Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

B.Sanık Hakkında Hakikate Aykırı Beyanda Bulunmak Suçuna Yönelik Kurulan Hüküm Yönünden; Kabul edilebilir bir temyiz başvurusu üzerine yapılan inceleme neticesinde; yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre; Müşteki vekilinin istinaf dilekçesi içeriğinden açıkça sanıklar hakkında verilen beraat hükümlerinin istinaf konusu edildiği anlaşılmakla, bölge adliye mahkemesince istinaf konusu edilen hususla ilgili inceleme yapılmamış olması bozmayı gerektirmiştir. V. KARAR A.İİK 89/4 Maddesi Uyarınca Talep Edilen Tazminat Talebine Yönelik Olarak Kurulan Vekalet Ücretine İlişkin Yapılan Temyiz İstemi Yönünden; Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle ... Bölge Adliye Mahkemesi 17....

    Bilindiği üzere, toplantıya katılan şirket ortağının o toplantıda alınan kararlardan bir ya da bir kaçının iptalini istemesi halinde, muhalif olması dava şartıdır. Muhalif olmak sadece ret oyu kullanmakla gerçekleşmemekle " geçerli bir muhalefet şerhinin mevcudiyeti " gerekmektedir. Muhalefet şerhinin nasıl yazılacağı ticaret kanununda düzenlenmemekle birlikte ------ hükümlerinde düzenlenmiştir. Bu yönetmenliğin 26/4 maddesinde şekil gösterilmekte olup; gerek buradaki düzenleme gerekse uygulamada yüksek mahkeme kararlarıyla belirlenen şekle nazaran muhalefet şerhinin ----- başlamadan yani bir yerde ------ yapılması geçersiz olduğu gibi, arada alınan kalemlerden sonra tutanağın son kararı alındıktan sonra yazdırılan muhalefet şerhi dahi geçersizdir. Muhalefet şerhinin geçerli olabilmesi için mutlaka ret oyu kullanılan kararın sonunda, diğer gündem maddesinin tartışması başlamadan evvel muhalefet şerhinin genel kurul tutanağına yazdırılması zorunludur....

      a ait olduğunun belirlendiği, bu şekilde gerçekleşen olayda, sanığın kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmasının işlediği bir suç nedeniyle olmadığı gibi, kolluk görevlilerinin düzenlemek zorunda olduğu bir evrakın düzenlenmesi sırasında da sözkonusu olmadığı ve sonuç olarak eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40. maddesine aykırılık oluşturup, işlenen kabahatin de idari yaptırımlar için öngörülen süresinin geçmesi nedeniyle zamanaşımına uğradığı kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmak mümkün olmamıştır. 05.02.2020 Muhalif Üye...

        CEVAP: Davalı vekili; mahkeme dosyası kapsamında; davacı tarafın aracının yanması sonucunda iddia ettiği zararının değeri 60.000,00 TL ve 24.09.2021 tarihinden itibaren işlemiş faizinin davalı taraftan tahsili talep edilmiş olsa da; davalı tarafın söz konusu yangın kapsamında bir kusurunun bulunmaması, yangın sebebiyle esas zarar görenin davalı tarafın olması ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca davacının taşıma sorumluluğunun bulunması nedeniyle, yangın raporunun bilimsellikten uzak ve hakikate muhalif olması, iddiaların maddi gerçeğe aykırı olduğu sebebi ile davanın esastan reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. KANITLAR: ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın .../... Esas dosyası celp edilmiştir. Torbalı Sulh Hukuk Mahkemesi'nin .../... Değişik İş dosyası celp edilmiştir. İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin .../... Esas dosyası celp edilmiştir. GEREKÇE : Dava; Davanın, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için açılan maddi tazminat alacak davasıdır....

          ın Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu iken "hakikate muhalif rapor tanzim etmek suçundan" dolayı cezalandırıldığı için ilişiğinin kesildiğini, davalıya öğrenciliği döneminde 2.563 YTL masraf yapıldığını; yapılan bu masraflardan 115,78 YTL.nin 1.1.1995, 330,47 YTL.nin 1.1.1996, 463,51 YTL.nin 1.1.1997 ve 1.653,24 YTL.nin de 1.1.1998 tarihinden itibaren yasal faiziyle beraber davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş, mahkemece; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davalılardan ... ... yönünden kısmen kabulüne, diğer davalı ... ... yönünden ise reddine karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....

            A.Ş'nin yönetim kurulu başkanı olduğu 2008 ve 2009 yıllarında şirketin ticari defter ve kayıtlarını TTK'nın 305.maddesi hilafına kasten hakikate muhalif biçimde düzenlettiğini, 2008 ve 2009 mali yılı şirket ticari defter ve kayıtları ve genel kurul onayına sunulan bilanço ve kar zarar cetvelinden zimmetine geçirdiği tespit edilen 326.735,69 TL'yi gizlediğini, müvekkillerinin ortağı olduğu şirketi zarara uğrattığını ileri sürerek, 326.735,69 TL'nin zimmetine geçirildiği tarihlerden dava tarihine kadar hesap edilen 249.148,36 TL geçmiş günler faizi ile toplam 575.884,05 TL'nin davalıdan tahsili ile müvekkillerinin ortağı bulunduğu ...l Sağlık Hizmetleri İnşaat Turizm San. Tic. A.Ş'ye ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin genel kurulda ibra edildiğini, ibraz edilen belgelerin müvekkilinin doktor olarak hastanede çalıştığı dönemde ödenmesi gereken hakedişlerin karşılığı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

              Yukarda belirttiğim gerekçelerle mahkemenin sanık hakkında tehdit ve hakaret suçundan açılan kamu davasında delil yetersizliğinden dolayı verdiği berat kararında bir isabetsizlik bulunmadığından sayın çoğunluğun bozma yönündeki kararına muhalif olup söz konusu kararın onanması yönündeki görüşümü saygılarımla bildiririm. ......

                (Muhalif) KARŞI OY YAZISI Davacı eşe irade bozukluğunu “ispat etmeden” diğer bir deyişle bu konuda “kesin delil sunmasına” gerek bulunmadan “anlaşmayı bozma” hakkını keyfe keder kullanma hakkı veren Yargıtay’ın aynı anlaşmanın diğer tarafını normatif bir karşılık (...md.33) göstermeden ispat yükü altına sokmasının eşler arasındaki silahların eşitliği evrensel ilkesi ile bağdaşır bir tarafı bulunmamaktadır. Erkek eş anlaşmayı bozduğunu temyiz dilekçesinde açıkladığına göre davaya çekişmeli yargı (TMK.md.166/1) hükümlerine göre devam edilmek üzere kararın bozulması gerekir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak HÜKÜM : Mahkumiyet ve Tazminatın reddi Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 26.07.2022 tarihinde Dairemize gönderilen dava dosyası, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. 1-Hakikate Aykırı Beyanda Bulunmak suçlarına yönelik kurulan hükme ilişkin incelemede; Suç tarihi itibariyle sanığa isnat edilen suçların gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi bulunması, suç tarihi olan 15/02/2010 tarihinden inceleme tarihine kadar 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin 15/02/2022 tarihinde inceleme sırasında dolduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş,...

                    HD., 15/11/2017 tarih, 2016/8898 E., 2017/6234 K.), iptal davası açılabilmesi için karara muhalif kalınarak muhalefet şerhinin tutanağa yazdırılması gerektiği, eldeki davada genel kurula davacının vekilinin katıldığı, vekilin genel kurulda sermayenin arttırılmasına ilişkin 4. karara muhalif kalmadığı ve muhalif şerhi yazdırmadığı, toplantı sonunda dilek ve temenniler bölümünde "genel kurulun şekline itiraz edildiği"nin yazılı olsa da bu ifadenin muhalefet şerhi içermediği anlaşılmakla davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken esastan reddine karar verilmesi doğru olmadığından kararın kaldırılarak davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu