Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, toplanan delillere göre, kat'i satış sözleşmesinde satıcı davacının araç bedelini tamamen aldığını beyan etmiş ise de dosyada sunulan ve taraflar arasında el yazısı ile düzenlenmiş araba satış sözleşmesinde araç bedelinin 25.000 YTL olup bunun 14.729 YTL'lik kısmının onüç adet eşit taksitle ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davalının bu sözleşmedeki imzasını inkar etmediği, araç bedelinden 7.931 TL tutarındaki yedi taksitinin ödenmediği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının 7.931 YTL asıl alacak üzerinden iptaliyle takibin devamına ve davalının %40 oranında icra inkar tazminatıyla sorumluluğuna karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiş olup Dairemizin 18.02.2010 günlü ilamıyla, dosyada bulunan 15.05.2006 tarihli kat'i satış sözleşmesinde davacının satış bedelini tamamen aldığını belirttiği, önceki tarihli sözleşmenin adi şekilde yapıldığından ve daha sonra yapılan ve satış bedelinin tamamen alındığını belirten resmi satış sözleşmesi gözetilerek...

    Dava konusu uyuşmazlık, harici araç satışı ve yapılan bu satışın geçerli olmaması nedeni ile, davacının ödediği satış bedelinin iadesi talebine ilişkindir. Trafiksiciline kayıtlı araçların mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmelerin geçerliliği 2918 sayılı Kanunun 20/d maddesi uyarınca resmi şekilde yapılmalarına bağlıdır. Burada sözü edilen resmi şekil, sözleşmenin noterde re'sen düzenleme şeklinde yapılmasıdır. Bu şekil şartı geçerlilik şartı olup, bu şekle uygun yapılmayan sözleşmeler baştan itibaren geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler ise taraflar için hak ve borç doğurmazlar. Taraflar sadece ve ancak birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak geri isteyebilirler. (HGK, 2003/4- 676 E. ve 2003/639 K.sayılı kararında açıklandığı gibi) Bu ilkeler ışığı altında somut olaya bakacak olursak, taraflar arasındaki araç satışı resmi şekilde yapılmadığı için geçerli olmadığından, davalı aldığı satış bedelini iade ile yükümlü olacaktır....

      Davalı ... vekili davaya cevap dilekçesinde; kurumun sorumluluğunu kaza tarihinde geçerli trafik poliçesi bulunmayan araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu davanın sigortasız araç sürücüsü ve malikine ihbarı gerektiğini, olayda hatır taşımasının söz konusu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı ...Ş. vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir....

        Zarar görenin kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Somut olayda davalı araç sürücüsü ile davacıların desteğinin birlikte alkol aldıkları, 16 saatten fazla uykusuz kalacak şekilde davalının araç kullandığı, dosya içindeki raporda kazanın münhasıran alkolün etkisi ile gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Buna göre mahkemece, BK.'nun 44. maddesi (TBK. md. 52) uyarınca maddi tazminattan %20 oranda müterafik kusur indirimi yaparak sonucuna göre hüküm verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'...

          Hukuk Dairesi K A R A R Davacı, maliki göründüğü aracı harici satım sözleşmesi ile davalı şirkete sattığını ileri sürerek, davaya konu aracın 3. kişinin kullanımında iken karıştığı trafik kazası sonucu ödediği tazminat bedelinin davalıdan tahsilini istemiştir. Bu haliyle dava, araç satışına konu olan geçersiz sözleşmeden (sebepsiz zenginleşmeden) kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 09/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: TMK’nın 713/4. maddesinde kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazların mahkemece gazeteyle bir defa ve ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla üç defa ilan olunacağı düzenlenmiştir. Gazete ilanı dosya içerisinde olmasına rağmen diğer yerel ilan tutanaklarının dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yerel ilanlar yaptırılmış ise buna ilişkin ilan tutanaklarının getirtilerek dosya içine konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen harici araç satışından kaynaklanan sebepsiz zenginleşme davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 710.30 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 03.02.2014 günü oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen harici araç satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 281.70 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 03.03.2014 günü oybirliğiyle karar verildi....

                  Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak, fazla çalışmanın takdiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Somut olayda; bozma doğrultusunda davacının fazla çalışma alacağı araç muayene raporlarına göre hesaplanmıştır. Hesaplama kayda dayanmasına rağmen, hesaplanan tutardan %30 indirim yapılarak hüküm kurulması isabetli olmamıştır. Davacının fazla çalışma alacağı indirim yapılmadan hüküm altına alınmak üzere kararın yeniden bozulması gerekmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.07.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Dosyada yargılama sırasında alınan trafik kayıt belgesinde davaya konu 34 XX 512 plaka sayılı aracın davalı şirket adına trafikte kayıtlı olduğu, ancak istinaf aşamasında 11/10/2022 tarihli araç tescil belgesinde ise söz konusu aracın davalı şirket yerine dava dışı Zeynep Aktaş adına kayıtlı olduğu,son tescilin 03/09/2021 tarihinde yapıldığı belirlenmiştir. Taraflar arasında davacı iddiasına göre harici araç satış sözleşmesi olduğu ve araç bedelinin araç bedeli açıklaması ile davalı şirkete banka havale yoluyla gönderildiği,davalı ise gönderilen 15.000 TL havalenin araç kiralama ücreti olduğu ileri sürülmüştür. Davada ispat yükü davacı taraftadır....

                    UYAP Entegrasyonu