Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Manevî tazminat istemi, karşı tarafça kabul edilmiş olmadıkça devredilemez; miras bırakan tarafından ileri sürülmüş olmadıkça mirasçılara geçmez.'' şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Manevi tazminat ile ilgili 6098 Sayılı TBK 56.Maddesinde '' Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. '' hükmü düzenlenmiştir. Kişilik hakkının zedelenmesi ile ilgili 6098 sayılı TBK 58. Maddesinde ''Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vasisi ... tarafından, davalı ... aleyhine 13/06/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 12/07/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosya içeriğinden; davanın 13/06/2013 tarihinde açıldığı, mahkemece gerekçeli karar başlığında dava tarihinin sehven 13/12/2016 olarak yazılmış olduğu anlaşılmakla birlikte, bu husus mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde görülmekle bozma nedeni yapılmamıştır. 1-Dava haksız fiil nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vasisi tarafından temyiz edilmiştir....

    zararının oluşmadığından tazminat sorumluluğunun da doğmayacağını , davalı Halil Özcan ve Yılmaz Öztürk üzerine atılı yaralama, tehdit ve hakaret suçlarından verilen beraat kararlarının onama ile kesinleştiğini , davalı Asil Özpulat ve Adnan Özpulat'ın davacı Halil Özcan'a yönelik yaralama eyleminden beraat kararlarının onama ile kesinleştiğini , tehdit ve hakaret eylemlerinin ise sabit olduğunu , bu haliyle Halil Özcan'a karşı maddi tazminat sorumluluklarının doğmayacağını ancak Halil Özcan'ın bu davalılara yönelik manevi tazminat taleplerinin hakaret ve tehdit eylemleri nedeniyle kısmen kabulü ile , olayın meydana geliş şekli, olay tarihi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, zararın ve eylemin ağırlığı ile hakkaniyet ilkesi nazara alınarak 3.000 TL manevi tazminat takdiri gerektiğini , Davacı İbrahim Sami Özcan'a yönelik davalılar Asil Özpulat ve Adnan Özpulat'ın yaralama, tehdit ve hakaret eylemlerinin dosya kapsamı ile sabit olduğundan , davacının manevi tazminat talebinin...

    , davacı tarafın olayın olmasından 5 yıl sonra bu davayı açarak olay nedeni ile üzüntü duyduğunu ve itibar kaybettiğini iddia etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, eğer davalı aleyhine tazminata hükmedilecekse takas mahsup talep ettiklerini, manevi tazminat isteminin bir zenginleşme aracı olarak görülemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....

    Mahkemece "...Dava, konusu suç teşkil eden haksız eylem nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların davacıya karşı 24.02.2020 Tarihinde sosyal medya ortamında sinkaflı hakaret ettiklerini ve somut fiil isnadında bulunduklarını, bu eylemlerinden dolayı Ünye 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2020/562 Esas sayılı dosyaları ile cezalandırıldıklarını belirterek manevi tazminat talep etmiştir. Davaya temel teşkil eden Ünye 2. Asliye ceza Mahkemesi'nin 20120/562 Esas ve 2021/315 Karar sayılı dosyasının aslı celp edilerek dosyamız arasına konulmuş ve yapılan incelemede; davalıların davacıya karşı bir takım sinkaflı hakaretlerinden ve somut fiil isnatlarından dolayı hakaret suçundan haksız tahrik indirimi yapmak sureti ile 860'ar TL adli para cezası cezalandırıldıkları, kararın itiraz edilmeksizin 01.06.2021 tarihinde kesinleştiği görülmüştür....

    Dosya kapsamından; davacının 11/12/2014 tarihli dava dilekçesinde olay nedeni ile toplam 6.500 TL maddi ve manevi tazminat talep ettiği, 26/06/2016 tarihli dilekçesinde de talebinin 2.100 TL’sinin maddi, 4.400 TL’sinin ise manevi tazminata ilişkin olduğu ancak maddi tazminat talebinin kapsamı hakkında bir açıklama yapmadığı anlaşılmıştır. Şu durumda mahkemece öncelikle davacının, davalının her bir eylemi sebebiyle tazminat talebinin kapsamı açıklattırılarak davacının tüm delilleri toplanmak suretiyle ve özellikle kasten yaralamaya ilişkin bilgi ve belgeler ile sağlık raporu dosya içerisine alınarak birlikte değerlendirmek suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru olmamış ve kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir....

      Eldeki davada, olayın gerçekleşme şekli, yeri, zamanı, davalının söylediği sözlerin niteliği, manevi tazminatın haksız zenginleşme ve fakirleşme aracı olmaması, hakaret suçu yönünden davalı yararına özel tahrik nedenlerinin oluşması , tarafların sosyal ekenomik durumları nesafet kaideleri yukarıda açıklanan ilkeler ile birlikte değerlendirildiğinde; İlk Derece Mahkemesi’nce davacı yararına 2.000 TL manevi tazminat hükmedilmesi manevi tazminattan ulaşılmak istenilen manevi tatmin (doyum) için yeterli olacağı kabul edilerek , davalı vekilinin bu yöndeki istinaf nedeni yerinde bulunmuştur. Faiz başlangıç tarihine ilişkin istinaf istemi yönünden Türk Borçlar Kanunu'nun 117/2 maddesi gereğince haksız fiillerde temerrüt fiilin işlendiği tarihte meydana gelir....

      CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacının tazminat davasına konu Mersin 11.Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/500 esas sayılı dosyasında şahsına karşı; sen müvekkilinin kızı ile fingirdeş avukatlık yapma dümbüklük yap şeklinde hakaret ettiği gerekçesiyle hakaret suçundan ötürü 580,00 TL adli para cezası ile cezalandırıldığını, iş bu tazminat davasına konu Mersin 11.Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/500 esas sayılı dosyasında hakkında yaralama ve hakaret suçlarından verilen cezalarda haksız tahrik sebebiyle indirim yoluna gidildiğini, davacının iddia ettiği gibi bir darp olayının olmadığını, davacının darp raporunun bulunmadığını, kendisi hakkında sadece "Sen 300liralık avukatsın" dediği gerekçesiyle hakaret suçundan ceza verilmiş ise de davacı tanığının olay anında yanlarında dahi olmadığını, davacının kendisine karşı hakarette bulunduğu ve darp raporu olmadığından manevi zararının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 26/02/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Olay tarihi olan 05/08/2017 günü, olay tanığı Hacı Ataç'ın aracı içinde arka koltukta oturan davalı, tartışm7a çıkartarak, ön koltukta bulunan müvekkiline "senin ananı avradını sinkaf ederim, in aşağıya" diye hakaret ettiğini, yine araç içinde arkadan müvekkilinin kafasına yumruk ile vurmak sureti ile kasten yaraladığını, bu olay nedeni ile müvekkilinin şikayetçi olduğunu ve Ortaköy Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/507 Esas ve 2018/706 karar sayılı dosyası ile yargılama yapıldığını ve davalının mahkumiyetine karar verildiğini, müvekkilinin davalının kasten yaralama ve ağır hakareti içerir eylemi nedeni ile psikolojisi bozulduğunu, acı ve üzüntü duyduğunu, bu nedenle manevi olarak zarara uğradığını, 4.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Davacının maruz kaldığı eylem nedeniyle yaşadığı üzüntü ve uğramış olduğu saldırı nedeni ile onurunun kırıldığı, toplum önünde küçük düşürüldüğü ve davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığı, davalının yapmış olduğu eylem nedeniyle soruşturma sonucu açılan kamu davasında, davalının cezalandırılmasına ve HAGB karar verilmiş olup, ceza mahkemesi tarafından suçun sübutuna ilişkin olarak verilen karar nedeni ile davacı manevi tazminat talep etmekte haklı olduğu, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirleyebileceği, davanın niteliği, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, eylemin gerçekleşme şekli ve davalının kusuru, kusurlu eylemin davacıda uyandırdığı elem ve ızdırap ve manevi tazminatın bir tarafın zararına, diğer tarafın zenginleşmesine neden olmaması gerektiği ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile paranın satın alma gücü de dikkate alınarak mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarının...

      UYAP Entegrasyonu