Asıl davada davacı-karşı davalı, oğlu olan davalının kendisine alenen hakaret ettiğini beyanla manevi zararının tazminini istemiştir. Karşı davada ise davalı-karşı davacı, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, esasen, annesi olan davacının kendisine hakaret ve tehdit içerikli sözler söylediğini beyanla, manevi zararının karşı davalıdan tazminini istemiştir. Mahkemece, davacı-karşı davalının olay sırasındaki ağır tahrik oluşturan eylemleri nedeniyle BK.nın 44. maddesi göz önünde tutularak, lehine manevi tazminat şartları mevcut olmadığından reddine karar verilmiş; davalı-karşı davacının manevi tazminat istemi ise kısmen kabul edilmiştir....
Dosya içeriğinden; dava konusu olaydan önce davacıya hakaret ve tehdit eden davalının cezalandırıldığı ve manevi tazminat ile sorumlu tutulduğu; bu eylemler nedeniyle açılan dava devam ederken, davacıya hakaret eden davalının ikinci kez cezalandırılıp yeniden manevi tazminat ile sorumlu tutulduğu; eldeki davanın konusu olan olayın ise, tarafların bir özel hastanede karşılaşmaları üzerine meydana geldiği, arkadaşları tarafından dışarı çıkartılan davacının, davalının kendisini izlemesi nedeniyle hastane içine alındığı, hastane içinde de davacıyı izleyen davalının, davacıya saldırarak hakaret ettiği ve bu olay nedeniyle de üçüncü kez cezalandırıldığı anlaşılmaktadır. Dava konusu olayın oluş biçimi, meydana geldiği yer, davalının devam eden saldırıları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına takdir edilen 2.000,00 TL manevi tazminat azdır....
Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının kendisine hakaret ve tehdit ettiğini, bu yüzden davalının cezalandırıldığını, ceza davası sırasında avukat tutmak zorunda kaldığını, ödediği bedel tutarınca maddi zarara uğradığını iddia ederek, maddi ve manevi tazminat ödetilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının maddi ve manevi tazminat isteminin bir bölümünün ödetilmesine karar verilmiştir. Mahkemece hüküm altına alınan maddi tazminat tutarının bir kısmını, davacının, davalının hakaret ve tehdit suçundan yargılandığı ceza davası sırasında katılan olarak kendisini temsil ettirmesinden dolayı ödediği avukatlık ücreti oluşturmaktadır. Yargılama giderlerinden olan avukatlık ücreti, ilgili olduğu davanın konusunu teşkil eder nitelikte feri bir alacak olup, ilgili davanın sonunda diğer yargılama giderleri ile birlikte hüküm altına alınır....
tarafından, davalı ... aleyhine 04/06/2014 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava hakaret, tehdit, yaralama nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece kısmen kabul kararı verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, kira ile ilgili sorundan dolayı davalı ile arasında tartışma çıktığını, ceza yargılamasında davalının hakaret ve tehdit suçlarından beraat ettiğini ancak yaralama suçundan ceza aldığını belirterek kendisinin yaralama filiine maruz kalması nedeniyle uğradığı manevi zararının tazminini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/04/2019 NUMARASI : 2017/56 ESAS, 2019/395 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat KARAR : İDDİA: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalının Ankara 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/201 Esas sayılı dosyasından tehdit ve hakaret iddiasıyla ilgili olarak aleyhe açmış olduğu davada hakaret suçundan dolayı mükerrerlik sebebiyle red, tehdit suçundan ise beraat kararı verildiğini, davalının yapmış olduğu haksız şikayet sebebiyle yol masrafı olarak maddi zarara uğradığı gibi şikayetin kişilik haklarına saldırı teşkil etmesi nedeniyle manevi olarak da zarara uğradığını belirterek 2.000TL maddi, 8.000TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı başkanı olarak görev yaptığını, davalının da Üniversite anabilim dalında Doçent olarak görevli olduğunu, davalının e-mail adresinden kendisine ait olan e-mail adresine birden fazla zamanda birden fazla kez hakaret ve tehdit içeren mailler gönderdiğini belirterek manevi tazminat istemiştir. Mahkemece; Anayasanın 129/5. maddesi ve 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu gereği, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan zarar nedeniyle ilgili idare aleyhine dava açılması gerektiği gerekçesi ile davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabilir....
Davacı ve davalı, aynı Devlet Hastanesi'nde hekim olarak çalışmakta olup; kamu görevlisi sıfatını taşımaktadırlar. Asıl davada, hakaret ve tehdit eylemleri; karşılık davada ise, hakaret, tehdit ve süreklilik arzeden yıldırma eylemleri (mobbing) nedeniyle manevi tazminat istemlerinde bulunulmuştur. Kural olarak, kamu görevlilerinin görevlerini yerine getirirken verdikleri zararlar hizmet kusuruna ilişkindir. Hizmet kusuruna dayanan tazminat istemlerinin de, idari yargı yerinde ve idareye karşı yöneltilmesi gerekir. (Anayasa m.129/5, 657 sayılı Yasa m.13). Ancak, kamu hizmeti kavramı ile hiçbir şekilde bağdaştırılamayacak, görev gereklerinden ve sınırlarından ilk bakışta ayrılabilen ve nesnel kurallarla belirlenmiş kamusal çerçevenin dışına çıkan eylem ve işlemler; hizmet sırasında yapılmış olsalar bile, artık kamu hizmeti olarak nitelendirilemezler. Buna bağlı olarak da, yukarıda vurgulanan anayasal ve yasal hükümler kapsamında değerlendirilemezler....
diyerek baskı ve korku yaratarak tehditlerini sürdürdüğünü, hakaret ve tehdit eylemlerinin kovuşturulduğu Milas 3....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2016/623 ESAS - 2018/628 KARAR DAVA KONUSU : Manevi Tazminat (Hakaret,Tehditten Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı / davacı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden 6100 sayılı HMK'nun 353/1(b-1/son) cümle uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi; G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü TARAFLARIN İDDİA,SAVUNMA VE YARGILAMA SÜRECİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline birden fazla defa hakaret ve tehdit ettiğini,üyesi oldukları kulüpten uzaklaştırılma cezası verildiği gibi Karşıyaka 3....
Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2016/33 Esas sayılı dosyalarından davalının davacıyla darp etmesi, hakaret etmesi,basit tehditte bulunması eylemleri sabit olduğundan, davanın -3.000.-TL manevi tazminat miktarı üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, ceza yargılamasında HAGB kararı verildiğini, meydana gelen eylemde davacının eşi ile müteselsil sorumluluğunun bulunduğu, tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini istemiştir. G E R E K Ç E Uyuşmazlık, hakaret, tehdit ve yaralamadan kaynaklanan haksız eylemler nedeniyle manevi tazminat isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere; 6098 Sayılı TBK'nun 49. maddesi gereğince kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Aynı Kanunun 56. maddesine göre bedensel bütünlüğün zedelenmesi durumunda zarara uğrayana hakim bir miktar manevi tazminat verir....