Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in davacıya hakaret suçundan mahkum olduğu anlaşılmakta olup mahkemece de karar gerekçesinde bu şekilde kabul edilmesine rağmen davacıya hakaret nedeniyle davalı ... yönünden manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru bulunmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) no'lu bentte belirtilen nedenle davacı yararına BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) no'lu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    K.. aleyhine 21/10/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeni ile reddine dair verilen 23/10/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece zamanaşımı nedeniyle davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının 16/10/2008 tarihli Fatih 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'ndeki 2008/777 esas sayılı dosyada verdiği cevap dilekçesinde “… bir örgütün mensubudur… bahse konu örgüt…bu örgüt mensupları...bir kısım örgüt mensubu.. altı örgüt mensubu ki birisi bu davayı açandır ... ” sözleriyle hakaret ettiğini belirterek manevi tazminat istemiştir....

      YEREL MAHKEME KARARI; Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davalının, davacının kişilik hakkına karşı gerçekleştirmiş olduğu hakaret şeklindeki haksız eylemi nedeniyle kusurlu olduğu, bu durumda TBK'nın 58.maddesi uyarınca davacının manevi tazminat talep edebileceği gerekçesiyle 5.000,00 TL manevi tazminatın haksız eylem tarihi olan 19/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....

      e yönelik olarak hakaret ve basit yaralama suçundan cezalandırılıp hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden hukuk hakimi yönünden ortada bağlayıcı nitelikte bir ceza mahkemesi kararı bulunmamaktadır. Ayrıca dosya kapsamından davalının davacı ...' e elini kaldırmış ise de tokat vurduğu kanıtlanamadığı gibi yaralamaya ilişkin doktor raporu da yoktur. Bu nedenle davacı ... yararına yaralama nedeniyle manevi tazminata hükmedilmesi doğru değildir. Şu durumda davacı ... yararına sadece hakaret nedeniyle uygun tutarda bir manevi tazminat hükmedilmesi gerekirken hem yaralama hem de hakaret nedeniyle yüksek miktarda tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulmasını gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenle BOZULMASINA, davalının davacılardan ..., ... 'a yönelik tüm, ...'...

        yaptığı tanıklık ifadelerinden dolayı aleyhine hükmedilen manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız şikayet ve haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....

          İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;  Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerektiğini , davacı yararına hükmedilen 3.000 TL manevi tazminat miktarının bahsedilen ilkeler ışığında değerledirildiğinde az kaldığını , davacının hiçbir kusuru bulunmadığını , Aliağa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/303 E sayılı dosyası ile de bu hususta kesin olarak karar verildiğinden bahisle istinaf başvurusunun esastan kabul edilerek dava dilekçesi ve istinaf gerekçeleri dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAFA CEVAP : Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir. G E R E K Ç E Uyuşmazlık, hakaret nedeniyle manevi tazminat isteminden kaynaklanmaktadır....

          UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Davalıların haksız fiil niteliğinde bir eylemi bulunup bulunmadığı, davacılar yararına manevi tazminat ödetilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, hükmedilen manevi tazminat tutarlarının uğranılan manevi zararı giderme amacına uygun olup olmadığı ile ihtiyati dava arkadaşlığı bulunduğundan taraflar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hakaret ve tehditten kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı taraf vekillerince yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır....

          tarafından, davalı ... aleyhine 19/03/2015 gününde verilen dilekçe ile hakaret eylemi nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 31/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili, davalı tarafından görevini ifa eden davacı polis memurlarına hakaret edildiğini belirterek uğranılan manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

            Dosyamızda ise hakaret suçundan kesinleşmiş mahkumiyet kararı vardır ve artık bu kararın bağlayıcı olduğunun kabulü gerekir. Kesinleşen ceza mahkemesi kararı ile artık davalının eyleminin Türk Borçlar Kanunu 49.maddesi uyarınca hukuka aykırı haksız fiil niteliğinde olduğu ve bu eylem nedeniyle davacının kişilik haklarının zarar gördüğü, manevi tazminat koşulların oluştuğu sabit olduğundan davalı tarafın bu yöndeki istinaf isteminin yerinde olmadığı görülmüştür. Mahkemece hüküm altına alınan manevi tazminatın miktarına ilişkin istinaf başvurusuna gelince; kişilik hakları saldırıya uğrayan kimse Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi hükmü uyarınca manevi tazminat adı altında bir miktar para ödetilmesini isteyebilir. Hakim, manevi tazminatın miktarını tayin ederken aynı Kanunun 51. maddesi uyarınca durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önünde tutmalıdır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 13/03/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle kişilik haklarının ihlalinden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş; karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, acil serviste radyoloji teknisyeni olarak görevli iken davalının el bileğinin röntgen filmini çektiği esnada davalı tarafından hakaret, tehdit ve darp edildiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

              UYAP Entegrasyonu