Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 28.05.2009 gün ve 448-371 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık harici araç satışından kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 24.07.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 09.10.2007 gün ve 258-306 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık harici araç satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin bulunduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.07.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......

      Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 18.03.2010 gün ve 438-141 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık harici araç satış sözleşmesinden kaynaklanmakta olup kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, araç maliki olan davacının aracı geçersiz (harici) satış sözleşmesine dayalı olarak davalı tarafa satışı sonrasında meydana gelen trafik kazasında, hasarlanan araçlar için ödenen tazminat bedelinin tazmini istemine ilişkin olup, uyuşmazlık sözleşmeden kaynaklandığından, Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 13.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, asıl dava bakımından, ticari nitelikte olan aracın harici satışından kaynaklanan araç bedelinin iadesi istemi, karşı dava bakımından ise araca verilen zarar nedeni ile uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 19.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 24.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......

            tarafından verilen iki aylık vekaletname bakiye senet bedelinin ödenmemesi 2007/9564-2008/559 nedeniyle araç devri yapılmadığı ve süresinin dolduğu hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Mahkemece haricen düzenlenen oto satış sözleşmesinde Davalı ...’un imzasının bulunmadığı, keza araç maliki ...’nun da sözleşmede taraf olmadığı gerekçesiyle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmişse de; Davalı araç maliki ...’ın Cumhuriyet Başsavcılığı’na vermiş olduğu şikayet dilekçesi üzerine poliste ifadesi alınan davalı ...’un “... oto adlı işyerini işletmekte olduğunu, Davalı ...’ın sahibi bulunduğu ... plaka sayılı 1992 model ... marka aracı 6.000 YTL’ye satın aldığını ve ...’ın damadı olan ... ... ve babası ... ... isimli şahsın verdiği vekalet ile de ... ve kardeşine sattığını parasını da aldığını…” açıklamıştır. Hazırlıkta polis huzurunda alınan ifade harici ikrar niteliğindedir....

              Vekil olarak hareket eden davalı ... tarafından araç satış bedelinin ödenmesi gerekir. Davalı ... araç için davacıya 4.500.00 TL ödediğini savunmuş ise de, bu savunmasını yazılı delilerle kanıtlayamamıştır. Kaldı ki 13.06.2004 tarihli harici sözleşmeyi vekil sıfatıyla yaptığı ve 13.000.00 TL aldığı da dosya kapsamı ile sabittir. Bu itibarla davada ispat yükü, mahkemenin kabulünün aksine davacıya değil, davalı vekile aittir. Mahkemece ispat yükünün davacıya ait olduğu gerekçe gösterilerek taraflar arasındaki ilişkinin hukuki tavsifinde hataya düşülmek ve ispat yükü ters çevrilmek suretiyle, “davacının, alacaklı olduğunu ispat edemediğinden” bahisle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün, temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 13.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                KARAR Davacı, davalı galericiden 11.10.2006 tarihinde harici satış sözleşmesi ile satın aldığı ve bedelini ödediği aracın devrini davalının vermediğini,1.2.2007 tarihinde aracın çalındığını,davalının aldığı bedeli de iade etmediğini ileri sürerek,6.500.00 YTL’nin faizi ile davalıdan alınmasını istemiştir. Davalı harici satış sözleşmesinde araç devrinin bir ... içinde alınacağının belirlendiğini,aracın iadesi halinde paranın talep edilebileceğini savunarak davanın reddini dilemiştir....

                  Harici oto satış senedi ile davalının zilyetliğinde bulunan davacı adına trafikte kayıtlı hatlı minibüsün karıştığı trafik kazası nedeniyle davacı araç malikinin işleten sıfatı ile olayda zarar görene tazminat ödemek zorunda kaldığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Her ne kadar taraflar arasındaki harici oto satış sözleşmesi noterde yapılmadığından 2918 sayılı Trafik Yasası’nın 20/d maddesi uyarınca mülkiyetin nakli yönünden geçersiz ise de davalı bu sözleşme uyarınca elinde bulundurduğu aracı teslim aldığı gündeki hali ile hasarsız ve zararsız olarak davacıya iade ile yükümlü bulunduğundan ve esasen bu husus sözleşme içeriğinde de açıkça belirtildiğinden davacı davalının sürücüsünün sebebiyet verdiği trafik kazası nedeniyle ödemek zorunda kaldığı tazminatı davalıdan rücuen talep edebilir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                    Davacı vekili dava dilekçesinde, davalıya ait aracı harici satış sözleşmesi ile satın aldığını, ancak daha sonra aracın devrini vermediği için ödediği araç bedeli 3.100 TL'nin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiştir. Davalı vekili cevabında, davacının araç bedeli olarak davalıya 2.900 TL ödediğini, satış sözleşmesindeki imzanın davalıya ait olduğunu, ancak aracın halen davacıda bulunduğunu beyan etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 2.900 TL yönünden itirazın iptaline karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 16.11.2008 tarihli harici satış sözleşmesi ile davalı (satıcı) tarafından davacı (alıcı) ya dava konusu 16 BN 017 plakalı aracın 3.100 TL'ye satıldığı ve 2.900 TL'nin peşin ödendiği kararlaştırılmıştır. Araç satış sözleşmesi resmi şekilde yapılmadığı için sözleşme geçerli değildir. Davada, geçersiz sözleşme gereğince ödenen paranın iadesi talep edilmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu