DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Uyuşmazlık, hakikate muhalif beyanda bulunmak ve tazminat istemine ilişkindir. İİK’nun 89/4 maddesi hükmü gereğince alacaklı tarafça İcra Mahkemesinde ceza ve hukuk davalarının birlikte açıldığı durumda Hakim, davanın niteliğine göre hem hukuk hem de ceza hakimi sıfatına haiz olduğundan, mahkemenin sıfatının tayininde öncelikle cezalandırma isteğinin göz önünde tutulması, bu nedenle davaya icra ceza hakimi sıfatıyla bakılması gerekir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 11/03/1972 tarih ve 496/162 Esas- Karar sayılı kararı)....
İcra Ceza Mahkemesinin 2009/116 ve 2009/117 Esas sayılı dosyalarında hakikate muhalif beyanda bulunmak suçlarından verilen beraat kararlarını yasal süresinde verdiği süre tutum dilekçeleriyle temyiz ettiği halde akabinde verdiği 12/04/2010 havale tarihli dilekçelerle temyizden feragat ettiği dosya içeriğinden anlaşılmış ve oluş Mahkemece de bu şekilde kabul edilmiş ise de; sanığın mazeretsiz olarak duruşmalara katılmama, eşinin yetkisiz olarak duruşmalara girmesini sağlama ve temyiz taleplerinden usulsüz feragat etmesi fiillerine bağlı olarak TCK'nın 257. maddesinde yer alan kişisel mağduriyet, kamu zararı veya kişilere haksız kazanç sağlama unsurlarının ne şekilde gerçekleştiği denetime imkan verecek şekilde karar yerinde açıklanıp tartışılmadan yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi, Kabule göre de; Sanığın icrai davranışla gerçekleştirdiği görevi kötüye kullanma fiillerinin TCK'nın 257/1. maddesine uyduğu dikkate alınmadan aynı Yasanın 257/2. maddesi ile uygulama yapılması...
Şöyle ki; İİK’nun 76. maddesinde düzenlenen mal beyanında bulunmamak suçu, 338. maddesinde düzenlenen hakikate muhalif beyanda bulunma suçu gibi icra-iflas suçlarında borçlunun cezalandırılabilmesi için icra emrinin borçlunun vekiline değil, kendisine tebliğ edilmiş olması gerekir. (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. baskı, cilt 2, sh: 1280) Cezaların şahsiliği kuralı gereğince borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra emrinin borçlu asile tebliği zorunludur. Şikayete konu İstanbul 33. İcra Müdürlüğü'nün 2013/6217 Esas sayılı takip dosyasında takip dayanağı ilamda borçlunun vekili olduğu halde takip talebi ve icra emrinde adı belirtilmediğinden icra emrinin borçlu asile tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda icra emrinin asile tebliğ işlemi usulsüz olmayıp, vekile de icra emrinin tebliğ edilmemesi noktasında tebliğ işlemi eksikliği söz konusudur....
Şöyle ki 2004 sayılı İcra-İflas Kanunu'nun 76. maddesinde mal beyanında bulunmamak suçu, 338. maddesinde düzenlenen hakikate muhalif beyanda bulunma suçu gibi icra-iflas suçlarında borçlunun cezalandırılabilmesi için icra emrinin borçlunun vekiline değil, kendisine tebliğ edilmiş olması gerekir. (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. baskı, cilt 2, sh: 1280) Cezaların şahsiliği kuralı gereğince borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra emrinin borçlu asile tebliği zorunludur. Şikayete konu ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2013/11033 Esas sayılı takip dosyasında takip dayanağı ilamda borçlunun vekili olduğu halde icra emrinin borçlu asile tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda icra emrinin asile tebliğ işlemi usulsüz olmayıp, vekile de icra emrinin tebliğ edilmemesi noktasında tebliğ işlemi eksikliği söz konusudur....
Şöyle ki, 2004 sayılı İcra-İflas Kanunu'nun 76. maddesinde mal beyanında bulunmamak suçu, 338. maddesinde düzenlenen hakikate muhalif beyanda bulunma suçu gibi icra-iflas suçlarında, borçlunun cezalandırılabilmesi için icra emrinin borçlunun vekiline değil, kendisine tebliğ edilmiş olması gerekir (Prof. Dr...., Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. ..., cilt 2, sh: 1280). Cezaların şahsiliği kuralı gereğince, borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra emrinin borçlu asile tebliği zorunludur. Bu durumda, cezai yönden işlem yapılabilmesi için icra emrinin asile tebliğ işlemi usulsüz olmayıp, hukuki açıdan vekile de tebliğ edilmemesi noktasında tebliğ işlemi eksikliği söz konusudur. O halde mahkemece, icra emrinin vekile de tebliği suretiyle eksikliğin ikmali yönünde hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçeyle şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
Şöyle ki, 2004 sayılı İcra-İflas Kanunu'nun 76. maddesinde mal beyanında bulunmamak suçu, 338. maddesinde düzenlenen hakikate muhalif beyanda bulunma suçu gibi icra-iflas suçlarında borçlunun cezalandırılabilmesi için icra emrinin borçlunun vekiline değil, kendisine tebliğ edilmiş olması gerekir. (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. baskı, cilt 2, sh: 1280) Cezaların şahsiliği kuralı gereğince borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra emrinin borçlu asile tebliği zorunludur. Bu durumda icra emrinin asile tebliğ işlemi usulsüz olmayıp, vekile de tebliğ edilmemesi noktasında tebliğ işlemi eksikliği söz konusudur. O halde Mahkemece, icra emrinin vekile tebliği suretiyle eksikliğin ikmali yönünde hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçeyle şikayetin kabulü ile borçlu asile çıkarılan icra emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak HÜKÜM :Beraat ve tazminat isteminin reddi Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. 1-Hakikate Aykırı Beyanda Bulunmak suçuna yönelik kurulan hükme ilişkin incelemede, Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Eyleme ve yükletilen suça yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2-İİK 89/4 maddesi uyarınca talep edilen tazminat talebine yönelik olarak kurulan hükme ilişkin incelemede; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Eyleme ve yükletilen suça...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak HÜKÜM : Beraat ve tazminat isteminin reddi Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. 1-Hakikate Aykırı Beyanda Bulunmak suçuna yönelik kurulan hükme ilişkin incelemede, Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Eyleme ve yükletilen suça yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2-İİK 89/4 maddesi uyarınca talep edilen tazminat talebine yönelik olarak kurulan hükme ilişkin incelemede; Vicdani kanının oluştuğu...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak HÜKÜM : Beraat ve Tazminat talebinin reddi Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. 1-Hakikate Aykırı Beyanda Bulunmak suçuna yönelik kurulan hükme ilişkin incelemede; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; eyleme ve yükletilen suça yönelik müşteki vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2-İİK 89/4 maddesi uyarınca talep edilen tazminat talebine yönelik olarak kurulan hükme ilişkin incelemede; Vicdani kanının oluştuğu...
İcra Ceza Mahkemesinin 2020/358 Esas- 2021/99 Karar sayılı kararında, hakikate muhalif beyanda bulunmak suçundan dolayı sanıkların ayrı ayrı beraatlerine, tazminat talebinin reddine ve beraat kararı yönünden sanıklar lehine maktu vekalet ücretine, tazminat talebinin reddi yönünden sanıklar lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 367/1 maddesi gereğince, temyiz kararın icrasını durdurmaz. Yani kural olarak kararın kesinleşmemiş olması, kararın yerine getirilmesini önlemez. Bu kuralın istisnaları da yine yasalarda düzenlenmiştir....