"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın harici araç satışı nedeniyle ödenen bedel ve uğranılan zararın tahsiline ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 14/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın araç harici jeneratör tamiri sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 03/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; önceki beyanlarını tekrarla, müvekkilinin aracı satın aldıktan sonra araç satışının devrini yapmak istediğinde davalının kendisine araç sahibinin öldüğünü, mirasçılarının hali hazırda yaşadığını, devri onlardan alacağını söylediğini, bunun üzerine müvekkilinin mirasçılarla iletişim kurduğunda mirasçıların mirası reddettiğini öğrenmiş ve aracın mülkiyetini devralamamış olduğunu, akabinde açılan davada aracın mirasçılarının tespiti ile araç satışının devri aksi durumda araç bedelinin iadesi talep edildiğini, dava aşamasında mirasçıların tespit edilmeye çalışıldığını, murisin terekesinin tasfiyesi talep edildiğini, davanın karara çıktığını ve müvekkiline sadece 5.250,00 TL verildiğini, müvekkilinin yaptığı mücadele ve masraf ile kaldığını, davaya konu araç müvekkili kullanımında iken murisin alacaklıları aracın yakalanmasını talep ettikleri için araç Trafik Şube Müdürlüğü tarafından yakalama işlemi yapılarak yediemine teslim edildiğini, araç yakalamaya...
Asliye (Tüketici) ile Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hurda araç satışından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında 20 yaş üstü ... 124 araç için harici oto satış protokolü düzenlendiği, davanın, aracın daha önce başka birine ... olduğundan kaynaklandığı anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 3/f maddesinde satıcı: Ticari veya mesleki faaliyetler kapsamında tüketiciye hizmet sunan gerçek veya tüzel kişiler olarak tanımlanmıştır. Davanın nitelendirilmesine göre ikinci el araç satışı olup, 4077 Sayılı Yasa kapsamında bulunmadığı, davalının birinci planda satıcı konumunda olmadığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın genel hükümlere göre görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ......
nün icra takibinde takip alacaklısı olmadığı gibi, tüm dosya kapsamı itibariyle dava konusu harici araç satım sözleşmesinin de tarafı olmadığı ve bu kapsamda davacı ...'nün dava konusu uyuşmazlık bakımından aktif husumet ehliyetine sahip olmadığı gözönüne alınarak bu davacı yönünden davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Asıl davada davacı vekili dilekçesinde; davalının harici araç satış sözleşmesine dayanarak icra takibi yaptığını, davacının sözleşmede imzasının olmadığını, kimseye de yetki vermediğini belirterek, davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen dava yönünden davacı (asıl davada davalı) vekili dava dilekçesinde; davalı tarafa harici araç satım sözleşmesi gereğince ....000 TL ödendiğini ancak resmi devir işleminin yapılmadığını, paranın iade edilmediğini ve aracın başkasına devredildiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; asıl davanın kabulü ile, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, birleşen davanın kanıtlanamadığından reddine karar verilmiş; hüküm davalı (birleşen davada davacı) vekili tarafından temyiz edilmiştir....
ile yaptığı 25.6.2009 tarihli harici sözleşme ile bu davalıya, satın aldığı araç karşılığından 23000 Tl ödediği anlaşılmış olup, davacının akidi davalı ...’dır. Diğer davalı ... ile sadece ferağ vermesi için 25.6.2009 tarihli noterde düzenlenen araç devir sözleşmesinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, ... hakkında davanın reddi gerekirken, bu davalı hakkında da davanın kabulü, usül ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde ...'ya iadesine, 27.6.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece araçların satışının resmi şekilde yapılması gerektiğini, harici satışın geçersiz olduğu, geçersiz olan satış sözleşmesinde bedel hususunun belirtilmediği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, haricen satın aldığı araç bedeli olarak 12.000.000.000.-TL. ödediğini iddia etmiş, davalı ise harici satışa konu edilen araç bedelinin satış sırasında ödenmediğini, 30.08.2002 tarihinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak sonradan da herhangi bir ödeme yapılmadığını savunmuştur. Taraflar arasında imzalanan 28.05.2002 tarihli harici satış sözleşmesinde aracın davalı tarafından davacıya satıldığı belirtilmiş, ancak satış bedeli gösterilmemiştir. B.K.nun 182/2. maddesi uyarınca aksine adet veya mukavele mevcut değil ise satıcı ile alıcı borçları aynı zamanda ifa etmekle mükelleftirler. Buna göre, aslonan peşin satış olup, mal ve paranın aynı anda verildiğinin kural olarak kabulü gerekir....
CEVAP :Davalı, davanın görevli mahkemede açılmadığını, aralarındaki harici sözleşmenin ticari bir sözleşme olmadığını, taraflardan birinin de tacir olmadığını, davanın Ortaca Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini, araç satış işlemlerinin resmi şekle tabi olması sebebi ile harici satış sözleşmelerinin geçerli sözleşme olmadığını bu nedenle tarafların birbirlerinden ancak verdiklerini talep edebileceklerini, davacının kendisinden bakiye 25.000,00 TL yi talep ettiğini ancak kendisinin aracı almaktan vazgeçtiğini, davacının araç üzerindeki maliye borçlarından dolayı kendisine devredemediğini buna rağmen davacının kalan bakiyeyi talep ettiğini, aracın davacı adına kayıtlı olduğunu ve malikinin davacı olduğunu bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ve davacının peşinat olarak ödediği 2.000TL yi iade etmesi gerektiğini, harici satış sözleşmesine göre ödediği 2.000,00 TL peşinatı talep etmediğini, kaza yapılması sebebi ile davacıda kalmasına muvafakat ettiğini, araçtaki...
K A R A R Davacı, davalıdan 2.500.000.000 TL. karşılığında 12.05.2000 tarihli harici sözleşme ile araç satın aldığını, ancak davalının noter satışını gerçekleştirmediğini, aracın dava dışı davalının kardeşi adına kayıtlı olduğunu ileri sürerek, ödediği 2.600.000.000 TL nın ödeme tarihinden faizi ile ve munzam zararı 2.500.000.000 TL nın faizi ile davalıdan alınmasını istemiştir,ıslahla talebini 7.062.930.000 TL'ye çıkarmıştır.. Davalı, davacıya araç satmadığını,protokoldeki imzanın kendisine ait olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....