"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen harici araç satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 281.70 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 03.03.2014 günü oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi K A R A R Davacı, maliki göründüğü aracı harici satım sözleşmesi ile davalı şirkete sattığını ileri sürerek, davaya konu aracın 3. kişinin kullanımında iken karıştığı trafik kazası sonucu ödediği tazminat bedelinin davalıdan tahsilini istemiştir. Bu haliyle dava, araç satışına konu olan geçersiz sözleşmeden (sebepsiz zenginleşmeden) kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 09/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, taraflar arasındaki harici satış sözleşmesinin geçersiz olup, herkesin aldığını aynı anda iade etmek zorunda olduğu, ancak, davalı araç bedelini 19.3.1998 tarihinden yürütülecek faizi ile aldığına göre, araçtaki değer kaybı ile aracın kullanılamamasından dolayı meydana gelen zarardan davalının sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Ancak, davacı, harici sözleşme ile davalıya aracını sattığını, bilahare davalının sözleşmeden cayarak ödediği satış bedelini aştığı önceki dava ile geri istediğini ve 950.000.000 liranın dava tarihinden faizi ile ödetilmesine karar verildiğini, oysa davalının aracı henüz teslim dahi etmediğini ileri sürerek, mutad kullanım dışında...
Davalı ... vekili davaya cevap dilekçesinde; kurumun sorumluluğunu kaza tarihinde geçerli trafik poliçesi bulunmayan araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu davanın sigortasız araç sürücüsü ve malikine ihbarı gerektiğini, olayda hatır taşımasının söz konusu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı ...Ş. vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir....
Zarar görenin kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Somut olayda davalı araç sürücüsü ile davacıların desteğinin birlikte alkol aldıkları, 16 saatten fazla uykusuz kalacak şekilde davalının araç kullandığı, dosya içindeki raporda kazanın münhasıran alkolün etkisi ile gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Buna göre mahkemece, BK.'nun 44. maddesi (TBK. md. 52) uyarınca maddi tazminattan %20 oranda müterafik kusur indirimi yaparak sonucuna göre hüküm verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'...
Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak, fazla çalışmanın takdiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Somut olayda; bozma doğrultusunda davacının fazla çalışma alacağı araç muayene raporlarına göre hesaplanmıştır. Hesaplama kayda dayanmasına rağmen, hesaplanan tutardan %30 indirim yapılarak hüküm kurulması isabetli olmamıştır. Davacının fazla çalışma alacağı indirim yapılmadan hüküm altına alınmak üzere kararın yeniden bozulması gerekmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.07.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
-Kiralık araç bedeli itirazında; Taraflar arasında düzenlenen kasko sigorta poliçesinde araç kiralama bedeli teminat altına alınmamış, "İkame Araç" başlıklı klozda, ikame araç ve kiralık araç (tahsisinin) hizmetinin, hangi koşulların varlığı halinde ne kadar süre ile ve ne şartlarla temin edileceği düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre, davacının ikame araç ya da kiralık araç hizmetinden (tahsisinden) yararlanmak için davalı şirkete veya asistans hizmetlerine müracaat ettiğine dair belge ve bilgiye rastlanmamıştır. Bu durumda mahkemece davacı tarafın araç kiralama bedeline ilişkin talebinin teminat kapsamında olmaması nedeniyle reddine karar vermek gerekirken, yazılı olduğu biçimde bu talebin kabulüne karar verilmesi de doğru bulunmadığından, buna yönelik davalı istinafının da kabulü gerekmiştir. (Bkz. Aynı yönde Yargıtay 17....
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ :Davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesi ile; dava dilekçesi ve yargılama aşamasındaki iddialarını tekrarlayarak, davaya konu aracı davalıların murisinden harici araç satış sözleşmesi ile satın aldığı tarihten itibaren kullandığını, tüm masraf, vergi, sigorta ve muayene işlemlerinin davacı tarafından yapıldığını, mahkemece davaya konu aracın dava dışı üçüncü şahıslar adına tescil edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, aracın zilyetliğinin davacıda olması ve alıcıya devredilmemesi nedeniyle mülkiyetin alan kişiye geçmeyeceğini, aracı görmeden satın alan üçüncü kişilerin kötü niyetli olduğunu beyanla, hukuka aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK 157/1, 53/1maddeleri gereğince mahkumiyet Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın ruhsatı ... adına olan ve katılana harici olarak satılan ... plakalı aracı kendisini ... olarak tanıtarak katılandan almak istediği, aracın satışı için katılanla yaptığı 20/07/2005 tarihinde harici satım sözleşmesini ... ismiyle imzaladığı, karşılığında 30/07/2005 ödeme tarihli 14.500 TL bedelli unsurları tam olmayan senedi katılana verdiği, aracı ve ruhsat sahibi tarafından aracın satışı için verilen vekaletnameyi de katılandan alıp paranı getireceğim diyerek ayrıldığı, sanığın katılanı aracın bedeli konusunda sürekli oyaladığı, bu sırada katılandan aldığı vekaletnameyi kullanarak 25/07/2005 tarihli kati satış sözleşmesi ile suça konu aracı sattığı halde katılana araç bedelini ödemediği, bu şekilde dolandırıcılık...
e sattığını açıkça beyan ettiğinden, davalının bu beyanın aksine olan savunmalarına itibar edilemeyeceği, dosyadaki delillere göre senedin teminat olarak verildiği, bir an için harici satış bedeli olarak verildiği kabul edilse bile, harici satım geçersiz olduğundan tarafların aldıklarını iade ile yükümlü oldukları, davalının araçta meydana gelen zarara ilişkin bir talebinin bulunmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 16.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....