Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Köyü çalışma alanında bulunan 106 ada 42 parsel sayılı 2.993,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı, vergi kaydı, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, 124 ada 64 parsel sayılı 6.653,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, 142 ada 69 parsel sayılı 1.300,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise tapu kaydı, haricen satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar ... ve ...'un miras bırakanı ... oğlu ... adına tespit ve tescil edilmiş, 124 ada 64 parsel sayılı taşınmaz davalılardan ...'a satış yolu ile intikal etmiştir. Davacılar ... Tezcan ve ... mirasçıları, miras yoluyla gelen hakka dayanarak ve çekişmeli taşınmazların miras bırakanları ... 'dan kaldığını ve paylaşılmadığını öne sürerek dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/07/2021 NUMARASI : 2020/1274 ESAS, 2021/946 KARAR DAVA KONUSU : Hakka dayalı zilyetliğin tespiti KARAR : Ordu 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 14/07/2021 tarih, 2020/1274 esas 2021/946 karar sayılı kararına karşı, davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili T1 yüzde elli ortağı olduğu Meek Ltd.Şti....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.12.2006 gününde verilen dilekçe ile şahsi hakka dayalı elatmanın önlenmesi, tahliye ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10.03.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve tahliye istemleriyle açılmıştır. Davalı, 3428 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapının davalı tarafından değil, ortak miras bırakan Hamdi tarafından yapıldığını, tapu tahsis belgesinin de kendisi askerde olduğu için davacı adına çıktığını, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteminin reddine, ecrimisil istemine yönelik davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

      Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı taktirde dava bir hak davası niteliğini kazanır. HGK.nun 06.10.1993 gün, 1993/14- 423/561 sayılı ve HGK'nın 15.06.1983 gün, 3351/679 ve 25.11.1987 gün 394/876 sayılı kararları da aynı yöndedir. SONUÇ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; somut olayda davacı tarafın, şahsi hakka (kira sözleşmesine) dayalı olarak zilyetliğinin korunması ile birlikte, davalının müdahalesinin önlenmesini de istemiş olması, 6100 sayılı HMK'nun 4/1- c maddesi ile, Sulh Hukuk Mahkemelerinin, taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik davalarda görevli olduğunun düzenlenmiş olması karşısında, şahsi hakka (kira sözleşmesinden) kaynaklanan müdahalenin önlenmesi talepli eldeki davaya bakmada, 6100 sayılı HMK.nın 2/1 maddesi uyarınca görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu açıktır. Maddi olayları bildirmek taraflara, davanın nitelemesi mahkeme hakimine aittir....

      Yine davalılar ile kök muris ... arasında ırsi ilişkinin bulunduğunun anlaşılması nedeni ile taşınmazın ortak muristen gelip gelmediği, müşterek muristen gelmesi halinde mirasçılar arasında usulüne uygun taksimin mevcut olup olmadığının tespiti gerekli olduğu halde mahkemece bu yönde herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle taşınmaz başında yapılacak olan keşifte mahalli bilirkişi ve tanıkların somut ve olaylara dayalı beyanları ile taşınmazın müşterek muristen gelip gelmediği, müşterek muristen geliyor ise mirasçılar arasında usulüne uygun taksimin mevcut olup olmadığının, müşterek muristen gelmediğinin tespiti halinde ise davacının taşınmazdaki zilyetliğini hangi tarihten itibaren hangi sıfatla nasıl sürdürdüğü kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturularak zilyetlikle edinme koşullarının davacı lehine gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılmalıdır....

        Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında dava konusu 251 ada 1 parsel sayılı 6.788,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz miras yoluyla gelen hakka, paylaşmaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı ... adına, 251 ada 2 parsel sayılı 13.804,16 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise aynı sebebe dayanılarak paylı olarak davalılar ....... ve paydaşları adına tespit edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka, paylaşmaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davacının davasının reddine, dava konusu 251 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir....

          TMK.nun 982 ve 983.maddelerinde de; zilyetlik herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur. Orman idaresi ve Hazine davada taraf durumunu almamış bulunduğuna göre, davacı zilyetliği haksız olsa bile malik dışında saldırıda bulunan kişilere karşı anılan maddelerdeki zilyetlik davalarını açabilir. Zilyetlik hukuken korunmuş eylemli bir durum olduğuna göre, zilyetliğin bir hakka dayanıp dayanmaması önemli olmadığı gibi açılmış olan davanın dinlenmesine engel değildir. Bu tür davalarda, taşınmaz üzerinde hangi tarafın üstün ve korunmaya değer zilyetliğinin bulunduğunun saptanması, uyuşmazlığın ona göre çözümlenmesi gerekmektedir....

            Bu maddelerde düzenlenen davalar ile, zilyet; zilyetliğinin bir hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan yalnızca zilyetliğini öne sürerek, sulh mahkemelerinde dava açar ve bu mahkemelerde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğinin arkasında bulunan nesnel veya kişisel bir hakka dayandığında ise dava, bir hak davası niteliğini kazanır; o takdirde mahkemenin görevi, yalnız zilyetliğin korunması davasından farklı olarak, dava olunan şeyin değerine göre belirlenir. Diğer taraftan, ...'ye ait taşınmaz mal üzerine, izinsiz olarak, hafif yapı niteliğinde olmayan yapı kuran zilyetlerin, arsa maliki ...'den başka kişiler aleyhine açtıkları davalar, arkasında barındırdığı bir hakka dayanmakla, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 8/II-3. madde ve fıkrasında yazılı zilyetliğin korunması davası olmayıp, temelinde bir hak davasıdır....

              Bu maddelerde düzenlenen davalar ile, zilyet; zilyetliğinin bir hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan yalnızca zilyetliğini öne sürerek, sulh mahkemelerinde dava açar ve bu mahkemelerde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğinin arkasında bulunan nesnel veya kişisel bir hakka dayandığında ise dava, bir hak davası niteliğini kazanır; o takdirde mahkemenin görevi, yalnız zilyetliğin korunması davasından farklı olarak, dava olunan şeyin değerine göre belirlenir. Somut olaya gelince; Davacı kira sözleşmesinden kaynaklanan şahsi hakka dayanarak elatmanın önlenmesini istemiştir. Davacı arkasında barındırdığı bir hakka dayanmakla, talebi Hukuk Muhakemeleri Kanununun 4/c maddesinde yazılı zilyetliğin korunması davası olmayıp, temelinde bir hak davasıdır. Dava dilekçesinde dava olunan şeyin değeri 20.000 TL olarak gösterilmiştir. Dava konusunun değeri gözönünde bulundurulduğunda, davaya bakma görevi asliye hukuk mahkemesine aittir....

              GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: ... sırasında 198 ada 8 parsel sayılı 2.600,13 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı ..., 198 ada 78 ve 206 ada 14 parsel sayılı 6.240,24 ve 4.491,11 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı ..., 215 ada 52 parsel sayılı 550,84 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı ..., 234 ada 31 parsel sayılı 505,17 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... tarafından davalı ...'a karşı açılan zilyetliğin tespiti davası davaya konu olan 234 ada 31 parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle ... Mahkemesine aktarılmıştır. Davacılar ..., ... ve arkadaşları askı ilan süresi içinde miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak miras payları oranında adlarına tescili istemiyle tüm taşınmazlar hakkında dava açmışlardır....

                UYAP Entegrasyonu