Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden 24.05.2018 tarihli ve 18289 yevmiye no'lu ipotek resmi senedi içeriğinden ipoteğin, davalı Emay İnşaat Taahhüt San. ve Tic. A.Ş.'nin borcunun teminatı olarak 30.000.000 TL bedelle ... Bankası A.Ş. lehine tesis edildiği görülmektedir. Davacı, dava konusu taşınmazı 351.945,00 TL bedelle davalı şirketten satın aldığını, taşınmazın satış bedelini ödemek için davalı bankadan kredi kullandığını belirterek, davalı bankaya borcu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekkini talep etmiştir. 3....

    ın davalıya olan borçlarının güvencesi olarak alınmış ve... aleyhine başlatılan icra takipleri henüz derdest olduğunu, dava konusu ipotek davacının kardeşi...'ın müvekkile olan borçlarının güvencesi olarak alınmış olup, ...'ın davalıya olan borçları henüz bitmemiş olduğunu, ...'ın borçlusu olduğu Bursa 10. İcra Müdürlüğü'nün 2016/13553 Esas ve Bursa 17. İcra Müdürlüğü'nün 2012/...Esas sayılı dosyaları henüz derdest olduğunu, dava konusu ipoteğin sebebi henüz ortadan kalkmadığı için söz konusu ipotek terkin edilmemiş olduğunu açıklayarak hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve mesnetsiz huzurdaki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Mahkememizce Bursa Mudanya Tapu Müdürlüğü'nün.... parsel sayılı taşınmaz kayıtları celp edilmiş olup, ilgili kayıtlarda davacı ve dava dışı...'ın paydaş olduğu taşınmaz üzerinde davalı lehine ipotek tesis edildiği görülmüştür....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme tarafından verilen ihtiyati tedbir kararının kanuna aykırı olduğunu, yerel mahkemenin verdiği karar incelendiğinde gerekçesinin ne olduğunu anlamak mümkün olduğunu, 1959 yılında tesis edilen ipoteğin süreli bir ipotek olup tapu kayıtlarından da anlaşılacağı gibi 22 aylık olduğunu, dosyaya 12.03.2020 tarihinde celp edilen tapu kaydına bakıldığında borç miktarının 6200,00- ETL ve faizsiz, 1. dereceden, 22 ay süreli ve 22.05.1959 tarih ve 1232 yevmiye numaralı bir işlem olduğunun görüldüğünü, ipoteğin süreli olması ve satış işlemi üzerinden yaklaşık 63 yıl geçmiş olmasına rağmen davacıların hala iş bu ipotek nedeniyle alacaklı olduğunu iddia etmelerinin hukuken mümkün olmadığını, bu geçen süre zarfında hem alıcının ve hemde satıcının vefat ettiğini, zira ipoteğe konu borcuh zamanında ödendiğini, şayet ödenmemiş olsaydı bu borcun alacaklının 63 yıl beklenmesinin akılla ve mantıkla bir izahı...

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; dava konusu ipoteğin fekki talebinin haksız olduğunu, söz konusu ipotek senedinden de anlaşılacağı üzerine 367.500 TL üzerine konulmuş anapara ipoteği olduğunu, zira alacak miktarının kesin olarak belli olmadığını, bu doğrultuda kurulan ipoteğin anapara ipoteği ve süresiz bir ipotek olduğundan borç miktarının tamamen ödenmesi şartına bağlı olarak ipotek lehtarından; banka ise ipotek fek yazısı başka tüzel kişilik veya gerçek kişide ise lehtarın bizzat tapu müdürlüğüne gelerek yazılı terkin talebinde bulunmasının gerektiğini, teminata bağlanan borcun sona ermemesi sebebi ile ipoteğin müvekkili banka tarafından kaldırılamadığını, ipotek borcunu ödemeyen malikin ipoteğin fekki talebinin haksız olduğunu belirterek; davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. TOPLANAN DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ipoteğin kaldırılması isteminden ibarettir....

        Davacı, davalı bankadan kredi kullanarak konut satın aldığını ve konut üzerinde ipotek tesis edildiğini, borcunu ödediği halde konut üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığını, gerekçe olarak da başkaca borçlar nedeniyle kefaletinin gösterildiğini, oysa konut kredisi için ipotek verdiğini ve borcun da kapatıldığını bildirerek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı banka davalının ipoteğin kaldırılması için gereken masrafları ödemediğini, ipotek tesisine ilişkin resmi senette davacının doğmuş ve doğacak tüm borçlarına karşılık ipoteğin tesis edildiğini kabul ettiğini, resmi senede dayanarak ipoteği kaldırmadıklarını savunmuştur. Mahkemece, ipoteğin salt konut kredisi teminatı niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          İpoteğin tesis tarihi ve ipoteğin devirleri birlikte değerlendirildiğin bu aşamada, ipoteğin devri durumunda yeni ipotek lehtarlarının davaya dahil edilmesi zorunluluğu doğacağı ve yargılamanın uzayacağı dikkate alındığından İDM'nin ipoteğin devrinin engellenmesine yönelik vermiş olduğu ret talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tapu kaydına göre alacaklı Maliye Hazinesi tarafından 0 TL borçla, bila faizle, FBK süreyle 16.05.2019 tarih 4 yevmiye sayılı işlem ile borçlu İsa oğlu Mehmet Küçükkaya aleyhine ipotek tesis edildiği, ipoteğin dayanak belgelerinin bulunmadığı, miktarı, faizi ve süresi belli olmayan ipoteğin devamında ve korunmasında herhangi bir hukuki yarar kalmadığından dava konusu 798 parsel üzerindeki davalı ... Hazinesi lehine mevcut teminat ipoteğinin terkinine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri 1....

            İlk derece mahkemesince, taşınmazın tamamı üzerine tesis edilen ipoteğin TMK'nın 857/2. maddesine aykırılık teşkil ettiği, ancak taşınmazın tamamı üzerine kurulan ipotekte vekalet ilişkisi nedeniyle davacının taraf olması TMK'nın 857/2. maddesi gereğince ipoteğin kurulmasındaki engeli davacının gereken özeni göstermesi halinde ipotek kurulduğu sırada bilebilecek olması, ipoteğin kurulması ile dava tarihi arasında 7 yılı aşkın bir sürenin geçmiş olması, geçen zaman içerisinde davacının sessiz kalması, aradan geçen süre, ipoteğin kurulmasında davacının vekil aracılığı ile taraf olması, lehine ipotek tesis edilen davalı ile kurulan hukuki ilişkide güven oluşmasına sebebiyet verdiği, davacının daha sonra TMK'nun 857/2. maddesine dayanarak yapılan işlemin yolsuz olduğunu ileri sürmesinin davalıda yaratılan güvenle tutarlı olmadığı, dolayısıyla davacının ipoteğin iptalini istemesi, hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğu, TMK'nın 2. ve 3. maddelerinde düzenlenen dürüstlük ve iyiniyet ilkesi...

              Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/500 Esas, 2018/155 Karar sayılı veraset ilamındaki kimlik bilgileri ve hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline, davalı taşınmazın tapu kaydındaki davalı Halk Bankası İslahiye Şubesi lehine 17/08/2015 tarih ve 648 yevmiye numarası ile tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına yönelik karar vermiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı T....

              Kat... nolu bağımsız bölümde ipotek alacaklısı olarak kayıtlı olduğu, ipoteğin dayanağı borcun sona ermesine ve ipoteğin kaldırılmasının gerekmesine rağmen şirketin tasfiye sonunda sicilden terkin edilmesi sebebiyle tapuda işlem yapılamadığı, bu durumda ipoteğin tasfiyesi amacıyla şirketin ihyasını istemekte taşınmaz maliki davacının hukuki yararın bulunduğu ve TTK'nın 547/1. maddesindeki yasal koşulların oluştuğu anlaşılmakla; anılan taşınmazda adı geçen şirket lehine konulan ipoteğin kaldırılması ve tasfiyesi ile sınırlı olarak şirketin ihyasına, önceki tasfiye memuru davalı Haydar Kahveci'nin tekrar tasfiye memuru olarak atanmasına, davalı ... tasfiyede kusurlu olması sebebiyle yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına karar verilmiştir. Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü ise yasal hasım olduğundan aleyhine harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu