WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda özetle; olayın oluş şekli, ceza mahkemesi kararı ve dosyasında yapılan tespit, tarafların ekonomik durumları, davalının hakaret ve tehdit eylemleri nedeniyle haksız fiil işlediği, bu şekli ile davacının kişilik haklarının zedelendiği kabul edilerek davanın kısmen kabulü ile 2.000 TL manevi tazminatın suç tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir....

ın müvekillerine küfrettiğini ve anılan davalının diğer davalı babasının azmettirmesi ile elindeki bıçakla müvekkillerini tehdit ettiğini, davacı ...'ü bıçakla yaraladığını yine davalılardan ...'nın müvekkillerine saldırdığını iddia ederek, olay nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Davalılar vekili; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; her iki tarafın da karşılıklı olarak haksız eylemde bulunduklarını ve maddi tazminat taleplerinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili dava dilekçesinde, davalıların yaralama, tehdit ve hakaret eylemleri nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Manevi tazminat, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56.maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükme göre,Manevi zarar; mutlak hak olan ve dolayısıyla herkese karşı korunmuş bulunan kişilik haklarının kapsamına giren değerlerden birisinin ihlali ile doğar. Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namı ile bir miktar para ödenmesini talep edebilir....

    aleyhine 12/09/2014 gününde verilen dilekçe ile tehdit ve hakaret nedeniyle manevi tazminat, mala zarar verme nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne dair verilen 08/12/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 17/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      in işyerine gittiği, davalının hakaret ve küfür içeren sözleri üzerine davacının yumrukla davalıyı yaraladığı, davacının kasten yaralamaya, davalının ise kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret, tehdit ve direnme suçlarından yargılandıkları ve her iki ceza dosyasında da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar mahkemece, haksız fiilin karşılıklı olması nedeniyle dava reddedilmiş ise de, bu durum tazminatın tümden reddini gerektirmez ve davalının eyleminin hukuka aykırı olmasını ortadan kaldırmaz. Borçlar Kanunu'nun 44. maddesi (TBK 52) gereğince indirim sebebi olabilir. Bu kapsamda davacı lehine uygun bir miktar manevi tazminat verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....

        Davacı, davalının kendisine karşı işlediği hakaret, tehdit ve ihkak-ı hak eylemleri nedeniyle uğradığı manevi zararın tazminini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalının davacıya karşı hakaret ve tehdit ettiği, yine ihkak-ı hak suçuna eksik teşebbüsü nedeniyle talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir....

          İncelenen ceza dosyası kapsamı itibariyle davalının komşusu olan davacıya hakaret ettiği, elindeki orakla davacının evinin bahçesine girdiği ve orakla mutfak kapısına vurduğu, hakaret, konut dokunulmazlığını bozma ve elindeki orakla davacının üzerine yürüme şeklindeki tehdit eylemlerinin kişilik haklarının zedelenmesi niteliğinde olduğu ve bu nedenle manevi tazminat unsurlarının oluştuğu, davalı tarafın süresinde verdiği cevap dilekçesinde delile dayanılmadığı, hüküm fıkrasında faizin başlangıç tarihinin olay tarihi olarak gösterildiği, gerekçeli kararda ise haksız fiilin doğru bir şekilde 08/04/2018 tarihinde işlendiğinin yazılı olduğu, olay tarihi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, haksız fiilin işlenme şekli ve üç ayrı eylemin manevi tazminat gerektirdiği dikkate alındığında hükmedilen 15.000,00 TL manevi tazminat miktarının hak ve nesafete uygun olduğu, az ya da çok olmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde...

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49 ve 58. maddeleri kapsamında, hakaret ve tehdit eylemine dayalı açılan manevi tazminat davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davalının istinaf sebeplerinin incelenmesinde; Türk Medeni Kanunu'nun 24. maddesi ve Borçlar Kanunu'nun 49 ve TBK 58. maddesi gereğince kişisel değerlere saldırı halinde manevi tazminata hükmedilmesi için; Kişilik haklarına saldırının bulunması, saldırının hukuka aykırı olması, kişinin haksız olan eylemden dolayı manevi zarara uğramış olması gerekir. Bu üç şartın bir arada olması halinde kişinin kişilik haklarına haksız saldırı nedeniyle manevi tazminat sorumluluğu doğabilecektir....

          Davacı, davalının villasının yan tarafına kaçak merdiven, asansör vs. inşaatına başladığını, durumun düzeltilmesi için site yönetimi ile konuştuğunu, düzeltilmesi için fikir birliğine varıldığını, durumu düzeltmek için çağırdığı ustaların çalışmasına davalının müsaade etmediğini, davalının kendisine hakaret ve tehdit içeren sözler söylediğini belirterek olay nedeniyle manevi zararın ödetilmesini istemiştir. Davalı, davayı kabul etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir. Yerel mahkemece, dosyadaki delillere ve tanık beyanlarına göre davalının davacıya tehdit ve hakaret içerikli sözler söylediği anlaşıldığından istemin kabulüne karar verilmiştir. Davalı hakkında,... Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/880 E. sayılı dosyası ile davacıya yönelik hakaret ve tehdit suçundan dava açıldığı anlaşılmaktadır....

            Maddesinde yer alan dürüstlük kuralı olup sonuç olarak boşanma davasında da bu yönde inceleme ve delil değerlendirmesi yapılacağından derdestlik şartının bulunduğunun kabulü gerekir. Sonuç olarak dava konusu olay incelendiğinde; davanın eşe karşı kasten yaralama, hakaret ve tehdit eyleminden kaynaklı manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, aynı olay nedeniyle davacının davalıdan ile boşanma ile birlikte manevi tazminat talep ettiği, işbu davanın açıldığı tarihte boşanma davasının derdest olup henüz kesinleşmediği anlaşıldığından, davanın usulden reddine ilişkin verilen karar usul ve yasaya uygun olup , davacı vekilinin istinaf istemi yerinde görülmemiştir....

            UYAP Entegrasyonu