Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

aleyhine 27/06/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 18/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, hakaret ve iftira eylemlerine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, müvekkili olan dava dışı İngiliz vatandaşı davalının çeşitli tarihlerde gönderdiği e-maillerle müvekkilinin gözünde küçük düşürüldüğünü ve hakaret edildiğini, e-maillerde yer alan sözlerin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu ileri sürerek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur....

    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı taraf istinaf dilekçesinde özetle; Hükmün açıklanmasının geri bırakılması dosyasına atıf yapılmasının Anayasa Mahkemesi ve Hukuk Genel Kurulu kararlarına aykırı olduğu, davacının dinletmiş olduğu tanıkların, 29.01.2015 tarihli hakaret fiilinin yaşandığı günde orada bulunan tanıklar olmadığı, davacı ile beraber olay tarihinden sonra beraber çalıştıkları projenin tanıkları olduğu, bahsi geçen hakaret fiilinin yaşandığına tanıklık etmedikleri, davalı müvekkilinin tanıklarının olay tarihinde görgüye dayalı tanıklar olduğu, herhangi bir kötü söz, hakaret işitmediklerini beyan ettikleri, bir işçinin diğer bir işçiye hakaret etmesini tartışacak/yargılayacak mahkemenin iş mahkemesi olmadığı, davacının manevi tazminat talebini hakaret fiiline dayandırmadığı, kendisinin mobbinge uğradığı iddiasına dayandırdığı, davacıya hakaret fiilinden tazminat hükmemedilmemesi gerektiği, ilk derece mahkemesince davacının maddi tazminat talepleri yönünden dosyayı tefrik etmesi gerektiği...

    tarafından, davalı ... aleyhine 27/10/2014 gününde verilen dilekçe ile hakaret nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/02/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, internet yoluyla hakaret eylemine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece her bir davacının manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacılar vekili, davalının ... ismiyle sosyal medya üzerinden hakaret içerikli paylaşımlarda bulunduğunu, ceza yargılaması sonucunda mahkumiyetine karar verildiğini, davaya konu paylaşımların kişilik haklarının ihlali niteliğinde olduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur....

      Yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere davalı-davacı erkeğe yüklenen hakaret ve fiziksel şiddet vakıalarından, davacı-davalı kadına yüklenen sürekli evi terk edip annesinin evine gittiği vakıasından başka tarafların kusurlu bir davranışı ispatlanmamıştır. Bu nedenle davalı-davacı erkek aleyhine maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1-2) hükmedilemez. Davacı-davalı kadının maddi ve manevi tazminat isteminin reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

        yapılan hakaret sebebi ile Cumhuriyet Başvsavcılığı'na şikayette bulunduğunu ve neticesinde Muğla 2....

        Ç.. ve diğeri aleyhine 21/07/2005 gününde verilen dilekçe ile kişilik hakları ihlali nedeni ile manevi tazminat, birleşen dosya davacıları Ş.....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; boşanma davasının kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, v çocukların velayetin anneye verilmesine, her bir çocuk için aylık 500 TL tedbir/ iştirak, davacı kadın için aylık 800 TL tedbir/ yoksulluk nafakası ile, davacı kadın lehine 30.000 TL maddi tazminat takdirine, davacının manevi tazminat ve ziynet talebinin reddine, davalının maddi ve manevi tazminat taleplerinin de reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya neden olan olaylarda davalının ağır kusurlu olduğunu, takdir edilen iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları ile maddi tazminat miktarının yeterli olmadığını, manevi tazminat ve ziynet taleplerinin reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmek suretiyle belirtilen yönlerden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-Taraf vekillerinin, kadın ve çocuk için takdir edilen tedbir nafakasına, iştirak nafakasına, davalı erkek vekilinin, manevi tazminat talebinin reddine, kadın yararına takdir edilen maddi-manevi tazminata, davacı kadın vekilinin ise yoksulluk nafakasına yönelik istinaf taleplerinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİ İLE Erkeğin manevi tazminat talebinin reddine, B-Taraf vekillerinin kusura yönelik istinaf taleplerinin HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince KISMEN KALBULÜ ile Boşanmaya sebep olaylarda erkeğin ağır kusurlu, kadının az kusurlu olduğunun TESPİTİNE, C-Davalı erkek vekilinin, kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasına, davacı kadın vekilinin ise maddi-manevi tazminat miktarına yönelik istinaf taleplerinin HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 5.bendindeki yoksulluk nafakasına yönelik kısım ile 6.7.bentlerinin KALDIRILARAK yerine yeniden hüküm tesisine, (5.bentteki tedbir...

          (Ak) aleyhine 23/06/2010-27/01/2011 gününde verilen dilekçeler ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 29/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, hakaret nedeni ile kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı vekili 10.04.2012 havale tarihli dilekçe ile davadan ve temyizden feragat ettiklerini bildirmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. ve devamı maddeleri uyarınca davadan feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilecek olup kesin hükmün sonuçlarını doğurur....

            Davalı ise, başmüdür olarak işveren vekili sıfatı ile iş yerinde, işvereni temsil etmektedir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca; İş Kanununa göre işçi sayılan kimseler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş akdinden veya iş kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesinde iş mahkemeleri görevlidir. Davacı, davalı başmüdürün kendisine hakaret ettiğini, görevi dışındaki işlerde çalıştırarak yıpranmasına neden olduğunu, amir olması sebebiyle davacı üzerinde psikolojik baskı kurduğunu belirterek, yani iş ilişkisinden kaynaklanan bir kısım eylemler nedeni ile manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Bir anlamda işveren/vekilinin özen borcuna aykırı davranıldığı ileri sürülmektedir. O halde, uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme iş mahkemeleridir. Mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken bu yön üzerinde durulmadan işin esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir....

              UYAP Entegrasyonu