Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

korku ve panik nedeniyle ruhsal durumunun bozulması kaçınılmaz olup yapılan bu saldırı nedeniyle davacı yararına manevi tazminat talep etme hakkı olduğu kabul edilerek" gerekçesi ile davacının 2.000TL maddi tazminat talebinin reddine, davacının manevi tazminat talebinin kabulü ile; 8.000TL manevi tazminatın haksız fiilin işlendiği 20/08/2013 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir....

Dava, hakaret nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara, kararın dayandığı delillere, her ne kadar ceza mahkemesince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı hukuk hakimi yönünden bağlayıcı değilse de, tüm dosya ve ceza dosyası kapsamına göre, davalının davacıya karşı hakaret eyleminin sabit bulunduğunun anlaşılması ile gerekçe içeriğine göre, davalı vekilinin tüm istinaf itirazlarının yerinde bulunmadığından reddi gerekmiştir....

kendisine hakaret ettiği ve yaraladığı iddiası ile manevi tazminat talebinde bulunmuş, ilk derece mahkemesince yaralama teşebbüs eyleminin manevi zarar oluşturmayacağı, davacı/karşı davacının başkaca bir eylemi tespit edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -KARAR- 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazına gelince; 2-Davacı, 25/12/2013 tarihli Ünye Haber Gazetesi'nde yer alan davalıların gerçek dışı ifadeleri ile kendisine hakaret edildiğini belirterek, her bir davalıdan ayrı ayrı 10.000,00’er TL manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar, ileri sürülen iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirtip, istemin reddi gerektiğini savunmuşlardır....

    UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Tarafların hakaret ve yaralama niteliğinde eylemlerinin bulunup bulunmadığı, manevi tazminat ödetilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, hükmedilen manevi tazminat tutarının uğranılan manevi zararı giderme amacına uygun olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava ve karşı dava, kasten yaralama ve hakaret nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı taraf vekillerince yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava konusu olaya ilişkin taraflar hakkında, basit yaralama, hakaret suçundan Ankara 30....

    Davacı, apartman yöneticisi olduğunu, davalının hizmet nedeniyle emniyeti suistimal ve hakaret-tehdit suçlarından hakkında yaptığı iki ayrı şikayetin takipsizlikle sonuçlandığını, yine apatman sakinlerine çoğaltıp dağıttığı ve apartmana astığı “...Apartmanı kat maliklerini dikkatine” başlıklı yazı ile kendisine hakaret edildiğini, bu haksız şikayet ve hakaret nedeniyle kişilik haklarının zarar gördüğünü belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının delil olmadan davacıyı şikayet etmesinin anayasal şikayet hakkı kapsamını aştığı gerekçesiyle bir miktar manevi tazminata karar verilmiştir. Şikayet hakkı, diğer bir deyimle hak arama özgürlüğü; Anayasa’nın 36. maddesinde; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” şeklinde yer almıştır....

      Mahkemece, davacının dava dilekçesinde belirttiği ve manevi tazminat istemine gerekçe oluşturacak olgulardan sadece davalının asılsız isnatları ile davacının devamlı olarak ifadeye çağrılması değerlendirilerek bu duruma bağlı psikolojik sıkıntılar yaşaması iddiasının manevi tazminatı gerektirir nitelikte olmadığı, davalının şikayet hakkını kullandığı, halen devam eden rahatsızlıkları ile davalının şikayetleri arasında doğrudan bağlantı kurulamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacının talebi 07/03/2013 tarihinde davalının kendisine yönelik hakaret ve yaralama eylemi nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkindir....

        Davacı vekilinin dava dilekçesi incelendiğinde; olay tarihlerinde davalı T3'nun, kullanmakta olduğu 0538 709 35 52 numaralı, davalı T4'in ise 0539 201 74 00 numaralı telefon hatlarından davacı T1'un kullandığı 0541 302 04 56 numaralı cep telefonu hattına müteaddit defalar "....lan olum sen harbiden öküzsün ya...sensin öküz....sikerim senin paranı pulunu.....sen o paranı yarak alırsın.....sen öküzmüsün....her aksam skstn emel...." şeklinde ve benzeri mesaj tesbit tutanağında içerikleri yazılı hakaret içerikli mesajlar gönderdiklerinden bahis ile 5.000,00TL manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davacı maddi tazminat istemini davalıların hakaret eylemi nedeni ile manevi tazminat miktarı için hangi davalı için ne kadar manevi tazminat istediğine dair bir açıklama yapmamış, genel ifadeler kullanılarak kişilik haklarının saldırıya uğradığı belirtilerek manevi tazminat isteminde bulunmuştur....

        Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/915 E-2012/2469 K. sayılı ilamı ile doktor hakkında hakaret suçundan mahkumiyet kararı verilip söz konusu kararın da kesinleştiğini,doktorun davalı nezdinde çalışan sıradan bir işçi konumunda olmadığını davacı işçinin amiri konumunda olup amirinin bu tavrı nedeniyle davalı işverenin de sorumlu olduğunu beyanla manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı işveren ise iki çalışan arasında geçen olay nedeniyle hastanenin sorumlu tutulamayacağını bildirmiştir. Mahkeme tarafından manevi tazminat talebi yönünden; olayın davalı şirketle herhangi bir ilgisinin olmadığı,iki çalışan personel arasında gerçekleştiği, diğer bir işçinin eylemi nedeniyle davalı işverenin sorumlu tutulamayacağı gerekçe gösterilerek talebin reddine karar verilmiştir....

          Davalının, davacıya yönelik hakaret suçunu işlediğinden bahisle manevi tazminat talep edilmiş ise de, Samsun 10....

          UYAP Entegrasyonu