Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....

    a 17.03.2015 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra 02.04.2015 tarihinde temyiz isteminde bulunulduğundan, HUMK'nun 432/4. maddesi ve 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince davalı ... tarafından süresi geçirilen temyiz isteminin reddi gerekmiştir. 2)Davacılar vekili yönünden yapılan incelemede; Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün "İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili" başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmesi gerekirken, mahkemece dava konusu aleyhine geçit kurulan parseller yönünden geçit irtifakının özel sütununa tesciline karar verilmemesi doğru görülmemiştir Öte yandan mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda 1084 parsel aleyhine 135,04 m2 geçit hakkı tesisi belirlendiği halde mahkemece hüküm sonucunda 155,04 m2 geçit tesisine karar verilmiştir....

      Geçit hakkı bir gayrimenkul mükellefiyeti olduğundan lehine geçit istenen taşınmazlar ayrı ayrı bağımsız olarak değerlendirilmeli, dava konusu her bir parsel yararına geçit hakkının başladığı yerden ulaştığı genel yola kadar olan aleyhine geçit kurulan tüm parseller ayrı ayrı belirtilmelidir. Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün " İrtifak hakları ve taşınmaz yükümün tescili" başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir. Somut olayda; geçit hakkı taşınmaz lehine kurulduğundan 5 nolu parsel lehine 3 nolu parselden kurulan geçidin m2'sinin hesaplanmadığı, yine geçidin başladığı yerden ulaştığı genel yola kadar güzergahının krokide gösterilmediği (parselin hangi kısmından ifrazın gerektiğinin belirtilmediği), bu hali ile kurulan hükmün HMK.nun 297/2. maddesine göre infazı mümkün olmadığından kararın bu nedenle de kaldırılması gerekir....

      Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir....

        Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilecek ise, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir. Somut olayda, davacının maliki bulunduğu 20 parsel sayılı taşınmazın mutlak geçit ihtiyacı içinde bulunduğu sabittir. Geçit ihtiyacında bulunan ve geçit ile yükümlendirilen taşınmaz tarla niteliğiyle tapuda kayıtlıdır. Mahkemece, geçit ihtiyacı içinde bulunan taşınmazın, tarla niteliği göz önüne alınarak tarım aracının geçebileceği genişliğin 3,5 metre olduğu gerekçesiyle bu genişlikte geçit hakkı kurulmuştur. Özünü komşuluk hukukundan alan geçit hakkı kurulurken taraf yararlarının da gözetilmesi gerekir....

          Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit Ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulur. Burada ihtiyaç sahibi taşınmazın malikleri değil, genel yolla bağlantısı olmayan taşınmazlardır. Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 maddesi uyarınca tapu siciline kaydı da gereklidir....

            Davalı T4 vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından müvekkili aleyhine , Bursa ili Gürsü İlçesi, Karahıdır mahallesi 2922 ada 50 parsel lehine 2922 ada 53 parsel aleyhine geçit hakinin kurulması dava açıldığını, müvekkil aleyhine davacı tarafından açılan iş bu dava haksız ve mesnetsiz olduğunu, reddi gerektiğini, "Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmesi gerektiğini, zira geçit hakkının taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan aldığını, bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkelerinin gözetilmesi gerektiğini, geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağının davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenerek, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması...

            Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir. Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün "İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili" başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir....

              Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün "İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili" başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir. Somut olaya gelince; geçit kurulurken yukarıdaki ilkelere aykırı şekilde, geçit hakkı talep edilen taşınmazlar için hangi taşınmaz leh ve aleyhine geçit kurulduğu ayrı ayrı belirlenmemiştir. Mahkemece, geçit davalarında uygulanan kesintisizlik ilkesi gereğince bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle davacının lehine geçit istediği her bir taşınmaz için bağımsız olarak genel yola bağlantı kurulacak şekilde geçit hakkı kurulması gerekir....

                Diğer yandan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “zorunlu geçit” başlıklı 747’nci maddesi “Taşınmazından genel yola çıkmak için yeterli geçidi bulunmayan malik, tam bir bedel karşılığında bir geçit hakkı tanınmasını komşularından isteyebilir” hükmünü içermektedir. Geçit hakkı kurulabilmesi için geçit ihtiyacı duyulan taşınmazın genel yola hiç veya yeteri kadar bağlantısının bulunmaması gerekmektedir. İlk hâlde mutlak, ikinci hâlde nispi geçit ihtiyacı söz konusudur. Geçit ihtiyacı baştan itibaren olabileceği gibi, sonradan gerçekleştirilen kadastro, imar uygulamaları veya kamulaştırma işlemi sonucu da doğabilir....

                UYAP Entegrasyonu