Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalılardan T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından maliki olduğu taşınmazların anayola bağlantısı olmadığı iddiası ile geçit hakkı tescili talep edilmişse de davacının bulunduğu taşınmazların yola bağlantısı bulunduğunu, yine, davacının bulunduğu taşınmazların eski maliklerinin de böyle bir geçit hakkı talebinde bulunmadıklarını, zira bu taşınmazların eskiden beri kullanılagelen yolları bulunduğunu, geçit hakkı tesisinin davacı için zaruri olmadığını, müvekkiline ait taşınmaz üzerinde zeytin ağaçları bulunduğunu, bu bakımdan, olası bir geçit hakkı tesisinin bu taşınmazda ciddi bir zarara yol açacağını, geçit hakkının tesisi için, yetiştirilmesi uzun zaman, maliyet ve emek gerektiren zeytin ağaçlarının kesilmesi gerekeceğini, zeytin ağaçlarının kesilmesinin 3573 sayılı Kanun'a ve ilgili diğer mevzuata uygun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....

Davalılardan Hazine vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; 4342 sayılı kanunun 4.maddesi geresince mera, yayla, kışlaklar özel mülkiyete tabi olamayacağını, amacı dışında kullanılamayacağını, zamanaşımı uygulanamayacağını, sınırlarının daraltılamayacağını, geçit ihtiyacı olan kişinin davasını öncelikle taşınmazların mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun taşınmaz malikine karşı yöneltmesi gerektiğini, dava konusu Hazineye ait taşınmazı yerine aynı ada da yer alan diğer komşu parsellerin geçit hakkı için daha uygun olacağını, kamu malları ile devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler özel mülkiyete konu teşkil edemeyeceğinden bu diğer yerlerden geçit hakkının verilmesinin uygun olacağını, zorunlu geçit hakkının, mülkiyet hakkının kanundan doğan dolaylı bir sınırlaması olduğundan bu tür sınırlamaların ancak mülkiyet hakkına konu taşınmazlar için söz konusu olabileceğini, Medeni Kanuna göre taşınmazından genel yola çıkmak için yeterli geçidi bulunmayan malikin...

Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 747 ( önceki Medeni Kanunu’nun 671.) maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir.Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantası sağlanır.Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyaç veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nisbi geçit ihtiyacı ya da geçit yetersizliği denilmektedir.Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur.Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.Geçit ihtiyacı olan kişi davasını öncelikle taşınmazların mülkiyet ve yol...

    Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyaç veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nisbi geçit ihtiyacı yada geçit yetersizliği denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit ihtiyacı olan kişi davasını öncelikle taşınmazların mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun taşınmaz malikine karşı ve daha sonra bundan en az zarar görecek olana yöneltmelidir. Mahkemece uygun geçit yeri saptanırken öncelikle taraf yararlarının gözetilmesi gerekir. Zira, geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....

      Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı " ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....

      DELİLLER :Tüm dosya kapsamı, DOSYADA YER ALAN DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava, geçit hakkı tesis edilmesine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; daha önce geçit hakkının engellenmemesi için davacı tarafından müvekkili şirkete Beyoğlu 35. Noterliği'nden 13 Haziran 2016 tarihili ve 10796 yevmiye sayılı ihtarname gönderilmiş olup müvekkili tarafından da geçit hakkının engellenmediğine dair olarak davacıya Kadıköy 17....

      Mahkemece yapılması gereken iş, davacıya kendisine ait 5594 ada 16, 17, numaralı parsel lehine olacak şekilde 81 numaralı parselden tapuda rızai geçit irtifakı tesis edilmesi, böylece kesintisizlik ilkesinin sağlanması gerekir. Bu arada dosya arasındaki bilirkişi rapor ve ekindeki krokinin incelenmesinde davacıya ait 5594 ada 16, 17, 81 numaralı parseller üzerinde ark mevcut olup 81 parselde geçit hakkının başlangıç noktasından hangi surette geçit hakkı kurulacağı hükümde ve hükmün gerekçesinde açıklanmamıştır....

      Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır....

        UYAP Entegrasyonu