WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, 127 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalının ise bitişik parsel olan 128 parsel sayılı taşınmazın maliki bulunduğunu, belediye tarafından yapılan ifraz ve tatbikat işlemleri sırasında sınır kaymalarını oluştuğu, taşınmazında bulunan yapıların bir bölümünün davalının taşınmazında kaldığını, iyiniyetli olması nedeniyle TMK'nın 725. maddesi gereğince davalının taşınmazının belli bir bölümünün tapusunun iptali ile adına tescili ve lehine irtifak hakkı talebinde bulunmuştur. Davalı ise çaplı taşınmazlarda iyiniyet iddiasının dinlenilemeyeceğini bu nedenle davanın reddini savunmuştur. Karşı davasında ise davacının yapmış olduğu tecavüz nedeniyle taşan kısımlardan faydalanamadığını bu nedenle tecavüzün men'i, taşkın yapıların kal'i ve 1.000,00 TL ecrimisil isteminde bulunmuştur. Mahkemece asıl davada tapu iptali ve tescil talebinin reddine, irtifak hakkı talebinin kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir. Hükmü taraflar vekilleri temyiz etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM-ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, adına kayıtlı 862 ada 12 parsel sayılı taşınmazına, komşu 2 sayılı parsel maliki davalının taşkın bina yapmak ve bahçe olarak kullanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalı, iyiniyetli zilyet olduğunu, mevcut durumun imarla meydana geldiğini belirtmiş ve temliken tescil savunmasında bulunmuştur. Mahkemece, davalının imar öncesi korunmaya değer bir hakkından söz edilemeyeceği, haksız müdahalenin keşfen saptandığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesine, yıkıma ve kısmen ecrimisile karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2022 NUMARASI : 2010/290 ESAS, 2022/12 KARAR DAVA KONUSU : 1-Asıl ve Birleşen (2011/103) dava; Elatmanın Önlenmesi, Tapu İptali Ve Tescil (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : KARAR YAZIM TARİHİ : 10/04/2023 Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, asıl ve birleşen (2011/103 Es.) dosya davacıları - birleşen dosya (2013/540 Es.) davalıları vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava el atmanın önlenmesi ve ecrimisil, birleşen dava ise TMK'nun 725. maddesine dayalı taşkın yapı nedeniyle temliken tescil istemine ilişkindir. Asıl davada davacı vekili; Müvekkilinin tapuda kayden maliki olduğu Burdur İli Çavdır İlçesi Söğüt Köyü Arıkkenarı Mevkii 4399 parsel sayılı taşınmaza davalıların el atmalarının önlenmesine ve davalıların taşınmazdan tahliyesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile ve ileride tespit edilen miktara artırmak üzere şimdilik 1.000,00.-TL haksız işgal tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

      Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1- 120- 96 sayılı kararı). 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yöndeki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Hemen belirtilmelidir ki ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve 6100 s....

      (Objektif koşul) c) Üçüncü koşul ise taşkın inşaat yapanın, taşınmaz malikine bu bedeli ödemesidir. d)Yukarıda değinilen üç koşulun yanısıra, mahkemece iptal ve tescile karar verilebilmesi için taşkın yapının zeminindeki arazi parçasının ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gereklidir. Arsasına taşılan ve bu nedenle taşkın yapıdan zarar gören komşu, zamanında ve geçerli olarak itiraz etmişse, artık “iyi niyet” ve “halin icabı” koşullarının bulunup bulunmadığının araştırılmasına gerek yoktur. Bu durumda, taşkın yapı sahibi TMK'nun 725/2. maddesindeki talep hakkından yani temliken tescil talebinden (tapu iptal ve tescil) yoksundur. Bu halde arsasına taşılan komşu, taşkın yapının kaldırılmasını her zaman sağlayabilir. Ancak itirazın yapılmaması, taşkın yapıya rıza göstermek anlamına gelmez. Nitekim susma bir hukuki işlem de değildir. Sınır taşkınlığının bilinmemesi nedeniyle itirazda bulunmamak, hiçbir zaman komşu arsa sahibi aleyhine sonuç doğurmaz....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2013 NUMARASI : 2011/712-2013/555 Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale getirme davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi . . . İlgün'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin olup, savunma yoluyla temliken tescil isteğinde bulunulmuştur. Davacı, kayden maliki olduğu 219 ada 6 parsel sayılı taşınmaza davalıya ait komşu parseldeki binanın taşkın olduğunu, ayrıca davalının taşınmazın bir bölümünü haksız olarak kullandığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur. Davalı, iyiniyetli olduğunu, TMK'nun 725. maddesi hükmünde öngörülen koşulların lehine gerçekleştiğini belirterek, savunma yoluyla temliken tescil istemiştir....

        TMK’nın 725 inci maddesi hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere, taşkın yapının bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşul iyi niyettir. Öngörülen iyiniyetin TMK’nın 3 üncü maddesinde hükme bağlanan sübjektif iyiniyet olduğunda da kuşku yoktur. Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir....

          Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

            Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re'sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın ba...

              UYAP Entegrasyonu