olay bakımından uyuşmazlığın BK'nun 125.maddesinde öngörülen 10 yıllık dava zamanaşımına tabi olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece zamanaşımı def'inin reddi ile işin esasına girilip deliller toplandıktan sonra varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalı, adına kayıtlı aracını, galericiye harici oto satış sözleşmesi ile sattığını, üzerine para vererek takas yolu ile bir başka araç aldığını, aracının satışının yapılması için vekalet verdiğini ve araçla ilgisinin kalmadığını, aracın sürücü...'ya noterden satışının yapılmadığını bilmediğini, kazadan sonra aracın halen kendi adına kayıtlı olduğunu öğrendiğini, sürücü ile davacı şirket yetkililerini görüştürdüğünü, anlaşmaya varıldığını kendine söylendiğini, sonra sürücüden zararı alamayınca kendisi hakkında dava açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 4.943,00 TL.'nin ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

      Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Asıl davada; taraflar arasında harici şekilde yapılan araç alım-satım sözleşmesinden kaynaklanan bedelin tahsili talep edilmekte iken, birleşen davanın davacısı satışa konu aracın bedelinin davalı tarafından ödenmediğini ve 2,5 yıldır kullandığını, bu süresi içinde ödenmemiş vergi cezaları, aracın davalı tarafından kullanım bedeli ve araçta oluşan değer kaybı olarak toplam 9.250 TL talep ve dava edilmiştir. Mahkemece; asıl dava yönünden; araç bedeli olarak asıl davanın davacısı tarafından banka havalesi yoluyla gönderilen bedelin davalıdan tahsiline karar verilirken, birleşen dava yönünden kısmen kabulü cihetine gidilerek aracın davalıda iken ödenen vergi ve cezalar için 2020 TL ve aracın kullanma bedeli olarak 9.000 TL ve yine kıymet kaybı olarak 1.000 TL'sinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

        İcra Müdürlüğü'nün 2009/1922 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapılıp, itirazla takibin durduğunu, takibe konu borcun; davalıya ait aracın ZMMS'nin davacı tarafından yapılıp, bu poliçe kapsamında 3. kişiye yapılan ödemenin, poliçe genel şartlarının ihlali nedeni ile (Ehliyetsiz araç kullanmak) davalıdan tazminine yönelik bulunduğunu belirterek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı; davacı şirketin ZMMS'nı düzenleyen şirket bulunup, belgesiz araç kullanması sebebinin, sigorta teminatı harici olduğu belirtilerek, tarafına rücu ettiğini, sigorta teminatı harici olan bir durumda davacının bu ödemeyi yapmaması gerektiğini, davalının ödediğini iddia ettiği miktarın fahiş bulunduğunu bildirerek, ne kadar ödeme yapıldığına ilişkin herhangi bir belge tarafımıza sunulmadığından temerrütten bahsedilemeyeceğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, ... 2....

          Davalı, duruşmalara gelmediği gibi cevap dilekçesi de vermemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 7.800 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline, aracın iadesine karar verilmiş, hükmü davacı vekili ile davalı temyiz etmiştir.Taraflar arasında düzenlenen harici araç satış sözleşmesine göre; dava konusu ... plakalı aracın davalı tarafından davacıya satıldığı ve aracın hırsızlık malı olduğu anlaşılınca, Asliye Ceza Mahkemesinde görülen yargılamada aracın davacının elinden alındığı anlaşılmaktadır....

            Davacının, davalı şirketten 26.11.2015 tarihinde Mercedes CLS 350 marka, 2005 model aracı satın aldığı, taraflar arasında ayrıca 18.11.2015 tarihinde harici araç alım satım sözleşmesinin düzenlendiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı vekilince söz konusu aracın 109.000,00 TL bedel karşılığında satın alındığının iddia edilmesine karşılık davalı tarafça noter satış senedinde yazılı şekilde satış bedelinin 91.000,00 TL olduğu savunulmuştur. Buna göre aracın satış bedeline ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır....

            Fiyat ve Maliyet Analiz Grup Başkanlığı toplam 10.059,075 EURO indirimin uygun olacağını ilgi (ç) yazı ile, b. … Türk A.Ş. tarafından araç birim fiyatında 500 EURO (19 adet araç için ise toplam 9'500 EURO) indirim yapılabileceği ilgi (d) yazı ile bildirilmiştir. 4. Firmanın teklif etmiş olduğu indirim miktarının (9.500 EURO) yeniden Fiyat ve Maliyet Analiz Grup Başkanlığınca incelenmesi sonucu ilgi (e) yazı ile; 2005 yılı Mayıs ayında teslim edilecek 19 adet araç için avans ödenmesinin, 15 Aralık 2004 tarihinde yapılması durumunda hesaplamalarda kullanılan faiz oranlarının değişkenliği ve hesaplamalarda oluşabilecek sapmalar dikkate alındığında, araç birim fiyatında 514,7 EURO indirimin uygun olacağı bildirilmiştir. 5. Avans ödemelerinin 15 Aralık 2004 tarihinde yapılması durumunda araç birim fiyatından (162.900 EURO'dan) 514,7 EURO indirim yapılarak, 162.385,30 EURO olması konusunda firma ile Bakanlığımız arasında mutabakat sağlanmıştır. 6....

              Ancak; Suçtan zarar gören kurumun 29.03.2005 tarihli yazı ekinde gönderdiği Kaçak Elektrik Tahakkuk belgesinde 268.874.665 TL (268 YTL) olarak bildirdiği vergisiz ve cezasız kaçak kullanım bedelinin, suç tarihindeki ekonomik koşullar, paranın satın alma gücü ve yerleşik uygulamaya göre pek hafif olduğu bu nedenle sanık hakkında 765 sayılı TCK’ nın 522. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, bilirkişi tarafından harici hattan kaçak olarak kullanıldığı tespit edilen cihazların normal kullanımları yerine, evdeki tüm elektrikli cihazları dahil ederek, kaçak elektrik tarifesine göre hesapladığı değer esas alınarak normal olduğu gerekçesiyle indirim yapılmayarak fazla ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak (BOZULMASINA),31.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Taraflar arasında gerçekleşen harici satış işlemi 2918 sayılı kanunun 20/d maddesi hükmüne göre resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir. Bu nedenle taraflar aldıklarını aynı anda karşılıklı olarak iade ile yükümlüdürler. Mahkemenin kabulü de bu doğrultudadır. Harici satımlarda aracı satın ... kullandığı dönem için satıcıya kullanma bedeli ödemesi gerekmediği gibi, ödenen bedel için de satın ... herhangi bir faiz talep edemez. Öyle olunca davalı-karşı davacı, davacı-karşı davalıya haricen satıp teslim ettiği araç için kullandığı dönemle ilgili bedel talep edemeyeceği gibi, davacı-karşı davalı da ödediği bedel için ancak aracı iade edip temerrüde düşürmüş ise temerrüt tarihinden itibaren ,temerrüde düşürmemişse ve araç da iade edilmişse dava tarihinden itibaren faiz isteyebilir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın taraflar arasındaki harici araç satım sözleşmesine ilişkin bulunmasına, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak karar verilmiş bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 02/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu