Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 22/10/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 19/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kasten yaralama ve hakaret eylemi sebebiyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davacı erkeğin kadının sosyal hayatına, eve giriş çıkışlarına müdahale ettiği, ailesiyle görüşmesini sınırladığı, manevi anlamda bağımsız konut temin etmediği, müşterek hane ve birlikteliğin korunması yönünde hareket etmediği, davalı kadının ise erkeğe toplum içinde hakaret ettiği, ailesine hakaret ettiği, tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle açılan davanın kabulü ile tarafların TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki tesisine, tarafların tazminat taleplerinin reddine, kadın için 300,00 TL tedbir-500,00 TL yoksulluk nafakasına, çocuk için 300,00 TL tedbir-350,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesini, davanın kabulünü, nafaka miktarını ve tazminat taleplerinin reddini istinaf etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 16/09/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 05/02/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının kendisine yönelik hakaret eylemi nedeniyle sulh ceza mahkemesinde mahkum olduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, ceza mahkemesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiğini ve hakaret etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

      Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir etmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291- 370) Eldeki davaya konu olayda Silifke 2.Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2019/688 E., 2020/212 K. sayılı hakaret nedeni ile açılan dosyasında davalı hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, verilen bu kararın hukuk hakimini bağlamadığı ancak dosyadaki deliller ile ceza yargılamasında toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalının davacıya yönelik hakaret eyleminin sabit olduğu, olayın oluş şekli de gözetilerek mahkemece davacı lehine uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekmektedir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından maddi tazminata hükmedilmemesi, manevi tazminatın miktarı, maddi tazminat talebi nedeni ile davalı kadın yararına vekalet ücretine hükmedilmesi yönünden; davalı kadın tarafından ise kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle davacı erkek tarafından eldeki davadan önce Akçaabat (Aile) Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/80 esas sayılı dosyası üzerinden açılan ve 17.02.2016 tarihinde davacı erkeğin feragati nedeniyle reddine karar verilen davadan sonra açılan iş bu davada, feragat tarihinden önce meydana geldiği sabit olan hakaret etme ve sözlü şiddet uygulama kusurlarının davalı kadına yüklenemeyeceği buna karşın...

        Bu talep Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi gereğince boşanmanın eki niteliğindeki maddi tazminat niteliğinde olmayıp, ayrı harca tabi bağımsız bir talepdir.Davalı tarafça usulüne uygun olarak harcı yatırılıp açılan bir dava bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesince davalı tarafça harcı yatırılarak usulüne uygun açılan bir dava olmaması nedeni ile davalının maddi tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi gerekir iken davalının maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesinin yerinde olmadığından davalının maddi tazminata ilişkin istinaf talebinin kararın gerekçesinin bu şekilde yazılmak sureti ile kabulüne ilk derece mahkemesinin kararının 5 nolu bendinin maddi tazminat yönünden kaldırılmasına davalının maddi tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2020/708 Esas sayılı ceza dosyasında yapılan yargılama neticesinde davalının üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olması nedeniyle hakkında ceza verildiği, ceza mahkemesinde davalının " Prof tan çok çobana benziyor, çobana da hakaret ediyoz on koyunu güdemez bu ya deyuz" şeklinde sözleri sarf ettiğine yönelik vaka tespiti yapıldığı, mahkememizin ceza mahkemesinin verdiği karar ile bağlı olmamasına rağmen, davalının " Prof tan çok çobana benziyor, çobana da hakaret ediyoz on koyunu güdemez bu ya deyuz" şeklinde sözleri sarf ettiğine yönelik yapmış olduğu maddi olgu tespiti ile bağlı olduğu anlaşılmakla, tanık beyanları, davacının sıfatı, işgal ettiği makam ve tarafların sosyal ekonomik durumu göz önünde bulundurularak, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 2.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 13/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine...

        kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verildiği, boşanmaya neden olan olaylar nedeni ile erkeğin daha ağır kusurlu olması, hukuka aykırılık unsurunun olayda mevcut olması, kadının boşanma nedeni ile mevcut ve beklenen menfaatlerinin erkeğin hukuka aykırı davranışları nedeni ile zedelenmiş olması, boşanma nedeni ile kadının zarara uğrayacak olması, zarar ile boşanmaya neden olaylar arasında uygun illiyet bağının bulunması nedenlerinin varlığı nazara alınarak şartları oluştuğundan maddi tazminat takdirinin uygun olacağı, maddi tazminat miktarı belirlenirken, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, şahsi halleri ile yaşları, mevcut ve beklenen menfaatlerin tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ağırlıkları, eşlerin eğitim durumları, eşlerin bir birine temin ettikleri hayat düzeyleri, tarafların menfaat dengesi, takdir edilen tazminatın eşleri zengin etmeyecek oranda olması, hakkaniyet ilkesi, hak ve nesafet kuralları, evlilik süresi,tarafların kusur durumu...

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde; ceza dosyalarından verilen beraat kararlarının hukuk hakimini bağlamayacağını, davalı her ne kadar ceza dosyasında beraat etmiş is ede, davalının hakaret eylemlerinin müvekkilinin manevi yönden yıpranmasına kişilik haklarının ihlal edilmesine sebebiyet verdiğini, müvekkilinin manevi olarak yıprandığı gözetilmeden davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kişilik haklarının zedelenmesi iddiası nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile istinaf edilmiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...her iki tarafında kusurlu olduğu, davacının evlilik görevlerini yerine getirmediğini, davalı karşı davacı kadının ise müşterek çocuklara şiddet uygladığı hakaret ettiği, evden kovduğu, kocaya hakaret etmek suretiyle kusurlu olduğu davalı karşı davacı kadının davacıya nazaran ağır kusurlu olduğu"gerekçesi ile; "Davacı/ karşı davalı erkek ile davalı/ karşı davacı kadının açtığı davanın kabulü ile tarafların 166/1 maddesi gereğince BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocuğu Tuğçenin velayetinin davacı babaya verilmesine, Müşterek çocuk ile anne arasında kişisel ilişki tesisine, Tarafların her ikisinin de kusurlu olduğu ancak davalı - karşı davacı kadının davacı- karşı davalı kocaya nazaran ağır kusurlu olduğu kanaatine varıldığından maddi manevi tazminat taleplerinin reddine, Davalı karşı davacı kadının çalıştığı ve davacıya nazaran ağır kusurlu olduğu kanaatine varıldığından tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine," karar verilmiştir...

          UYAP Entegrasyonu