Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

her türlü hak ve alacak üzerinde Adana 2....

in maaşı üzerine konulan 1.sırada haciz işleminin muvazaa nedeni ile iptali ile maaş hacizlerinden dolayı davalı ...'a ödenen kesintinin davacıya ödenmesine, (Kastamonu 2. İcra Müdürlüğü'nün 2015/2291 sayılı dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere) karar verilmesi doğru olmamış, kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'a geri verilmesine 06/07/2021 gününde Başkan ... ve Üye ...'in karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi. - KARŞI OY - Davacı eldeki davada diğer davalıların muvazaalı alacak yaratarak davalı ...'in diğer davalı hakkında icra takibi yapıp başka bir haciz yapmadan maaş haczi yaptığını, kendi hacizlerinin önüne geçtiğini ileri sürüp muvazaalı takibin iptalini ve maaş haczi ile tahsil edilen miktarın davalıdan tahsili ile kendisine ödenmesini istemiştir....

    Esas sayılı dosyasında alacak davası açtığını ve bu davanın kabul edildiğini, daha sonra bu işletmenin davalıya devredildiğini belirterek TBK'nın 202 maddesi uyarınca alacak davası açtığı ve ihtiyati haciz talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince Konya Asliye .... Hukuk Mahkemesi'nin .../... Esas .../... Karar sayılı dosyasında .... tarafından davalılar... İnşaat Taahhüt ve Lokantacılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi,....Org. Gıda Hay. İmalat ve Tic. Ltd. Şti., ... İnş. Teks. Gıda San. Tic. Ltd. Şti. ve ... aleyhine açılan tasarrufun iptali davasında davalılar arasında yapılan tasarruf işleminin iptaline karar verildiğini, bu nedenle davacının alacağına ulaşma noktasında hukuki imkana sahip olduğundan bahisle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği, Konya Asliye ......

      Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/180 Esas sayılı dosyasında alacak davası açtığını ve bu davanın kabul edildiğini, daha sonra bu işletmenin davalıya devredildiğini belirterek TBK'nın 202 maddesi uyarınca alacak davası açtığı ve ihtiyati haciz talebinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince Konya Asliye 4. Hukuk Mahkemesi'nin 2016/1139 Esas 2019/96 Karar sayılı dosyasında Tayyar Demirbaş tarafından davalılar Ali Şevval Boya İnşaat Taahhüt ve Lokantacılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, Tayat Restaurant Dügün Salonu Org. Gıda Hay. İmalat T3, Burçak Ayakkabıcılık Asansör İnş. T3 T3 Limited Şirketi aleyhine açılan tasarrufun iptali davasında davalılar arasında yapılan tasarruf işleminin iptaline karar verildiğini, bu nedenle davacının alacağına ulaşma noktasında hukuki imkana sahip olduğundan bahisle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği, Konya Asliye 4....

      Öte yandan haczi kabil ve borca yeter derecede başkaca mal bulunmadığı takdirde bu konuda düzenlenecek haciz tutanağının da aciz belgesi yerine geçeceği aynı kanunun 105. maddesi hükmü gereğidir. Somut olayda İİK.nun 143. maddesi kapsamında kat'i aciz belgesi sunulmamıştır. 10.8.2005 tarihli haciz tutanağında ise borçlu ödeme taahhüdünde bulunmuş, alacaklı vekili fiili haciz yapılmasını istememiştir. Davalı borçlunun 23.8.2005 tarihli mal beyanı dilekçesinde bildirdiği evinde de yapılmış bir haciz yoktur. dolayısıyla 10.8.2005 tarihli haciz tutanağı İİK.nun 105/son fıkrasında belirtilen unsurları taşımadığından geçici aciz belgesi olarak kabulü doğru değildir. Ne varki yerleşik uygulamalara göre davacı aciz belgesini davanın her safhasında ibraz edebilir.Hükmün bozulmasından sonra dahi aciz vesikasının ibrazı mümkündür....

        . … KARŞI TARAF (DAVACI) : … Turizm Nakliye İnşaat Maden Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı şirket adına, banka hesaplarına uygulanan haciz işleminin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava konusu haciz işleminin dayanağı amme alacaklarına ilişkin olan ve davacı adına düzenlenerek tebliğ edilen … sayılı ödeme emrine karşı açılan davada, ... Vergi Mahkemesince … tarihli ve Esas No: …- Karar No: … sayılı kararla; … sayılı ödeme emrine karşı açılan davada ... Vergi Mahkemesince … tarih ve Esas No: …, Karar No: … sayılı kararla ödeme emirlerinin iptaline karar verildiğinden, dava konusu haciz işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır....

          Sayılı dosyasında 27/07/2016 günlü haciz tutanağı ile Mehmet Emin Karamehmetin müvekkili şirket nezdindeki 831.943,34 TL nominal değerindeki hisseleri ile ilgili işlemin öncelikle ihtiyati tedbir ile durdurulmasına, pay defterine uygulanan usul ve yasaya aykırı haciz işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 12/11/2020 tarih 2019/454 Esas 2020/510 Karar sayılı ilamı ile"Şikayetin KABULÜNE, İstanbul 11. İcra Müdürlüğünün 27/07/2016 tarihinde yazılan kaydi haciz işleminin İPTALİNE," karar verilmiştir....

          a ait banka hesaplarına uygulanan haciz sonucunda 235,03-TL ve 8,79-TL'nin tahsil edilerek şirketin borçlarına mahsup edildiğinin beyan edildiği ve davacıya ait banka hesabına, 28.12.2015 tarihli haciz bildirisi ile uygulanan haciz işleminin iptali talebiyle davanın açıldığı anlaşılmıştır. Her ne kadar haciz işleminden önceki aşama olan ödeme emri aşamasında davacı tarafından ödeme emrine dava açılmamış ise de dava konusu işlemin dayanağı kamu alacağının doğduğu, davacının da ortağı ve yöneticisi olduğu şirket hakkındaki vergi ve cezalar için düzenlenen ihbarnamelere ve ödeme emirlerine ilişkin tebligatın usule aykırı olması, bu durumun da 22/06/2009 tarihinden itibaren şirket ortağı olan ...'in açtığı dava sonucu ... Vergi Mahkemesi'nin ... tarih ve E: ..., K: ... tarihli kararı ile hüküm altına alınması ve Danıştay 9....

            mahkemece; haciz işlemi yapılmak istenen yerin, borçlunun fiili kullanılan kamu yeri ve menkullerinin kamuya tahsis edilmiş mallar olduğu, haczin hizmetin ifasını engelleyeceği, bu nedenle icra memurunun işleminin yerinde olduğu, kaldı ki haciz esnasında borçlunun taşınmazını da belirttiği, menkul malların haczinin istenmesinin de yerinde olmadığı gerekçeleri ile şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür....

              Davacı vekili müvekkilinin, davalılardan ...’dan alacağına karşılık ihtiyati haciz ve kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlattıktan sonra dava konusu taşınmazı ve işletmesini oğlu davalı ...’a devrettiğini, davalı ...’ın ise bir süre sonra arkadaşı davalı ...’a mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak satış yaptığını belirterek tescil işleminin iptali ve cebri icra yetkisinin verilmesi isteminde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalı ... bakımından muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine, diğer davalılar bakımından ise kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili istinaf etmiş, bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddedilmesi üzerine davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Muvazaa, kısaca irade ve beyan arasında bilerek yaratılan uyumsuzluk şeklinde tanımlanabilir....

                UYAP Entegrasyonu